Dar anlamda İstatistik, geçmiş ve şimdiki durumla ilgili toplanmış sayısal verileri geliştirilmiş olan bazı tekniklerle analiz ederek gelecek hakkında karar
vermemizi kolaylaştıran bir bilim dalıdır.
İstatistiğin belirli aşamaları vardır.
Önce verilerin toplanıp düzenlenir.
Daha sonra anlamlı örnek seçimi yapılır. Ardından sonuçların analiz edilir. Daha sonra da tahmin yapılır. En sonunda karar verilir.
***
“Üç türlü yalan” olduğu söylenir.
Birincisi “bildiğimiz yalan”
İkincisi “Kuyruklu yalan”
Ve sonuncusuna da “istatistik” deniyor.
Eğer istatistik verileri doğru kullanılmaz ise siyasetçi seçimin olduğu akşam tam bir hayal kırıklığına uğrayabilir.
İstatistik bu, öyle bir veri verir ki, anlayamazsın…
***
Birkaç örnek verelim…
“
Seçim bölgenizdeki kadınların yüzde 70’i sizi destekliyor” cümlesi hoştur…
Ama o bölgede kadınların erkeklerin yüzde 10’uysa, hapı yutarsınız…
“
Falanca mahallede üniversite gençliğinin yüzde 80’i sizi destekliyor”
Mahallede 100 gençten sadece beşi üniversite öğrencisi olduğunu bilmezseniz,
“terse yatarsınız”
“Görüştüğümüz kişilerin yarısı sizi başkan olarak görmek istiyor” cümlesi adayın hoşuna gider.
Ama istatistikçi sadece dört kişiyle görüşmüşse, “mahvolursunuz”
***
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün…
İstatistikçiler alınmasın…
Doğru ellerde kullanılmaması durumunda istatistiğin ne anlama geldiğini anlatmaya çalışıyoruz.
Siyasetçiler aman dikkat!
Anketler başladı, yakında istatistik sonuçları açıklanır.
NÜFUS TEPEBAŞI’NA KAYIYOR
Büyük tarihçimiz İlber Ortaylı hocamız Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı ziyaret etti…
Tepebaşı ile ilgili şu tespitlerde bulundu…
•
İlk geldiğimde bu kent bir tarlaydı, bahçeydi. Tek tük evler vardı.
• Neyse ki Tepebaşı’nda güzel bir kentleşme oldu.
Oldukça düzenli, yeşilin muhafaza edildiği bir yer.
• Eskişehir’de yaşamak istesem,
Tepebaşı’nda otururdum. Çünkü güzel, kültürel gelişimi uygun bir yer.
…/…
İlber hoca elbette haklı! Eskişehir genelinde de Tepebaşı ilçesinde yaşamak isteyenlerin sayısı bir hayli fazla.
Nüfus Tepebaşı’na kayıyor…
Bundan başka İlber hocamız gibi Kırım Tatarı olan
yurttaşlarımızın da çok büyük çoğunluğu Tepebaşı ilçesinde oturuyor…
FİKİR HAYATIMIZDA YOK!
V for Vendetta, 2006 yılında gösterime giren film…
Büyük yankı yarattı.
Filmin hikayesi geleceğin İngiltere'sinde 2020 yılında geçiyor.
Diktatör bir rejime bireysel bir başkaldırının nasıl toplumsal hale geldiğini gösteriyor…
Etkileyici ve düşündürücü bir film…
Filmin bir bölümünde şöyle bir replik geçer…
-Bize insanları değil fikirleri hatırlamamız söylendi. Çünkü bir adam yenilebilir, yakalanabilir, öldürülebilir, unutulabilir.
Fakat bir fikir 400 yıl sonra bile hala dünyayı değiştirebilir.
…/…
Günümüz, Türkiyesi…
Çevrenize bir bakın! Fikirleri kimse
hatırlamak, konuşmak, tartışmak istemiyor. Sadece ve sadece insanları konuşuyoruz.
İnsanları eleştiriyoruz. İnsanları yüceltiyoruz…
Fikir hayatımızda yok!
DİĞERLERİ VE SİZ!
Diğerleri uyurken siz çabalayın...
Diğerleri kaytarırken siz çalışın...
Diğerleri eğlenirken siz hazırlanın...
Ve diğerleri
dilekte bulunurken siz hayal edin.
GÜNÜN SÖZÜ!
Kötü kader diye bir şey yoktur;
21. yüzyıl vardır.
Ve bu yüzyıl yavrucuğum;
Bir kelebeği bile intihar ettirebilir.
Jose Saramago |
GÜNÜN KARİKATÜRÜ