"Irak Şam İslam Devleti..."
“IŞİD'de duyma!” dedik ama gerçeği ortada:
“Sonunda IŞİD’i de sıfırladık”
Davutoğlu'nun ünlü sözüdür:
"Komşularla sıfır sorun!.."
Şöyle dönüp bir bakın...
"Sınırları bile aştık!.."
……
Mısır'da Genelkurmay Başkanı "Sisi" yönetime el koydu...
Ankara karşı çıktı... Başbakan tepki gösterdi…
Meydanlarda Müslüman Kardeşler'in işaretini yaptı...
"Rabia işaretini partisiyle özleştirdi..."
Aylar sonra "Sisi" Cumhurbaşkanı oldu...
“Cumhurbaşkanı Gül'de kutlama mesajı gönderdi!..”
………..
"Esad"ı devirmenin hayalini kuran Türkiye, "IŞİD"i hiç önemsemedi...
Hatta el altından destek bile verdi...
Yaşananlardan sonra gülüyoruz yine ağlanacak halimize...
"Bir IŞİD'miz oldu!”
…………
Padişahın köpeği hastalanmış... İyileştirene bir kese altın... Devrin ünlü hocaları okuyup üflemiş çare yok... Sonunda biri gelmiş ve bir muska yazıp köpeğin boynuna asmış... Bir hafta sonra iyileşmiş köpek... Adam altınları alıp giderken vezir sıkıştırmış:
"Bir kese altın da benden, neydi o muska?"
Hoca önce korkmuş ama, sonra açıklamış :
"Tamah oldum etine, muska yazdım itine... Tutsa da şeyime, tutmasa da şeyime!.."
Bari muska yazın kardeşim...
"Belki tutar işte!.."
Gerilim
Sınırımızdan elini kolunu sallayarak çıkıp giren, militanlarını Türkiye'ye de yerleştirmiş bulunan "IŞİD" in ilerleyen günlerde kimin başına ne çoraplar öreceğini eli kolu bağlı izleyeceğiz...
Kıssa-dan
Demokratik haklarını kullananlara karşı şiddet uygulayanlar yargılanmaz iken, "Taksim Dayanışması"nın yargılanması, ülkede hukuksuzluğun egemen olduğuna son örnektir...
Günün Sözü
Çekilen acılar, kişinin şefkate olan ihtiyacını arttırır...
Günün İncisi
Geçmişi gelecekte aramak, bireyi yeniliklerin coşkularından mahrum eder...
Özdeyiş
Ölüm gelir geçer, acı iz bırakır geçer...
Cuk
Dil tadar göz utanır, dil söyler yüz utanır!
Günün Olayı
Askerin bayrak indirme olayındaki acizliği neyin göstergesidir?
Ergenekon, Balyoz, Açılım gibi operasyonlarla kendini bile savunamaz hale getirildiğinin...
Akif Kökçe
Günün Biberi
Başbakan Erdoğan seçim meydanlarında, "Ülkenin doğusunda CHP ve MHP yok" diyordu!
Yalnız CHP ve MHP değil, asker ve polis de kalmamış...
Günün Şiiri
Mehmetçik
Atıldı bir Mehmetçik, büyüyü bozdu Bin
Bin düşman süngüsüne, göğsünden
Bir şahadetle kayalar yarıldı sanki
Dipçik gürültüsünden
Soruyordu herkes birbirine
Parlayan şey bu mu?
Muzaffer oluyordu bileklerimizde
Tarihin ilk dipçik hücumu
Hayran oluyordu koca gökyüzü
Göğüslerimizde büyüyen bahta
28 Mart günü, bir adsız tepede
Çeliğe karşı tahda...
Fazıl Hüsnü Dağlarca (Varlık-1949)
İslam kardeşliği!..
"İslam-İslamcı-Müslüman" ve "terörist' kavramlarını bir arada kullananlara ateş püsküren iktidar mensuplarına...
Bu son olaylardan sonra da uluslararası planda "İslam kardeşliği" diye bir kavram olduğunu, bu "kardeşliğin" her derde deva olduğunu söyleyebiliyor musunuz?"
