Cumhurbaşkanlığı tarafından kısa bir süre önce tasarruf genelgesi yayınlandı. Genelgenin içeriği tartışma konusu oldu…
Ancak tartışılmayacak bir gerçek var!
O da tasarrufa şiddetle ihtiyacımız olduğudur. Sadece kamuda değil! Toplumun her kesiminde büyük bir israf var…
Ailede, işyerlerinde, okullarda ve kamu kuruluşlarında israf ciddi boyutlara ulaştı. Bu nedenle sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından yayınlanan genelge doğru bir adımdır…
Tasarruf yapmalıyız!
Peki bu tasarruf nasıl olmalı, nerelerde yapılmalı! Tasarruf için denetim yapılmalı mı?
Şunu söylemekte yarar var. Tasarruf için öncelikle
topyekün bir seferberliğe ihtiyaç var.
İnsanlar bunu hissetmeli…
Alışkanlık haline getirmeli…
Birbirimize bilinç aşılamalıyız…
Geçmiş örneklere de baktığımızda ne yazık ki tasarruf genelgeleri konusunda pek başarılı olamıyoruz…
Genelgede bizi ilgilendiren konu resmi kurumların verdiği ilanlar ile abonelikler. Eskişehir için söyleyeyim, kamu kuruluşları öyle yüksek oranda gazete aboneliği yapmıyorlar. Ancak bu aboneliklerin hepsinin birden iptali gazeteleri zor durumda bırakır. Geçmişte Ankara, İstanbul gibi şehirlerde kötü örneklere tanık olduk.
Bir kurum kimi gazeteden 500-1000 abonelik yapılabiliyordu. Ama emin olun Anadolu kentlerinde böyle bir olay yok!
Bir de kamu kuruluşlarının ilanları…
Bunları da daha çok belediyeler veriyor. Bayramlarda, özel günlerde, gerekli duyurularda…
Bir yıl içinde ödedikleri miktar inanın çok değil. Zaten Basın ilan Kurumu kayıtlarında da bu mevcut. Yerel basına az ilan vermeleri her kamu kuruluşunun tasarruf yaptığı anlamına da gelmemeli…
Oysa kimi kamu bankaları yüksekte tirajı olmayan gazetelere yüksek miktarda ilan ve reklam veriyor.
Asıl olarak bunların sorgulanması, denetlenmesi gerekiyor…
Yerel gazeteler zaten güçlükle ayakta kalmaya çalışıyor.
Yerel gazetelere destek vermek yaşatılmasını sağlamak tüm kamu kurum ve kuruluşlarının görevi olduğu unutulmamalı!
Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi biz de Adalar’da yaptığımız basın açıklaması ile genelgenin bizi ilgilendiren bölümünün yeniden düzenlenmesini istedik!
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
SOYLU’YA DESTEĞİ GÖRMEDİLER!
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu'ya destek verdi.
Bahçeli’nin şu cümleleri kullandı:
-Soylu'ya yapılan itibar suikastını asla kabul etmiyoruz. Kim demiş Sayın Soylu yalnız diye, kim demiş Soylu sahipsiz diye.
Hakkında ne söylenirse söylensin, bizim denilenlere aldırış etmemiz mümkün değildir!
Bu konuşmaya Süleyman Soylu’da sosyal medya hesabından teşekkür etti…
Ancak asıl dikkat çeken nokta,
iktidara yakın medyanın bu konuşmayı gazetelerin birinci sayfasından görmemiş olmalarıydı…
Sabah, Aydınlık, Yeni Şafak, Akşam, Akit, Takvim, Yeni Asya, Milli Gazete, Bahçeli’nin bu beyanatını
birinci sayfadan görmediler.
MASUMİYET
Rusya Kralı 2. Frederick, bir hapishaneyi inceliyordu. Bütün mahkumlar onun ayaklarına kapanıp aslında masum olduklarını,
burada suçsuz yere yattıklarını söylüyorlar ve kendilerini buradan kurtarmasını istiyorlardı.
Frederick’in dikkatini, kendisinin etrafındaki kalabalığın uzağında, duvarın dibinde oturan bir mahkum çekti. Kral, hemen adamı yanına getirmelerini emretti.
Yanına gelen adama sordu:
-Suçun nedir?
-Silahlı soygun efendim
-Yani suçlusun.
-Evet majesteleri. Cezamı
tamamıyla hak ediyorum.
Bu cevap üzerine Frederick başgardiyana dönüp emrini verdi:
-Bu suçluyu hemen salıverin!
Onun hapishanedeki bunca masum ve iyi insanı bozup yoldan çıkarmasını istemem…
KİMLER DÜŞÜNÜYOR?
Dante ne demiş:
-Herkes aynı şeyi düşünüyorsa, hiç kimse bir şey düşünmüyor demektir.
Çevrenize bir bakın...
Herkes sürekli bir şeyler söylüyor. Ama bu söyledikleri başka birilerinin söylediklerinin tekrarından öteye gitmiyor.
Sanırım,
Türkiye'de artık düşünmeyi de unutuyoruz!
GÜNÜN SÖZÜ!
Başarılı biri olmaya değil, değerli biri olmaya çalışın. Başarı egoya yakındır. Sevgi değere yakındır.