Önceki günkü köşe yazımla ilgili Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı İrfan Çetinkaya ve CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Vural Yörük telefon ettiler.
İrfan Çetinkaya, kendisi ile ilgili yazdığım yazı için teşekkür etti. Vural Yörük ise, yazdığım eleştirileri hak etmediklerini söyledi.
Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü Beldesi’nde bir ramazan davulcusunun Sürgü’deki alevi bir ailenin yaşadığı evin önünde uzun süre sahurda davul çalması nedeniyle sözlü tartışma yaşanmış, ardından da kendini bilmezler o evi taşlamışlardı.
Bu olayı protesto etmek için bir gurup Eskişehir Cem Evi önünde eylem yaptılar. İlginçtir ki, bu eylemden Eskişehir Hacı Bektaş-ı Veli Derneği ile Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı yöneticilerinin bilgileri yoktu.
Her zaman akli selim içinde hareket eden, hiçbir zaman Alevi-Sünni tartışmasının içine girmeyen Vakıf Başkanı İrfan Çetinkaya, ne derneğin ne de vakfın, eylemi yapanların siyasi amaçları uğruna kullanmalarına izin vermedi.
HİÇBİR ZAMAN SÜNNİ-ALEVİ
TARTIŞMASINA PRİM VERMEDİ
Eyleme destek vermemesi nedeniyle bir gurup vakıf binasının içine kadar girerek Vakıf Başkanı İrfan Çetinka’yı tartaklamışlardı. Buna rağmen İrfan Çetinkaya, her ne kadar bu insanları tanımıyor olsa da, şikayetçi olmadı. Yine hoşgörülü davrandı.
Şunu hatırlatmak isterim. Ders çıkarılması gereken bir anekdot. İrfan ağabeyin duruşuyla, görüşüyle, düşüncesiyle, davranışıyla, insanlara ayrıcalıklı değil, insan gözüyle bakan bugün hayatta olmayan oğlu Ali Çetinkaya benim de en iyi dostum, arkadaşımdı. Hatta kardeşimle eşdeğer koyardım kendisini. O Alevi ben ise Sünni. Ailecek görüşürdük. Çiftliklerinde kaç kez bizi ağırladı. Babası İrfan Çetinkaya da bunlara şahit oldu. Aramızda hiçbir zaman ‘sen Sünni, sen Alevisin’ tartışması geçmedi. Bırakın geçmeyi, bir birimize hiçbir zaman o gözle bakmadık.
İrfan Çetinkaya da öyle. Bu nedenle İrfan Çetinkaya Eskişehir’de bütün kesimler tarafından sevilir, sayılır.
Sevgili İrfan Çetinkaya’yı Aleviler ve Sünniler arasındaki gerginliğin tırmanmasına neden olacak protesto eylemine destek vermemesinden, şehirdeki huzurun, barışın bozulmasına müsaade etmediği için kutlamıştım.
GEREK TÜRKİYE’DEN GEREKSE
YURT DIŞINDAN TELEFON YAĞIYOR
Telefon ederek teşekkür etti. Yukarıda yazdıklarımı hatırlattı. Ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Sadiciğim protesto eylemine katılmadığımız gerek ulusal basında yer almasından, gerekse senin yazından sonra Türkiye’nin birçok şehrinden, yurt dışından dahi tebrik telefonları yağıyor. Hatta alevi veya sünni kökenli olduklarını söyleyen pek çok Eskişehirli Vakfa yanında eşleri, çocukları ile gelerek bu ayrımcılığa izin vermediğimiz için beni ve arkadaşlarımı kutluyorlar. Ben dostluk tohumları ektim. Onlar da yavaş yavaş yeşermeye başladılar. Çoğaldıklarında yıllarca iç içe yaşayan bizlerin arasına nifak sokmak isteyenlere onlar da izin vermeyeceklerdir. Biz kardeşiz. Elmanın iki yarısıyız. Her ne kadar birileri aramıza nifak sokmaya çalışsalar da her iki tarafta buna kesinlikle izin vermeyecektir.”
Tekrar ediyorum.
İyi ki Varsın İrfan Çetinkaya. Eskişehir halkı seninle gurur duyuyor.
VURAL YÖRÜK: BİZ HER AKŞAM HALKIN İÇİNDEYİZ
Aynı günkü ikinci yazımda ise Ramazan ayında AK Parti teşkilatlarının her gece iki-üç program yaptığını, CHP teşkilatlarını gören varsa arasında bilgi sahibi olalım demiştim.
Demek ki yazımı bir tek CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Vural Yörük okumuş!
Ne ilden ne de Odunpazarı İlçe teşkilatından ses gelmedi.
Vural Yörük, her akşam Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği iftar ve eğlence programlarına katılarak destek verdiklerini, Başkan Ahmet Ataç’ı yalnız bırakmadıklarını söyledi.
Bundan ne benim ne de Eskişehir halkının bilgisi olmadığını söyledim. Kendisine acizane birkaç önerim oldu.
Vural başkana teşekkür ediyorum göstermiş olduğu hassasiyetinden dolayı.
Demek ki Odunpazarı ve İl Teşkilatları çalışmıyor!
Ya da gazete okumuyorlar.