Şinasi Kula yazdı
Böyle bir araştırmaya neden gerek duyuldu, kimler öncülük etti diye merak ettim. Yani İslam ideallerine en uygun yaşayan ülkeler sıralamasından bahsediyorum. Araştırdığımda şu bilgilere ulaştım.
***
2010’da George Washington Üniversitesi'nin Uluslararası İlişkiler bölümünde hazırlanan ve Global Economic Journal isimli dergisinde yayınlanan “An Economic Islamicity Index” başlıklı makaleye dayalı ve her yıl güncellenen verilere göre Kuran’a ve İslami ideallere en uygun olarak yönetilen ilk üç ülke şöyle sıralanıyor; İrlanda, Danimarka ve Lüksenburg…
Şaşırdınız biliyorum, ben de aynı tepkiyi verdim sizler gibi. “Nasıl yani” oluyor insan durup dururken!
Listedeki Müslüman ideallerine en uygun İslam ülkesi 33. sıradaki Malezya (yüzde 61'i Müslüman) yer alıyor. E peki ülkemiz ne durumda diyenlere yanıt verelim; Türkiye 71, İran 139, Pakistan 145, İslam'ın doğduğu topraklar olarak bilinen Suudi Arabistan ise 91.sırada yer alıyormuş…
Bu akademik çalışmadaki ölçümler ekonomik ilerleme, devlet yönetimi, insani ve politik haklar ve Uluslararası ilişkiler ile ilgili konulardaki İslami öğretiler temel alınarak yapılmış ve toplam 208 ülke değerlendirmeye alınmış…
Makaleyi hazırlayan grubun başı İran doğumlu Profesör Hossein Askari. Bu kişinin ölçülerine göre İslam'ın temel değerleri Şeriat kanunlarına ya da din devletine dayanmıyor.
-İslam'a göre milli kaynaklar vatandaşların yararı için kullanılmalı ve eşit olarak paylaştırılmalı.
-İslam'da vatandaşa baskı uygulamak kesinlikle yasak, hatta Müslümanların baskıya karşı durmaları gerekiyor.
-İyi ve adil bir devlet yönetiminin gerekli oluşu!
-İslami öğretiye göre bir ülkedeki resmi kurumların çok iyi işliyor olması ve yöneticilerin vatandaşlarla aynı kanunlara tabii olmaları gerekiyor.
-Ayrıca vatandaşlar ekonomik ve politik özgürlüğe sahip olmalı ve toplum düzeni ekonomik gelişmeye imkân vermeli. Yani yolsuzluk ve fakirleşen toplum İslam'a uygun değil…
Profesör, İslam’a uygun ülkenin özelliklerini şöyle özetliyor:
Eğer bir ülke veya toplum seçimle gelmeyen baskıcı ve adaletsiz yöneticiler tarafından yönetiliyorsa.
İnsanlar kanun önünde eşit değilse, din dâhil hiç bir konuda düşünce özgürlüğü yoksa bazıları fakirlik çekerken diğerleri lüks içinde yaşıyorsa. Sorunların çözümünde diyalog ve uzlaşma yerine baskı ve şiddet uygulanıyorsa ve adaletsiz uygulamalar yaygınsa burası hiçbir şekilde bir İslam ülkesi olamaz. İranlı profesöre göre Müslüman ülkelerin bu sıralamada en gerilerde yer almasının sebebi bu ülkelerde İslam'ın politika ve güç unsuru olarak kullanılması!
Bu araştırmadan çıkan diğer bazı sonuçlar ise şöyle sıralanabilir:
Kuran öğretileri batı kültürlerinde daha doğru uygulanıyor ve ne yazık
Müslüman ülkelerin çoğunluğu İslam'a uygun hareket etmiyor.
