Fıkra bu ya…
Adamın birine şans topundan büyük ikramiye çıkmış.
Hanımına bile söylemeden ikramiyeyi almak için Ankara’ya gitmek üzere yola çıkmış.
Ankara’ya yarım saat kala telefonu çalmış.
Bakmış kayın biraderi…
Konuşmaya başlamışlar.
“Neredesin enişte?”
“Hayırdır… Dışarıdayım”
“Çabuk eve gel.”
“Ne oldu? Çok mu acil?”
“Hemen gel… Ablam…”
“Yoksa hasta mı?”
“Yok sizlere ömür…”
Telefonu kapatan adam koltuğa yaslanıp şöyle demiş:
“Ey güzel Allah’ım… Verdikçe veriyor.”
---//--
“Türkiye devleti bir cumhuriyettir. Dili Türkçe’dir. Başkenti Ankara’dır.”
“Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk milliyetçiliğine bağlı demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”
“TC’nin bayrağı beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı İstiklal Marşı’dır.”
Evet Anayasamızın ilk üç maddesi özetle böyle…
Dördüncü maddede şöyle yazıyor:
“İlk üç madde değiştirilemez ve değiştirilmesi için teklif edilemez.”
Evet…
Bazılarının ikide bir değişmeli dediği:
“Anayasa’nın değiştirilemez” denen maddeleri bunlar…
Bilmeyenler bilsin, görmeyenler görsün diye alıyorum köşeme…
--//--
Dün “Kadınlar günüydü”
Yalnız Türkiye’de değil…
Dünya da kadınlar ayaklandı…
Cumhurbaşkanı Erdoğan değişik kesimlerden bir araya getirdiği kadınlara konuştu:
“Kadınlar çalışmasın. Evde otursun… Kocasının eline baksın. Bol bol çocuk doğrusun. Evde çocuklara baksın…”
Çok ilginç…
AKP’li kadınlar da bu yorumu alkışladı…
--//--
Önceki gün TV’de dinledim…
Bir anne şehit olan eşine ağıt yakıyordu:
“Aşkım beni de götür yanında… Kurban olurum sana… Sev oğlum, babanı sev… Adına kurban olduğum Mehmet’im. İyi ki oğluma Mehmet adını koymuşum… Gözleri açık gitti… Sev oğlum, babanı sev…”
İşte ana…
İşte ananın sesi ve duyguları…
“Sev oğlum. Babanı sev “diyen ananın sesi…
“Bol bol çocuk doğrusun” diyenlere yanıt oluyor mu acaba?
Günlerin getirdiği
--Hanımeli Sokak’ta kadın eli---
“8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. Ben bir günde kadın haklarının verileceğine hiçbir zaman inanmadım, inanmıyorum da. Çünkü kadın erkeğinin yanında her saniye var. Anamız olarak var. Bacımız olarak var. Eşimiz olarak var. Yılın her saniyesinde kadının hakkı varsa ben de varım. Yoksa yokum. Artık bu zihniyetin değişmesi lazım… Bu çalışmada emeği geçen hanımlarımızı kutluyor, kolay gelsin diyorum…”
Özetle köşeme aldığım bu sözler Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a ait. Kadınlara seslenen Ataç “Anamız olarak… Bacımız olarak ve eşimiz olarak yanımızdasınız” dedi. Hanımeli Sokak… Kanatlı AVM arkasında haftanın yedi günü açık olacak merkezde “kadınlarımızın el emeği göz nuru” satılacak. Belde evleri kursiyerleri… Maya Derneği… Esked-Der… gibi kadına yönelik çalışan kuruluşlar ürünlerini değerlendirecekler… Kutluyoruz sayın Ataç ve ekibini… Hanımlarımıza da ayrıca kolay gelsin diyoruz…
--Duatepe Sokak yenileniyor—
Hacıseyit Mahallesi- Duatepe Sokak’a “Büyükşehir eli” değmeye başladı. Yıllardan beri el değmemiş olan sokakta “yaya kaldırımlarının” varlığı ile yokluğu belli değildi. Önceki gün dört koldan sokağa giren ekipler deyim yerindeyse “harıl harıl çalışmaya” başlamışlar. Köşemizi, arayan bir okurumuz dedi ki “Duatepe Sokak’ta yaya kaldırımları asfaltla aynı düzeye gelmişti. Sokak bakımsız ve perişandı. Önceki gün Büyükşehir Belediyesi’ne ait asfalt yenileme ekiplerini görünce sevindik. İnşallah bu çalışma uzun sürmez. Hacıseyit Mahallesi Duatepe Sokak yılların ardından gelme perişanlıktan kurtulur.” Okurumuz ayrıca “Bu çalışmayı yapmakla görevli elamanlar da işi ciddiye almalılar… Vatandaşın gözü önünde belediyeyi küçük düşürecek durumlara yol açmasınlar” uyarısında da bulundu… Evet Hacıseyit Mahallesi Duatepe Sokak’ta başlatılan çalışmalar için Büyükşehir Belediyesi’ni kutluyor, kolay gelsin diyoruz…