Prof.Dr. Alper Çabuk

İnsan insana muhtaçtır

Yaklaşık iki hafta önce, ABD’de yaşanan polis şiddetine bağlı olarak, George Floyd isimli siyahi bir vatandaşın boğularak ölmesinin ardından sosyal medyada dolaşan kısa bir video gerçekten ırkçılığa karşı çok özel bir mesaj veriyor

8 Haziran 2020 09:02
A
a
Sütiş Eskişehir
Yaklaşık iki hafta önce, ABD’de yaşanan polis şiddetine bağlı olarak, George Floyd isimli siyahi bir vatandaşın boğularak ölmesinin ardından sosyal medyada dolaşan kısa bir video gerçekten ırkçılığa karşı çok özel bir mesaj veriyor. Videoda, bir doktor odasının önünde dört kişilik bitişik bir oturma elemanında en solda oturan Asyalı bir genç adamın yanına oraya gelen üç kişilik ailenin kızı oturuyor. Ortaya anne, en sağa baba oturuyor. Kızının Asyalı kişinin yanına oturduğunu fark eden anne, önce kızıyla yer değiştiriyor, sonra baba anneyle yer değiştirmeye karar veriyor anne en sağa oturuyor. Baba Asyalı gencin yanına oturmaktan vazgeçip, en sağda ayakta annenin yanında kalıyor ve adamla aralarında bir sandalye boşluk bırakıyorlar. İçeriden, aileyi genç Asyalı adamla birlikte doktor çağırıyor. Aile şaşkın ve tedirgin bir biçimde içeri giriyor. Doktor, çocuklarının ameliyat sonrası giderek daha iyi olduğunu müjdeliyor. Ailenin babası, peşleri sıra içeri alınmış Asyalı adamın içeride olmasından dolayı tedirginlikle doktora “ters giden bir şey olup, olmadığını” soruyor. Doktor, arkada kapının ağzında kalan Asyalı adamın yanına giderek ona omuzundan sarılıyor ve aileye Asyalı adamı tanıtıyor: “Size Cafer’i tanıtayım, Anna’nın kemik iliği donörü” diyor. Yunan kadın yönetmen, Nancy Spetsioti’nin 2011 yapımı Jafar adlı bu kısa filmi, birkaç dakikada ırkçılığa karşı çok güçlü bir mesaj veriyor. Filmde hastanede olan iki farklı ırktan insanları görüyoruz. Kızlarını hastaneye getirmiş olan Yunan aile, farklı bir ırktan olan genç adama ön yargı ile yaklaşıp, onu tehdit olarak algılıyor ve bir nevi ırkçılık yapıyor. Oysa ki, dış görünüşü olarak tehdit olarak algıladıkları bu adam, verdiği kemik iliğiyle onların en değerli varlıkları olan kızlarını kurtaran adam. Bu kısa film de ırkçılığın ne kadar yanlış bir tutum olduğunu kısa, basit ama verdiği mesajla güçlü şekilde özetleyen bir film. Bu film, dünyadaki toplumsal, kültürel farklara önyargı ve ırkçılık karşıtı söyleme önemli bir destek ve referans niteliğinde. Tüm dünyada büyük tepkiler alan George Floyd’un öldürülmesi olayı da özünde, hareketsiz kalmasını sağlamak için Floyd’un boğazına diziyle basan polisin tıpkı yukarıda özetlediğim filme konu olan önyargılarla siyahi adamı tehdit olarak algılamasından kaynaklı. Fakat bu önyargı, bu sefer dünyada güçlü bir şekilde karşılık buldu ve belki de ırkçılık karşıtı düşüncelerin ne kadar güçlü bir toplumsal harekete dönüşebileceğinin açık bir göstergesi haline geldi. Uluslararası hukuk ve insan hakları alanında uzmanlaşmış avukat Amal Clooney ve aktivist kimliğiyle tanınan aktör Hollywood yıldızı George Clooney çifti, ırkçılık karşıtı söylemleri ve yardımlarıyla kendilerinden bahsettiriyor. Clooney çifti, birlikte mülteci sorunundan savaş kıtlığına kadar pek çok konu üzerinden örnek çalışmalar yürütüyor. Geçtiğimiz aylarda çift, Lübnan’da Suriyeli çocuklar için eğitimleri aksamasın diye okul yaptırarak tüm dünyaya örnek oldu. George Floyd cinayeti sonrasında da George Clooney’in geçen hafta yayınladığı yazısındaki “Bu da bizim pandemimiz... Hepimizi enfekte ediyor ve 400 yıldır hâlâ aşı bulacağız” mesajı gerçekten de kayda değer ve ırkçılığın ne kadar hastalıklı bir yaklaşım olduğunu özetleyen bir tepkiydi. Bu mesaj bizi neden ilgilendiriyor biliyor musunuz? Maalesef toplumsal olarak ülkemizde de önemli sayıda vatandaşımız, savaş nedeniyle ülkelerinden kaçıp gelen Suriyelilere karşı yeterince hoşgörülü davranmıyor. Burada kast ettiğim, toplumsal ahengi bozan Suriyeli kişilere gösterilen doğal tepki değil, sadece Suriyeli olduğu için toplumumuz tarafından giderilerek ötekileştirilen kişilere gösterilen önyargılı tutum. Sonuç olarak vermek istediğim mesaj şu: Yaşadığımız pandemiden de anlaşılacağı gibi bu yüzyılda ne kadar zengin, ne kadar güçlü ya da hangi milletten olduğunuzun hiçbir önemi yok. Tüm dünya genelinde toplam ağırlığı 2 gram olan bir virüs bile sizi dize getirebiliyor. Bu yüzyılda insanlığın birbirine daha çok kenetlenmesi ve insani değerlerini çok daha fazla ön plana çıkarması gerekiyor. Tabii bu noktada yine işaret etmek geren bir diğer konu da, insanoğlunun çevreye tehdit olan yaklaşımlar yerine, hızla çevreye uyumlu olmaya yönelik yaklaşımları benimsemesi gerektiği. Şunu da belirtmeden geçmeyeyim, geçtiğimiz Cuma günü Dünya Çevre Günüydü ama ne yazık ki, her yıl olduğu gibi bu yıl da gündeme neredeyse hiç gelmedi. Herkese sağlıklı ve mutlu bir hafta diliyorum.

 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi