AK Parti’nin dördüncü sıra milletvekili adayı Yetkin Tetik ile Çarşamba akşamı ES TV’de program yaptım.
Tetik’in geçmiş günlerde gazetemize yaptığı ziyarette, 1 Kasım seçimlerinde AK Parti’nin Eskişehir’den 4 milletvekili çıkaracağını söylemişti.
Bende Yetkin Tetik’in, ziyaret fotoğrafını ve “Eskişehir’den 4 çıkartacağız” sözlerini sosyal medyada paylaştım.
Benim paylaşımımın altına çok sayıda yorumlar geldi.
“Yetkin Tetik rüya mı görüyor?”, “Yetkin Tetik’in başına taş mı düştü?”, “Yetkin Tetik kendini darı ambarında mı görüyor?” diye yazmışlar.
Bunlar bir kaçı. Kimileri ağır hakaretlerde bulunmuş. Kimileri ise parti değiştirdiğinden dolayı eleştirmiş.
Eleştirilere eyvallah.
Herkes herkesi eleştirebilir.
Ancak, bu hakaret derecesinde oluyorsa ayıp hem de çok.
“Parti değiştirdi” diye eleştiriliyor.
Demokrat Parti her geçen seçimde oy kaybetmiş.
Peki, Demokrat Parti’den giden oyları hangi partiler paylaştı?
Büyük çoğunluğu AK Parti’ye gitti. CHP ve MHP’ye gidenlerde var.
Demokrat Parti’den AK Parti’ye gidenleri eleştirenler neden CHP veya MHP’ye gidenleri eleştirmiyorlar?
AK Parti’de diğer partiler gibi demokratik yollarla kurulmuş bir parti.
Eskişehir’de Yetkin Tetik gibi flaş bir isim olan DP’nin Genel Başkanlığını yapmış Türk Siyasi Hayatının önemli isimlerinden Hüsamettin Cindoruk’un manevi oğlu Orhan Kesikoğlu ve DYP’nin İl Başkanlığını yapmış Bekir Sıtkı Saraç’da yıllarca destek verdiklerini partiden istifa ederek CHP’ye geçtiler. Saraç Belediye Meclis üyesi, Kesikoğlu İl Genel Meclisi üyesi oldular. Orhan Kesikoğlu hem de iki kez milletvekili aday adayı oldu.
O yıllarda kimse Orhan Kesikoğlu’na ve Bekir Sıtkı Saraç’a ‘neden CHP’ye geçtin’ diye eleştirmedi.
Orhan Kesikoğlu’da, Bekir Sıtkı Saraç’da, Yetkin Tetik’de başka partilerde siyaset yapmayı uygun gördükleri için partilerinden istifa ettiler.
Zaten Türkiye’deki seçmenin en büyük yanlışı, futbol takımı tutar gibi parti tutması.
Veya ”atamın, dedemin, babamın” partisi…
Biz takım tutar gibi parti tutmaktan ne zaman vazgeçer, ülkeyi daha iyi hangi partinin yöneteceğine kanaat getirir isek o zaman ülkenin yönetimi doğru kişilerin eline geçer.
Sakin yanlış anlaşılmasın.
Bu yazıdan, ”bugün ülkenin yönetimi doğru kişilerin elinde değil” anlamı çıkarılmasın.
Bir partiden diğer partiye geçmek öcü gibi gösterilmemeli veya geçenler eleştirilmemeli.
Atasının, babasının oy verdiği partilere değil de, kendi düşüncesine daha yakın hangi partiyi görüp oy veriyorsa doğru yapıyor.
Kaldı ki Yetkin Tetik, DP ile olan organik bağını yıllar önce koparmış. İşinin başına dönmüştü.
Yetkin Tetik’e,”Parti değiştirdiğin ve 1 Kasım seçimlerinde ‘AK Parti 4 milletvekili çıkaracak’ söylemin çok eleştirildi. AK Parti’nin 1 Kasım seçimlerinde sen 4’ncü sıra adayı olduğun için mi AK Parti 4 milletvekili çıkaracak diyorsun” diye sordum.
“Sadi ağabey Türkiye’de ve Eskişehir’de ilk parti değiştiren kişi ben değilim. Yıllardır birçok kişi bir şekilde geçmişte destek verdikleri partilerden istifa ederek ülkeye daha iyi hizmet edeceğine inandığı partilere üye oldular. Ben 8 yıl siyasete ata vermiştim. 8 yılsonunda AK Parti’nin seçim beyannamesini, parti programını okuduktan sonra bu parti çatısı altında siyaset yapmaya karar verdim. AK Parti 13 yıl Türkiye’yi yönetiyor. Üst üste üç kez oyunu artırarak iktidar olmuş. 7 Haziran seçimlerinde başarısız olmadı. Yüzde 41 ile yine sandıktan birinci çıktı. Seçmen AK Parti’yi bu seçimde sınadı. Seçim sonunda şunu gördü. AK Partisiz iktidar oluşmuyor. Bu nedenle 1 Kasım’da koalisyona yanaşmayan partilere gereken dersi vererek AK Parti’yi tekrar tek başına iktidar yapacak. 4’ncü sırada ben olduğum için söylemiyorum. İnanarak ifade ediyorum. Geçmişte bu parti 450 oyla nasıl 4’ncü milletvekili kaybettiyse 1 Kasım’da da 4’ncü milletvekili çıkaracak. Buna kalpten inanıyorum. Yeter ki gerek partililerimiz gerekse seçmen bize destek vermeye devam etsin.”
Tekrar ediyorum futbol takımı tutar gibi takım tutmaktan vazgeçmeliyiz. Ülkeyi iyi yönetemediğine inandığımız partiden istifa edenleri veya her seçimde ayrı ayrı partilere oy verenleri eleştirmeyelim.
Bir gün sende futbol takımı gibi destek verdiğin partinden ayrılıp başka bir partiye destek verirsen unutma ki birileri de seni eleştirecek.
*-********
CHP’de ‘4’ diyor
AK Partinin milletvekili adayları, 1 Kasım seçimlerinde Eskişehir’den 4 milletvekili çıkaracaklarını her gittikleri mekanlarda üzerine basa basa söylüyorlar.
CHP’nin milletvekilleri ve milletvekili adayları da ziyaret ettikleri her yerde,”7 Haziran’da Eskişehirliler ülkenin iyi yönetilmediğini, her geçen gün de batağa battığımızı gördükleri için tercihlerini değiştirdiler. CHP’nin iki olan milletvekili sayısını üç yaptılar. İnanıyoruz ki 1 Kasım’da da üç yaptıkları milletvekili sayısını verecekleri oylar ile 4 yapacaklar” diyorlar.
“İsteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü kara” diye atasözü var.
AK Parti’de CHP’de seçmenden 4 milletvekili çıkarabilecek oy istiyor.
MHP’de ‘iki’ diyor.
Saadet Partisi’nin eski il başkanı ve birinci sıra milletvekili adayı Fesih Bingöl’de,
”Eskişehirliler bize bir milletvekili çıkaracak kadar oy versin. TBMM’de Saadet Partisi de olur” diyor.
Haklı olarak siyasi partiler seçmenin oyuna talip olacak.
Seçmende partilerin seçim beyannamelerine bakarak! Oyunun rengini belirliyor.
AK Partili adaylar,”4 istiyoruz” deyince birileri gülüyor.
“7 Haziran’da boyunuzun ölçüsünü vermedik mi size” diyenler var.
Bence doğru bir ifade değil.
Nasıl ki CHP 7 Haziran’da AK Parti ile arasındaki 42 bin 872 oyu kapatıp üstelik 18 bine yakın fark atabiliyorsa, 1 Kasım’da bunun tersi de olabilir.
Eskişehir seçmeni artık yukarıdaki yazımda da belirttiğim gibi,’atamın, dedemin, babamın partisi’ demiyor.
İnandığı, ülkeyi daha iyi yönetecek hangi partiyi görüyorsa oyunu o partiye veriyor.
1 Kasım’da Eskişehir’de AK Parti’de veya CHP’de 4 milletvekili çıkarırsa benim için çok büyük sürpriz olmaz.
Eskişehir seçmeni ne yaptığını bilen bir seçmen oldu.