Dem Dem takılmadı Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı İşitme Engelliler yaşa takılıyor Birbirlerini tebrik ettiler Heyecanlı maça ilgi vardı Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği… Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller… Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler… Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı… Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor… Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme … Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar… Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo… Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği! Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Sadi Seda

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

İnönülüler niye karşı çıkıyor?

Sadi Seda yazdı

23 Temmuz 2015 00:04

Küpeliler tarafından İnönü İlçesine Çimento Fabrikası yapımı için arazi satın almak için araştırma yaptığında, ilçede herkes arazisini satmak için sıraya geçmişti.
    Küpelile, çimento fabrikasını ilçenin 5 kilometre dışında dağın yamaçlarında kuracaklarından dolayı araziyi buna göre seçip aldılar.
    Çimento Fabrikası’nın yapımı için bakanlıklardan ve resmi kurumlardan neler istenmişse, istenilen şartlar tek tek yerine getirilmiş.
    Kurulacak çimento fabrikasının bacalarından çıkacak toz parçacıklarının çevreye zarar vereceği iddia edilmiş. Fabrikanın bacalarına en son model, çevreye kesinlikle zarar vermeyecek filtreler koymuşlar. Bu yetmemiş fabrikayı kuracak olanlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına müracaat ederek ‘Çed Raporu’ istemişler. Buda alınmış.
     Şirket Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ‘Çed Raporu’ nu da almış. Çed Raporu’nun anlamı,”Kurulacak olan fabrikanın kesinlikle çevreye zararı olmayacak” anlamındadır.
ÇED raporu nedir?
ÇED raporu; Şehirlerde gerçekleştirilen projelerin, proje gerçekleşmeden projenin
çevre üzerindeki önemli etkilerinin belirlendiği bir süreçtir. Çed raporu süreci kendi başına bir karar verme süreci değildir; karar verme süreci ile birlikte gelişen ve onu destekleyen bir süreçtir. Yeni proje ve gelişmelerin çevreye olabilecek sürekli veya geçici potansiyel etkilerinin sosyal sonuçlarını ve alternatif çözümlerini de içine alacak şekilde analizi ve değerlendirilmesidir.
Çed, projelerle ilgili bütün ilgili tarafların bir araya geldiği ve görüş, kaygı ve önerilerini ortaya koyabildikleri demokratik ve şeffaf bir süreçtir. İlgili taraflar bu süreç içerisinde ortaya koydukları teknik bilgi ve görüşlerle projenin en optimal şekilde gelişimine katkı sağlarlar.
Çed raporu sürecinde firma herhangi bir faaliyete başlamaması gerekmektedir. Aksi takdirde cezai durumla karşı karşıya kalır.
ÇED raporunun amacı nedir?
Çed raporunun amacı ekonomik ve sosyal gelişmeye engel olmaksızın, çevre değerlerini ekonomik politikalar karşısında korumak, planlanan bir faaliyetin yol açabileceği bütün olumsuz çevresel etkilerin önceden tespit edilip, gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamaktır.
ÇED'in temel görevi nedir?
Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalardır. Projelerle ve gelişmelerle ilgili karar vericilerin daha bütünsel, yani karara etkiyecek birden fazla faktörü göz önüne alır bir şekilde daha sağlıklı karar vermelerini sağlamak için, onlara projelerden kaynaklanabilecek çevresel etkileri net bir şekilde göstermektir.
