Torpil olmasın, hak eden hak ettiği göreve atansın diye yıllardır üzerinde çalışılır. KPSS süreci de böyle başlamıştı. Çözüm oldu mu? Belki…
İlk haksızlıklar 1970 li yıllarda üniversite sınav sorularının çalınması ile başlamıştı. Sonrasında değişik sınavlarda değişik yolsuzluk iddaaları sürekli gündeme oturdu.
FETÖ’cüler işi daha da ileri boyutlara götürdüler. Kendileri soru hazırladı, kendi dershanelerinde dağıttı, kendi şifreleme sistemini kurdu. Devleti ele geçirmek için hedef tuttuğu okullara, kendilerine biat etmiş olanları yerleştirdi.
Haksız yere kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirilenlerin yükselmeleri de kurulan tezgahın işletilmesi ile kusursuzca gerçekleştirildi.
Uzun vadeli bir plandı. Bazen beraber yüründü yollarda, bazen beraber ıslanıldı ama hedeften sapılmadı. Kısaca FETÖ çevresinde kim varsa kullandı. İyi niyetleri suiistimal etti.
Bazen KURAN’a el bastırılarak oylar toplandı. Manevi duygular, inançlar siyasete alet edildi. Masum halkımız her türlü yöntem kullanılarak etki altına alındı ve seçimlere bile müdahil olundu.
Engeller vardı. Yükselen kadrolar tüm bu engelleri ortadan kaldırmak için şeytani planlarla devreye sokuldu. İftiralar atıldı, tezgahlar kuruldu, sahte deliller yaratıldı…
Halkımızı kamplaştırma ve bölünmeyi keskinleştirme adına atılan adımlar 15 Temmuz gecesi doruğa ulaştı. Gerisi herkesçe malum. Müttefik dediğimiz ülkelerin bile parmaklarının olduğu ve kullandıkları kişilere sahip çıkma hevesleri görüldü.
Şimdi KPSS bir süre askıda gibi gözüküyor. Mülakat ve soruşturmalarla yeni kadrolar işe alınacaklar. Peki doğru mu yapılacak? Denize düşen yılana sarılırmış derler de, görüşmeler ve sorulan sorular hiç iç açıcı değil. Milli eğitimde okutulması ve öğretilmesi gerekenler sürekli değişiyor. Her şehire üniversite derken konusuna tam hakim olamayan, mezun olmuş, açıkta iş için bekleyen binlerce genç var. Şimdi bu gençler iktidardaki partinin istediği yanıtları vererek mi işe alınacaklar, partilere üye kaydı mı yaptıracaklar yoksa kendi konularında üstün bilgi ve becerileri ile mi işe girecekler. Bir sorun çözülürken başka sorunlara gebeyse yol yakınken hatadan dönülmeli derim. Konuya yarın ABD’den örneklerle devam edeceğiz…