Yaşamın İçinden
İftarlarda siyaset
İftar sofralarının tadı tuzu kalmadı.
Bazıları iftar sofralarını seçim meydanına çevirdi.
Hani dinde siyaset yok deniyordu.
Bal gibi var.
Özel televizyonlara bakın.
Birini, açıyorsunuz İstanbul iftarı.
Diğerini açıyorsunuz Ankara iftarı.
Konu iç politika.
Üstelik hemen her akşam aynı manzara.
Sanki mübarek Ramazan’ın iftar sofrası değil,
AKP’nin grup toplantısı
Gezi Park olaylarından girilip, çözüm sürecinden çıkılıyor.
Üstelik ayrı günde, aynı konular
Geçenlerde Prof. Dr Süheyl Batum söylemişti:
Başbakan Erdoğan günde dört saat TV’lerde konuşuyormuş
--//--
Sizi bilmem, ama ben aynı şeyleri dinlemekten bıktım.
Üstelik işin içinde, bir de azarlanma var.
Tencere- tava çalıyorsanız. Gezi Parkı’na evet diyorsanız.
Yandınız.
Başbakan Ramazan filan demeden basıyor fırçayı.
---//---
Bir yanda iftar sofraları.
Diğer yanda değişik giysiler içinde.
Doğuş. Acun Ilıcalı.
Ajda Pekkan. Orhan Gencebay.
Bülent Ersoy. Şafak.
Doğrusu yadırgıyorum.
---//---
Ramazan’da canımı sıkan programlardan biri de
TV’lerde yapılan yemek tarifleri
Kaç aile dört başı mamur etle yemek yapıyor acaba?
Oruç tutan insanları kıskandırmak yanlış değil mi?
Hani ne demiş atalarımız:
“Biri yer biri bakar. Kıyamet ondan kopar.”
--//--
Önceki gün Başbakan Erdoğan’ın İstanbul’daki iftarda konuşmasını dinleyen bir vatandaş sordu:
“Şimdi bunların sırası mı? Hayır. Mübarek günde insanları dostluğa, kardeşliğe yönelten konuşmalar yapılsa olmaz mı?”
“Olur elbette” dedim gülerek,
“Bunu gelin de büyüklerimize anlatın.”
Tekrarlıyorum.
İftar sofralarına politikayı taşımayalım. Ramazan ayını kendine özgü havasından çıkarmayalım.
Ülkede insanların birlik ve beraberliğe ihtiyacı var çünkü.
Günlerin getirdiği
Unakıtan’dan Nabi Avcı’ya
İçinde bulunduğumuz günlerde sağlık sorunları ile uğraşan Maliye eski Bakanı Kemal Unakıtan bir sohbette “Kasamdaki paranın tozu bile sizi ihya eder” demişti. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da “Aslında cebimde güzel haberler var. Ama inşallah 3 yıl sonra 2016 da böyle iftarları, Eskişehir Türk Dünyası meydanında yapacağız” diye konuşmuş. Hayret iktidar partisinde hizmetler nedense ya cepte geziyor, ya da kasada.
Kulakları çınlasın, Anomen Otel’de , Vali Kadir Çalışıcı, AKP Milletvekili Murat Mercan ve İl Başkanı Murat Canözer’in ve AKP ileri gelenlerinin bulunduğu bir sohbette sayın Kemal Unakıtan’a “Eskişehir çevre yolu ne zaman yapılacak, nereden geçecek” demiştim. Anında Karayolları Genel Müdürünü, çağıran Maliye Bakanı Unakıtan sormuştu “Söyle bakalım sayın müdür. Ankara- Eskişehir- Bursa hattını içine alan Eskişehir Çevreyolu’nun durumu nedir? Nereden geçecek, ne zaman başlanacak?” Gazeteci Can Hacıoğlu tanıktır. Karayolları Genel Müdürü aynen şöyle yanıt vermişti “Sayın Bakanım, Çevreyolu’nun nereden geçeceğini arsa süpekülasyonu nedeniyle söylemem sakıncalı olur. Ama planlamamızda var, çevreyolu yapılacak.”
Sayın Nabi Avcı “Aslında cebimde güzel haberlerim var” deyince aklıma geldi. Eskişehir Çevreyolu da cepte saklı hizmetler arasında yer alıyor mu? Bozüyük Çevreyolu ile rahata kavuştu. Afyon Çevreyolu ile kalkınıyor. Eskişehir çevre yoluna ne zaman sıra gelecek?
CHP’de ilçeler ve Adnan Özkan
İçinde bulunduğumuz günlerde CHP’de tutturuldu bir Odunpazarı. Önüne gelen, Odunpazarı Belediye Başkan adayının kim olacağını konuşuyor. İlçelere bakan yok. Köylere giden yok. Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim eski müdürlerinden Adnan Özkan’ı gördüm. Adnan Özkan dedi ki, “Çiftelerden gene Belediye Başkan adayı olacağım. Geçtiğimiz yıl kaybetmiştim. Bu sene kazanacağımız sanıyorum. Çünkü ara vermeden çalıştım” dedi. Adnan Özkan çalışkan bir partilidir. Kendisine destek olunmalı. Değinmek istediğim konu 12 ilçenin durumu. İlçelerde geçtiğimiz dönemlerde 94 bin oyun 41 binini AKP, 22 binini CHP ve 13 binini, de MHP almıştı. CHP’nin şimdi durumu nasıldır bilen yok. Dahası ilçeler yeni Büyükşehir Yasasına göre çok önemli. CHP’li bir yönetici program yaptık, gitmediğimiz ilçe, belde ve köy bırakmayacağız diyor. Önemli çünkü. Bekleyip göreceğiz. Tahmin edildiği gibi, CHP ilçelerde de çoğunluğu alabilecek mi?