    Fabrikayı kuracak şirket bu şartları kabul etmiş ve fabrikanın yapımına başlanmış. Fabrika çimento üretecek makineleri yerleştirme safhasına gelmiş. İnönülüler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği, Bursa Güney Marmara Çevre Derneği ve 150’ye yakın şahısta fabrikanın yapımının durdurulması için Bölge İdare Mahkemelerine başvurmuş, yargı talepleri yerinde bulmamış.
    Ramazan Bayramının son günü de İnönüler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği’nin çağrısı üzerine İnönü’de toplanan bir grup, fabrikanın yapımın durdurulması için eylem yapmışlardı.
Eylemde konuşan İnönülüler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu üyesi Seda Ercan Akkaya, "Ülke ekonomisine katkıda bulunacak hiçbir yatırıma karşı değiliz. Ancak İnönü'de çimento fabrikası yapmak için seçilen araziye itirazımız var. Bu alana kurulacak çimento fabrikası başta İnönü ilçe merkezi ve İnönü Ovası olmak üzere yakındaki Kandilli, Yörük Yayla, Esnemez, Karaağaç ve Kovalıca köyleri olmak üzere geniş bir alanı birinci derecede etkileyecektir. Her yıl üretilecek milyonlarca ton çimentonun İnönü ovasının içinden taşınması esnasında çıkacak toz, ekili alanlara çok büyük zararlar verecektir” demiş.
Daha öncede Dernek Başkanı Mehmet Kasap’ta aynı şeyleri söylemişti. Hatta THK’nun varlığına ve uçuşlarına büyük zarar vereceğini de iddia etmişti.
Dün konu hakkında Küpeliler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küpeli’ye telefon ettim.
İddialar hakkında bilgi istedim.
“Sadi Bey bu iddialar gerçeği yansıtmıyor. Sanıyorum Mayıs ayında İnönüler Derneği Başkanı yaptığı açıklamasında 20 kilometre mesafede Çukurhisar da Çimento Fabrikası var dedi. Peki, Köprübaşında bir marketin hemen yanında bir başka market yok mu? Çukurhisar’daki çimento fabrikasının olması İnönü’ye yaptığımız Çimento Fabrikası ile ne alakası var? Orada çimento var ise ben zarar göreceksem onları neden ilgilendiriyor? Ben Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan, Jandarma Genel Komutanlığından, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan hatta Eskişehir’e 150 kilometre uzaklıkta deniz olmasına rağmen Deniz Kuvvetleri Komutanlığından da fabrikanın zarar vermeyeceğine dair yazı aldım. Bütün yasal prosedürler yerine getirildi. Çimento Fabrikasının İnönü’deki eğitim uçuşlarına herhangi bir zararının olması söz konusu değil. TC Devleti’nin ilgili tüm kurumlarından fabrikanın yapılmasında bir sakınca olmadığına dair izinler de aldım. Kaldı ki eylem yapanların sayısı yaklaşık 160 civarında. İnönü’nün nüfusu 4 bin. Eyleme katılan 150 kişinin de yaklaşık yüzde 70’i İnönü ilçesinde yaşamıyor.”
TC Devleti’nden izin alınacak tüm kurum ve kuruluşlar İnönü’de yapılmakta olan çimento fabrikasının yapımında herhangi bir sakınca görmezken ve ‘olur’ derken bir grup neden karşı çıkıyor anlamış değilim?
Fabrika tamamlanıp imalata başladığında iş için başvuracakların çoğunun yapıma karşı çıkanların yakınları, eşi, dostu olacağından adım gibi eminin.
Dün de birileri Türkiye’nin en önemli kuruluşlarından olan Otosan’ın İnönü’ye yapılmasına karşı çıkmışlardı. Hatta o eyleme katılanların bir kaçı çok iyi bilir. Bugün İnönü’de nerede ise işsiz kalmadı bu kuruluş sayesinde.
Yine bir zamanlar birileri de İstanbul Boğaz Köprüsü’nün yapımına da karşı çıkıyorlardı. Ardından ikincisi yapıldı. O da yetmedi. Bugün İstanbul Boğazı’na 3’ncü köprü yapılıyor. Boğazın altına yapılan tüp geçit olmasa belki de o da yetmeyecek.
Bir tarafta işsizlik var diyoruz. Diğer taraftan da yatırım yapanlara karşı çıkıyoruz. Bu tür girişimcilere köstek değil, destek olmalıyız..