Bu konuyla ilgili olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hazırlanan “Ulaşımda Enerji Verimliliğinin Artırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” geçen hafta Resmi Gazete’de yayınlandı.
Geçtiğimiz haftalarda yazdığım bir yazımda son aylarda düşen otomobil satışlarına karşılık, hibrit araç satışlarında bir artış olduğunu, hibrit araçlara yönelik artan bu ilginin otomobil satışlarının artması için bir fırsata çevrilmesi gerektiğini vurgulamıştım. Bu konuda hem otomobil satıcılarının çeşitli kampanya arayışlarıyla artan bu ilgiyi daha fazla satışa çevirme şansı olabileceğini, hem de devletin hibrit araç satışlarının daha da yükselmesi için yasal düzenlemeler yapmasının ve teşvikleri artırmasının yararlı olacağını vurgulamıştım.
Bu konuyla ilgili olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hazırlanan “Ulaşımda Enerji Verimliliğinin Artırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” geçen hafta Resmi Gazete’de yayınlandı. Bahsi geçen yönetmelik, ulaşımda enerji verimliliğinin artırılması amacıyla daha verimli motorlara sahip araçların kullanılması için hidrojen, elektrik, güneş vb. alternatif yakıtlı araçların kullanımın teşvik edilmesi, toplu ulaşımın yaygınlaştırılması, akıllı ulaşım sistemlerinin etkin uygulanması, ulaşım altyapılarının iyileştirilmesi, trafik yönetimi ve bilgilendirme sistemleriyle sinyalizasyon sistemlerinin iyileştirilmesi, akaryakıt tüketiminin izlenmesi ve kentsel ulaşım planlarının hazırlanmasına gibi alanlardaki usul ve esasları belirlemeye yönelik hazırlamış. Yönetmelikte özellikle raylı sistemler, toplu taşımın ve kent içi araç kullanımının azaltılması, kent girişlerinde otoparkların oluşturulması, otopark planlarının hazırlanması vb. konulara özel bir önem verildiği gözleniyor ve yerel yönetimlere önemli sorumluluklar yükleniyor.
Yönetmelik ulaşımda enerji verimliliğin sağlanması açısından önemli usul ve esasları içermekle birlikte, alternatif enerjili araçların satışlarının teşvik edilmesi için daha çok iktisadi araçların ve teşviklerin kullanılması önemli diye düşünüyorum. Böylece hem ulaşımdan kaynaklı enerji verimliliğinin sağlanarak enerjide dışa bağımlığının ve cari açığımızın düşürülmesi, hem de karbon emisyonlarının azaltılması yoluyla iklim değişikliklerinin olumsuz etkilerinden sakınılması daha fazla mümkün olabilecek...
………………………
İklim değişikliği denince bahsetmeden geçmek istemediğim olumlu bir gelişme yaşandı geçen hafta içinde. Köşemi takip edenler bilirler, Trump iklim değişiklikleri konusunu oldukça hafife alır ve iklim değişiklikleri hadisenin öne sürülüyor olmasının ABD ekonomisine zarar verdiğini savunur. Başkan Trump, geçtiğimiz yıllarda yaptığı açıklamalarla ülkesini Paris İklim Anlaşması’ndan çekeceğini duyurmuştu. Ancak Trump’ın bu yaklaşımına karşın ABD Temsilciler Meclisi’nde iklim değişikliği konusunda önemi olan bir yasa önerisi kabul edildi. Kabul edilen öneriye göre Paris İklim Anlaşması’ndan çıkma işlemlerinde federal bütçeden kaynak kullanmasını engelleniyor ve öneride Trump yönetiminin ABD’nin ulusal iklim taahhütlerine uyması ve 120 gün içinde bu alandaki yükümlülüklerini yerine getirmek için planlarını açıklaması hükümleri yeralıyor.
Küresel iklim değişiklikleriyle mücadele anlamında ABD’nin sembolik olsa da önemli olan bu girişimi umut verici.
……………………….
Arama motorunda Ege’de mülteci botu yazınca karşınıza mültecileri taşıyan botların batmasıyla ilgili pek çok acı haber çıkıyor. Yeterince dirençli olmayan toplumların yaşadığı milyonlarca acı hikayelere örnek teşkil ediyor bu haberler. Geçen hafta bir bot daha battı Ege’de... En son sayı, üçü çocuk, dokuz ölüydü. Birleşmiş Milletler Göç Örgütüne göre, 2015 yılı itibarıyla küresel iklim değişiklikleri, afetler, bölgesel çatışmalar, savaşlar vb. sebepler başta olmak üzere farklı sebeplerle mülteci durumuna düşen insan sayısında inanılmaz bir rakama ulaşılmıştı. Dünyada yaşayan her 122 insandan birisi mülteci durumuna düşmüştü ve BM sonraki yıllarda küresel iklim değişikliklerini artan olumsuz etkileri nedeniyle önümüzdeki yıllarda bu rakamın çok daha fazla artacağı konusunda uyarıda bulunuyordu. Söylediğim gibi... Bu yüzyılın en önemli konusu ne kadar zengin, ne kadar gelişmiş olduğunuz değil, ne kadar dirençli olduğunuz... Son haftalarda her yazımın sonunda belirttiğim gibi. Eskişehir, Haziran ayında oldukça büyük ve önemli bir bilimsel kongreye ev sahipliği yapıyor. Afetlere ve küresel iklim değişikliklerine karşı dirençliliğin tartışılacağı bu uluslararası kongre, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve Eskişehir Osmangazi ev sahipliğinde gerçekleşecek. Kongreyle ilgili detaylı bilgilere http://www.idrcongress.org/ adresinden erişebilirsiniz.