Bir takımın mükemmel olabilmesi için birçok etkenin pozitif yönde yan yana gelmesi gerekir.
Peki, bu pozitif etkenlerin kaçı Eskişehirspor’da var. Bence bunlara bakmak gerekir. Yönetim kurulu, futbolcu, teknik heyet, tesis, altyapı, taraftar ve takım markası, bunların tümü var.
Olmayan en önemli şey ise Napolyon’un dediği gibi ‘Para para para’
Evet, takımın hedefine ulaşabilmesi adına iyi bir ekip kuruldu. Bu ekip, her türlü sıkıntılara rağmen ligin dördüncü haftası sonucunda 8 puanla ve namaglûp 2’nci sırada.
2016-17 sezonu öncesinde, Başkan Halil Ünal ve arkadaşlarının böyle bir takım kuracağını söyleselerdi her halde birçok insan inanamazdı.
Evet, her türlü imkânsızlığa rağmen mükemmele yakın bir takım kuran Başkan Ünal ve arkadaşlarını kutluyorum.
Şimdi ben de diyorum ki! Bu takım sadece Başkan Ünal ve arkadaşlarının takımı değil. Bu takım, tüm Eskişehirlilerin takımıdır. Bu takım Anadolu’nun İstanbul hegemonyasına kafa tutan takımıdır.
Onun için diyorum ki! Ey muhterem iş adamlarımız, sizlerden kimse sadaka istemiyor, an itibariyle stadyumda alabileceğiniz “Localar” var.
Gelin şehrimizin bu önemli markasına hep beraber sahip çıkalım, şampiyonluk yolundaki bu meşakkatli yolu beraber yürüyelim. İşin özü bu çorbada sizlerinde bir atımlık tuzu olsun vesselam.
Eskişehirspor, Elazığspor ile oynamış olduğu son karşılaşmada farklı galip gelse de, oynamış olduğu futbol beklentilerin altında kaldı. Ancak, Kırmızı Şimşeklerin ilk 7-8 haftalık periyotta oynayacağı karşılaşmalarda iyi ya da kötü futbol oynamasından ziyade, bu süreci en az kayıpla ve karla kapatması çok önem arz etmektedir. Eskişehirspor şu ana kadar oynanan maçlar neticesinde, takım oyunundan çok, bireysel becerilerin sonucunda alınan puanlarla ligi forse ettiğini görmekteyiz.
Ancak, şunu da belirtmek isterim, Eskişehirspor’un ekonomik sorunları çözüldüğünde ve taraftarıyla buluşacağı ilk maç itibariyle çok daha etkili ve kolay kolay kaybetmeyen bir hüviyete bürüneceğine inanıyorum.