İNADINA DİRENÇ GÖSTERMEK

Eskişehirspor, sezon öncesi koymuş olduğu hedeflere adım adım yaklaşırken, özellikle belli mevkilerde ciddi sıkıntılar yaşamasına rağmen, istediklerini elde eder bir duruma geldiklerini görmekteyim.
          Ziraat Türkiye kupasında, finale bir adım kala MP. Antalyaspor’la eşleşen Eskişehirspor, Spor Toto süper ligde ise ilk beş için hala en büyük adaylardan biri konumunda.
         Hafta içinde kupa mesaisinde Sivas sporla karşılaşan Kırmızı Şimşekler,4.gün sonra da lig maçında mücadele ettiği kırmızı Beyazlı takıma karşı, yorgunluk emareleri göstermelerine rağmen inadına direnç göstererek, gitti denilen maçtan 1 puan alarak üst sıralardan kopmamış oldu.
       Torku Konya spor maçıyla başlayan ve üstüne koyarak devam eden, Eskişehirspor da savunma hatalarının sıradanlaştığı bir durumu tekrar yaşamış olduk. Sivasspor’un atmış olduğu iki golde de alan ve adam markajlarındaki eksiklikler pahalıya mal olan neticeyle sonuçlanmış oldu.
     Anlıyacağınız, Kırmızı Şimşekler zor gol atan, ancak kolay gol yiyen bir takım haline geldi. Bu da gelecek maçlar adına önlemi alınması gerek, en önemli strateji olmalı diye düşünüyorum.
     Bienwenü’nün Sivasspor karşılaşmalarındaki performansı, gol yollarındaki sıkıntıları çözebilirmi? Ümidi taşırken, orta alanda ise, Aytaç Karanın yükselişi devam ederek, Milli takım formasını giyimeye en büyük adaylardan biri haline geldiğini söyleyebilirim.
     Aytaç Kara için geçmiş yazılarımda değindiğim birkaç cümleyi yenilemek istiyorum. Aytaç Kara, hırslı, inatçı, kaybetmeyi sevmeyen, soyadı gibi gözü kara biri. Ancak bunları yerinde ve zamanında kullanması çok doğru bir eylem olur. Ama… Saha içinde öfke kontrolünü, hem Hakemlere karşı hemde rakip futbolculara karşı çok iyi ayarlamalıdır. Bunları yapacak ve de başarabilecek bir yapısı olduğunu da biliyorum… Kişi yapmış olduğu işlerle anılır.
     Evet… Hiç kimse kaybetmek istemez, hiçbir futbolcu da kötü oynamak istemez. Eskişrhirsporda bazı futbolcuların performansları değişken bir çizgide seyretmektedir. Bu da taraftarların tepkisine yol açarken, anlık protestoların, hem futbolcuya, hem de kulübe zarar verebildiği de unutulmamalıdır.