İstasyon köprüsünü kim yıkacak?
Pazartesi günü AK Parti Milletvekili Salih Koca, yaz tatili diye ara verdikleri basınla sohbet toplantısını yapmış. Bu toplantıda nerede ise yılan hikayesine dönen,’tren yolunun yer altına alınması’, ‘yeni gar binasının yapılması’ ve nerede ise yapılmasından vazgeçildi galiba diye düşünmeye başladığımız ‘yeni stadyum’ konularında bilgiler vermiş.
“TREN YOLUNDA KÖR İNADIN SONUNA GELDİK”
Salih Koca, “Kör inadın sonuna geldik” demiş.
Ben hala kör inadın sonuna gelindiğine inanmıyorum.
Salih Koca, basın toplantısında,” Tren yolunun yer altına alınması çalışmalarında İstasyon Köprüsü’nün yıkılması gerekiyor. Bu köprü ömrünü doldurmuştur. ESOGÜ ve İnşaat Mühendisleri Odası bu konuda görüşlerini açıklamışlardır. Ancak çalışma güzergâhı üzerinde bulunan otelin ortasından yol geçecek gibi söylemler doğru değil” demiş.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, köprünün yıkımının gündeme geldiğinde; “Köprü DDY’ye ait. Onlar yıksınlar. Ancak Tepebaşı hattına giden tramvay üzerinden geçiyor. Köprü yıkılırsa demiryolunun öbür tarafına tramvay geçemez. Bu hizmet durur” diyerek gereken mesajı vermişti.
Basın toplantısında Salih Koca, İstasyon Köprüsü’nün yıkılacağını söylerken, üzerinden geçen tramvayın Tepebaşı hattına ulaşımının nasıl sağlanacağı konusunda bilgi vermemiş.
ALTERNATİF GEÇİŞ SAĞLANAMAZSA KÖPRÜ YIKILAMAZ
Herhalde basın toplantısını takip eden gazeteci arkadaşlarımın da ‘köprü yıkılırsa tramvay karşıya nasıl ulaşacak? Tepebaşı hattı iptal mi olacak?’ sorusunu sormamış olacaklar ki, basın toplantısının metnini okuduğumda böyle bir cevap yok.
Şimdi Sayın Salih Koca’ya buradan soruyorum.
1-İstasyon Köprüsü gerçekten ekonomik ömrünü doldurmuş. ESOGÜ ve İMO’nun raporlarına göre köprünün ayakları artık köprüyü taşımayacak duruma gelmiş. Bu köprüyü kim ne zaman yıkacak?
2-Diyelim tren yolunun yer altına alınması çalışmasına engel olduğu gerekçesiyle köprüyü DDY yıktırdı. Bu köprünün üzerinden geçen tramvay Tepebaşı hattına nereden ve nasıl ulaşacak?
3-Büyükşehir Belediyesi ile tramvayın Tepebaşı’na geçişinin sağlanması için bir alternatif güzergah çalışma yapıldı mı?
4-Büyükşehir Belediyesi ile Tepebaşı hattına tramvayın geçişi için alternatif hat döşenmesi için anlaşma sağlanamadı ise tren yolunun karşı tarafına tramvay hizmetleri duracak mı? Tramvay’ın Tepebaşı hattı iptal mi olacak?
Bunlar askıda kalmış sorular. Daha doğrusu bu soruların cevaplarını kim verecek? Ben Sayın Milletvekili Salih Koca’ya sordum. Muhatabı kim ise o yanıtlasın.
MUTLAKA UZLAŞMA SAĞLANMALI
Köprünün yıkılmasını bende destekliyorum. Yarın Allah korusun köprü çökerse üzerindeki tramvayda, araçlarda, insanlarda 20-25 metreden hızlı bir iniş yapmış olurlar!
Sonrasındaki manzarayı düşünmek bile istemiyorum. Bunun hesabını kim verir?
O nedenle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, DDY Genel Müdürlüğü yetkilileri ile Büyükşehir Belediye Başkanı en kısa zamanda yeniden bir araya gelerek köprünün yıkılmasından sonra tramvayın Tepebaşı hattına ulaşımın nasıl sağlanacağı konusunda uzlaşma sağlamalılar.
Halka rağmen,‘Köprü benim. Tramvay hattı döşenirken bizden izin mi alındı? Yıkarım geçerim. Gerisini Büyükşehir Belediyesi düşünsün’ demeye kimsenin gücü yetmez. Bu uzlaşma sağlanamadığı sürece iddia ediyorum, üzerinden tramvay geçen İstasyon Köprüsü’nü yıkmaya ne TCDD ne de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı teşebbüs edemez. Binlerce şehir halkını karşılarına almaya cesaret edemezler!
FIKRA:
Bir padişah acemi bir köle ile gemiye binmişti. Köle hiç deniz görmemiş, geminin mihnetini tatmamıştı. Ağlamaya, inlemeye başladı. Tir tir titriyordu.
Avutmak için çok uğraştılar, ama bir türlü sakinleşmedi. Padişahîn keyfi kaçtı. Herkes aciz bir vaziyetteyken gemide bulunan yaşlı bir adam padişahın huzuruna çıktı,
-"Müsaade buyurursanız ben onu sustururum" dedi. Padişah da
-"Lütfetmiş olursunuz" dedi.
Yaşlı adam emretti, köleyi denize attılar. Köle birkaç kere suya battı çıktı. Sonra saçından yakaladılar, gemiden tarafa çektiler. Köle gemiye yaklaşınca iki eliyle dümene asıldı, oradan gemiye çıktı, bir köşede uslu uslu oturmaya başladı.
Yaşlı adamın yaptığı iş padişahı hayrete düşürdü,
-"Bu işteki hikmet nedir" diye sordu.
Yaşlı adam cevap verdi:
-"Köle evvelce suya batmayı tatmamıştı. Gemideki selâmetin kıymetini bilmiyordu. İşte huzur ve saadet de böyledir, bir felâket görmeyen kimse, huzurun kıymetini bilemez."