İnşallah Kağıt Üstünde Kalmaz

Malumunuz 2021 yılı Cumhurbaşkanı kararnamesi ile Yunus Emre ve Türkçe yılı ilan edildi.
 
Bu gelişme Eskişehir özellikle Yunus'un kabrinin olduğu Mihalıççık ve Yunusemre beldesi açısından güzel bir gelişme.
 
Ancak şu ana kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Eskişehir de bu yılın önemine binaen henüz somut bir adım atılmadı.
 
Sadece Cumhurbaşkanlığı külliyesinde Yunus yılı açılış töreni düzenlenip bazı konserler verildi. O törende de sanıyorum Eskişehir'den herhangi bir isim en önemlisi Yunusemre'nin memleketi dediğimiz Mihalıççık yöneticileri yoktu.
 
Pandemiden ötürü bu durumu bir parça anlayabiliyor ve bazı beklentileri asgari seviyede tutuyoruz.
Yani şu ana kadar geçen süreçte Eskişehir özelinde herhangi bir adım atılmaması bir parça anlaşılabilir.
 
Ancak geride kalan 9 ay için planlanan, yapılması düşünülen herhangi bir şey var mı ondanda haberimiz yok.
 
Önemli bir sene ve kazanımın kağıt üzerinde hatta Yunus ruhuna ters olan bir Saray töreni ile sınırlı kalmasına gönlümüz elvermez.
 
Eskişehir'in bu seneyi dolu dolu ve amacına uygun bir şekilde değerlendirmesi ve bunun içinde Bakanlık düzeyinde desteklenmesi gerekiyor.
 
Elbette başta Türkçe ve Yunus felsefesi adına yapılacak etkinlikler ve çalıştaylar yapılacaktır daha doğrusu yapılmalıdır.
 
Ama somut manada da bu seneyi fırsat bilerek yapmamız gerekenler var.
 
Benim bu konuda herkesle hemfikir olacağımız 2 talebim var.
 
İşe Yunus'un kabrinin olduğu alandan başlamak gerekiyor.
 
Bu alan sadece Mayıs ayında binlerce kişinin geldiği ve çevre düzenlenmesi yapılmamış bir alan olarak kalmamalı.
 
Yunus'a giden yollar da dahil eni konu elden geçirilmeli ve Yunusemre beldesi bir hafta değil 365 gün ziyaret edilebilecek, sosyal donatıları buna müsait bir alana dönüştürülmeli.
 
Bir de yapmamız değil, kaldırmamız gereken önemli bir şey var.
Bunu Eskişehir Valiliği de rahatça yapabilir.
 
Bildiğiniz gibi Eskişehir il sınırı girişlerine Türk Dünyası Kültür Başkentliği sürecinde Yunus Emre'nin tasvir edilmeye çalışıldığı büyük totemler konulmuştu.
 
O totemler ilk günlerde dahi Yunus ruhunu yansıtmadığı gibi üzerinden geçen yıllarda yıprandı, üzerindeki boyaları döküldü ve hepten bir hilkat garibesi gibi durmaya başladı.
 
Ne zaman şehir dışına gidip gelsem görüyor ve rahatsız oluyorum.
 
Lütfen o totemleri şehir girişlerinden kaldıralım. Yapmışız ama olmamış. Bu yüzden aynısı olacaksa bu tür şeyleri yapmamamız daha isabetli ve ekonomik bir seçenek olacaktır.
 
Unutmadan daha önce bu sene vesilesi ile Eskişehir'in opera ve bale ile ilgili haklı beklentisine fazla girmiyorum. Ama şehrin anasının ak sütü gibi helali olan bu müdürlük beklentisi rafa kalkmış değil. Sadece gerekli baskıyı yapması gerekenler biraz sessiz kalıyor.
 
Umarım bu önemli sene değerini bulur. Umarım Bakanlık Eskişehir'de bulunan paydaşları da işin içine dahil etmeyi unutmaz.
Umarım Yunus yılı kağıt üzerinde kalmaz.