Demokrasiyle yönetilen İslam ülkeleri, krallık ya da diktatörlük ile yönetilenlerden daha üst sırada…
Araştırmada dokuzunca sırada bulunan Norveç'in Ortadoğu'daki Müslüman ülkelerle olan bir ortak noktasına dikkat çekilmiş. Ortadoğu’daki kadar zengin petrol kaynakları bulunan Norveç'te, Ortadoğu ülkelerinin aksine, petrol zengini şahıs yok, çünkü tüm petrol gelirleri devlet tarafında yönetilerek refah toplumunun gelişmesi için harcanıyor. Bu sebepten insan hakları ve ifade özgürlüğünün yanı sıra, ekonomik uygulamalar konusunda da İslam'a en uygun ülkelerden biri bulunmuş…
Türkiye 208 ülke arasında yapılan İslâmîlik sıralamasında 103. sırada yer alıyor. Her yıl milyonlarca Müslüman’ı misafir eden Suudi Arabistan, komşumuz İran da İslâmîlik sıralamasında ilk yüzde yer alamıyorlar. Diğerlerini saymaya bile gerek yok. Şaşırtıcı bir şekilde Yeni Zelanda, Lüksemburg ve İrlanda ilk üç sırayı paylaşırken İsveç, Danimarka, İngiltere, Norveç gibi Batılı ülkeler, İslâmîlik konusunda bize fark atıyorlar…
***
Batılı gibi düşünüp, doğulu gibi yaşamak!
Ya da tam tersi Batılı olup İslami kurallara uygun yaşamak…
Bu araştırmayı yapan kişi ya da kişilere göre İslami normlar bunlar. Aslında vicdani ölçüler desek daha yerinde olur. Demek, İslamiyet’in doğduğu günden günümüze geliş biçiminde bir sıkıntı yaşanıyor. Böylesine insanlığa en hayırlı din olan İslamiyet, günümüzde dünyada yaşayan yedi milyara yakın insan tarafından terörle özdeş hale getiriliyor neredeyse. İslam denince ilk algı Işid, El Kaide, El Nusra başta olmak üzere aklınıza gelen onlarca ABD maşası terör örgütleri oluyor. Bu algıyı oluşturan Amerika öncülüğünde AB katkılı Haçlı Ordusu burası tamam! İyi de güzel dinimizi terörle özdeşleştiren maşalara ne denmeli peki? Ülkemiz gerçeklerine de bakalım ister misiniz? Sen ben o, biz siz onlar…
Kendi kutsal kitabımızı kendi dilimizle okumazsak, kendi ibadetimizi kendi aklımızla yapmazsak, kerameti elin Arap’larında ararsak işte netice bu olur. Niçin şaşırıyoruz ki?
SİZİN SESİNİZ
Alın size bir Arap örneği!
Suriyeliler sığındıkları Türkiye’nin kurucusu Atatürk’e hakaret etti! Bu sürmanşetle çıktı haber birkaç gün önce ve şöyle devam etti;16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği referandumuna, ülkelerindeki savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyeliler de katıldı. Suriyeliler, sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta “Turkey Ottoman” isimli bir grup hesabı oluşturdu. Suriyelilerin sosyal medya hesabından 18 Şubat günü yapılan paylaşım ise büyük tepki çekti. Hem önderimiz Atatürk hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kız öğrencileri ziyaretini konu alan iki fotoğraf alt alta konularak küstahça iddialar gündeme getirildi. Atatürk'ün okul ziyaretinin altına, “Kemal Atatürk okullarda başörtüsünü yasakladı” ifadesi yazıldı. “70 yıl sonra Erdoğan o yasağı kaldırdı, bu yüzden evet” notu da düşüldü…
Talihsizlik şurada saygın okurlar! Ülkendeki savaşı gerekçe gösterip, kaç ve Türkiye’ye sığın. Ve bu ülkenin kurucusuna hakaret etmeyi, karalamayı asal görevin olarak gör! Sormazlar mı sana o zaman; madem bu ülkenin kurucusunu ve sistemini beğenmiyordun, o halde neden soluğu burada aldın diye? Ülkemde ne işin var diye?
OZANCA
Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile
Âlem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nafile
Kaç hakiki Müslüman gördümse hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma galiba göklerdedir… M. Akif ERSOY