Size göre "IŞİD" militanları Müslüman mıdır değil midir? "Terörist" midirler, değil midirler?
Noktayı koyarken... Ulusal birliği önemsizleştirip “çimentomuz dindir” diyen, hatta Türkiye'de bir "Anadolu İslam federasyonu kurmak" hayalinde olanların iç siyasette de din kardeşleri olan cemaatçilerle kanlı bıçaklı bir savaşa tutuştuğunu hatırlatalım.
"Cumhuriyet’in çözdüğü sorunları canlandırıp, Amerika'yı yeniden keşfe çıkanların dikkatine sunalım..."
Melih Aşık
Sarışın güzelin zarları
Gazinoda iki görevli sıkıntıdan patlamış bir şekilde rulet masasında dikiliyorlardı. Derken içeri güzel bir sarışın girdi ve masaya 10 bin dolar koydu... "Baylar, umarım sizin için sorun olmaz" dedi:
"Ben çıplakken kendimi daha şanslı hissediyorum!"
Sonra da çırılçıplak soyundu ve elindeki zarlara öpücük kondurdu:
"Haydi kemik, bana yeni kıyafetler lazım!" diye fırlattı...
Veee, "Evet!.. Kazandım!.." diye sevinç çığlıkları atarak iki adama sarılıp öptü...
Üstünü giyindi, masadaki bütün paraları aldıktan sonra koşa koşa gitti...
İki adam da bakakaldı...
Biri "Vaaavvv!"dedi:
"Ne kadındı bee! Peki, kaç atmıştı?"
Öteki yanıt verdi:
“Bilmem..."
Servet ve fakirlik
Ünlü bir filozofa arkadaşları bir kokteylde takılmışlar:
"Servet ayaklarınızın altında olduğu halde, neden bu kadar fakirlik çekiyorsunuz?"
Filozof gülmüş:
"Onu almak için eğilmek lazım da ondan!.."
Cumartesi Öyküsü
Ormanı sarsan büyük gürültü
Günün birinde, ormanda yaşayan hayvanlar aslanın reisliğinden sıkılmışlar ve yerine kurbağayı seçmişler...
Yeni reis kurbana, mazbatasını alır almaz ormanın dört bir yanına emirlerini salmış:
"Bundan böyle, hayvanların çıplak dolaşmasını, çıplak resimleri, çıplak heykelleri ve çıplak dansetmeyi yasaklıyorum. Tarzan'a söyleyin, o da giyinsin..."
Bu emir, tüm ormanı hayrete düşürmüş!
Yeşil başlı yaban ördeği öne çıkmış:
"Ben kurbağanın niçin bu şekilde davrandığını çok iyi biliyorum. Kendisi çirkin olduğu için aşağılık kompleksini ortaya koyuyor!"
Kurt, başka bir görüş sunmuş:
"Bence asıl neden bu değil. Kurbağa Araplarla ortak bir kuş tüyü fabrikası açmış olan kardeşini zengin etmek istiyor!"
Sıra sincapta :
"Kurbağa, herhangi bir dişi yaratığı çıplak gördüğü anda, kendine hakim olamayacağını bildiği için böyle emir veriyor!"
Tartışmalar böyle sürüp giderken, bütün orman aniden büyük bir gürültüyle sarsılmış. Hemen tilkiyi yollamışlar olay yerine. Tilki az sonra gelmiş ve gerçeği ortaya koymuş :
"Siz burda tartışıp dururken, bütün dişi yaratıkların çıplaklık yasağından yavrularını emziremediklerini biliyor muydunuz? Bu yasak yüzünden aç kalan yavrularınız, sizden daha gerçekçi olduklarından bir ağızdan bağırmaya başladılar. Ormanı sarsan gürültü bu!.."
Bütün hayvanlar çocuklarının bu onurlu davranışlarından utanmışlar ve boyunlarını eğmişler.
Akılları başlarına gelmiş ve kurbağayı güç birliği yaparak al aşağı etmişler...
……….
Öykü burada bitiyor ve bize göre bir cümlelik yorumu var:
"Yeryüzünde müstehcendir diye örtemeyeceğiniz tek şey gerçektir..."