İşine geldiği gibi

Yaşamın İçinden

İşine geldiği gibi

Çiftliğin ambarı elektrik kontağından yanmış.

Çiftliğin hanım olan sahibi sigortaya telefon etmiş:

“Yanan ambarım 50 milyona sigortalıydı. Lütfen parasını banka hesabıma yatırır mısınız?”

“Bu iş öyle olmaz” demiş sigorta yetkilisi,

“Bizim uzmanlarımız çiftliğe gelip keşif yaparlar. Yanan ambarın değerini hesaplarlar. Size aynı değerde bir ambar yapıp teslim ederler.”

Kadın kısa bir sessizlikten sonra şöyle demiş:

“ Sizin sisteminiz böyle işliyorsa, lütfen kocamın hayat sigortasını iptal edin.”

---//--

Neye niyet neye kısmet değil mi?

Bizim politikacılar ne düşünüyorlar, karşılarına ne çıkıyor?

Önceki gün yazdığım politikada formül yazısı büyük ilgi, gördü.

Özellikle, formüle son noktayı koyacak isimler için sorular soruldu.

Politikayla ilgilenenler aşağı yukarı formülü çözecekleri tahmin ediyorlardı.

Ama teyit ettirmek için soruyorlardı:

“B. E. şu mu demek?

N. A. o mu demek?”

Şunu anladım:

Özellikle CHP’de Odunpazarı Belediye Başkan adaylığına heveslenenlerin ve onlara destek verenlerin kulağı seste.

Pazar günü CHP Genel Merkezi’nden eski bir dostumla konuştuk.

Hal hatır ettikten sonra Türkiye genelinde ki başkan adaylarını sordum:

“Değerlendirme nasıl olacak? “

Şöyle yanıt verdi:

“ Bizim için CHP’nin kazanması önemli. Genel merkezimiz gelişmelere böyle bakıyor. Kazanacak adaylara öncelik verilecek sanıyorum.”

Bir başka konu da ön seçim olayı ki sanıyorum, Eskişehir, bu sistemin dışında kalacak?

--//--

AKP’ye gelince.

İktidar partisinde ipler gergin.

Bilenler, bildiklerini konuşamıyor.

Tam olarak olmasa da, bayramdan sonra, bazı bilgiler uç vermeye başlayacak.

Politikada formül için konuşan AKP’li dostum şöyle dedi:

“Bizde sıkıyönetim var. Eskişehir’de alınacak sonuç hem iyi, hem kötü çok şeyi değiştirecek. Genel Başkan Erdoğan’ın Anemon otelde söyledikleri kimsenin aklından çıkmıyor. “

 

Günlerin getirdiği

Adaylar, ön seçim, temayül

CHP’de Odunpazarı Belediye başkan adaylığı için beş isimden söz ediliyor. Bunlardan Erdal Caferoğlu işe sıkı sarılmış durumda. Diyor ki “Kimseye kırgın ve dargın olarak değil, CHP’nin kazanması için aday oluyorum. Partimin hakkımda vereceği karara saygılıyım. Sonuçta aday olamazsam, aday olan arkadaşım için çalışacağım.” Bir başka kişi, İl Başkanlığından aday olmak için istifa eden Erman Gölet’te ses soluk yok. Erman Gölet’i destekleyenler konuşuyor sadece. Örneğini kongrelerde kader birliği yaptığı Odunpazarı İlçe başkanı Erdal Çakıcıer saklamadan Erman Gölet’i desteklediğini, söylüyor. Tepebaşı İlçesi Başkanı Vural Yörük içinde Erman Gölet’ten yana deniyor. Çakıcıer ve Yörük’ten bir açıklama gelmese de partililerin yorumu böyle. CHP’deki bu gelişmelere milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum karışmıyor galiba. Şimdiye kadar şu şöyle, bu böyle diye bir açıklamasını duymadık. Kazım Kurt konuşuyor ve ön seçim yok açıklamasını yapıyor. İlçe başkanları ise ön seçim olmalı diyorlar. Göreceğiz Kazım Kurt’un söylediği mi, yoksa İlçe Başkanlarının istekleri mi gerçekleşecek? Diğer adaylara gelince… Pof. Dr. Gaye Usluer, Genel Merkezin yakından tanıdığı bir isim. Gaye Hoca ben adayım demedi. Genel Merkez görev verire kabul ederim dedi. J. Nur Süllü 657 sayılı yasanın verdiği olanaklara göre konuşuyor Zamanı gelince diyor sadece. İbrahim Arslan’dan ses çıkmadı. Dün Erdal Caferoğlu ile konuştuk. “Çalışıyorum” dedi ve ekledi “Birinci planda benim için önemli olan CHP’nin kazanmasıdır.”

İktidar partisi AKP’ye gelince… Daha önce de yazdık. Başta İlçe Belediye Başkan adayları olmak üzere belediye Meclis üyesine aday olacaklar ucundan kıyısından ortaya çıkmaya başlamışlar, ama kesinlikle bilgileri dışarıya sızdırmak yasakmış. Bu arada Burhan Sakallı ve Ahmet Yapıcı’nın Ankara’yı mesken tuttuğu partililer tarafından konuşuluyor. Bekleyip göreceğiz. Ekilenler biçilecek mi?

 

 

Öğretmenevi yasaklı

Eskişehir Öğretmenevi elini Milli Eğitim Bakanlığından çabuk tutmuş ve içki yasağını getirmişti. Yaklaşık bir yıldır, Öğretmenevi’nde içki yasağı uygulanıyordu. İçinde bulunduğumuz günlerde bütün öğretmenevlerine içki yasağı kondu ya. Öğretmenler arkası gelecek mi diye soruyorlar. Hemen belirtelim. İçki yasağı belki birilerinin hoşuna gidecektir. Ama neden yasak? İçen içer, içmeyen içmez diyen de var. Bir başka konu da, Öğretmenevinde emekli öğretmenlerin oyun oynadıkları bölüm. Yöneticiler bu bölümün de kapanacağını söylüyorlar kağıt ve okey gibi oyunların yasaklanacağını söylüyorlarmış. Bir öğretmen okurumuz diyor ki “Pek çok kamu kuruluş lokallerinde yasak olmayan etkinlikler öğretmenevlerinde neden yasaklanıyor? Öğretmenlerin dinlenme ve eğlenme hakları yok mu? Yoksa öğretmenler dinlenme ve eğlenmeyi bilmez mi diyorlar?” Yasaklamaya gerekçe olarak “Öğretmenevleri eğitim ve öğretimin bir parçasıdır” görüşünü öne sürenler, öğretmenlere kendi evlerinde dinlenme ve eğlenmeyi çok gören bu gören kararı bakalım bir daha gözden geçirecekler mi? Yıllardır serbest olan etkinliklerin yasaklanması demokratik eğitim sistemi ile nasıl bağdaşıyor acaba?

---