Yaşamın İçinden
---İftar yemekleri—
Tepebaşı bölgesine bağlı 52 yerleşim birimi var.
Başkan Ataç ve ekibi, 30 günlük Ramazan süresince, bu yerleşim birimlerinin tümünü içine alan bir program düzenlemiş.
Kimi günlerde iki, kimi günlerde tek iftar sofrasıyla yerleşim birimlerine ulaşılıyor.
Yani iftar sofrası kurulmayan yerleşim alanı kalmayacak.
Pazar gecesi Şarhöyük ve Işıklar Mahallesinde kurulan iftar sofrasına gittim.
Ayak üzeri uğradığım Işıklar Mahallesinden, Şarhöyük Mahallesine geçtim.
Şahane bir ses düzeni.
İlahi söyleyen din görevlisi.
Çoluk çocuk, kadın erkek, yemek almak için sıraya geçmiş mahalle sakinleri.
Sıra sıra dizilmiş masalar.
Ve ardından ezanla birlikte oruç açılışı.
Tepebaşı Belediyesi’nin, düzenlediği iftar sofrası, Şarhöyük Mahallesine ayrı bir hava vermişti.
----//--
Mahallelerde kurulan iftar sofraları toplumsal yaşam açısından çok önemliydi.
Sosyal yönden bir buluşma ve eğlence yönünden tam bir şöleni yansıtıyordu.
Şunu gördüm:
Tepebaşı belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı seviyor insanlar.
Işıklar Mahallesinde olsun, Şarhöyük’te olsun.
Ahmet Ataç adı anons edildiğinde ortalık nasıl sevgi dalgalandı görseniz.
Kadınlar. Erkekler. Özellikle de çocuklar.
Ataç’ın etrafında sevgi yumağı oluşturdular.
Kucağı çocuklu kadınlar Başkan Ataç ile fotoğraf çektirmek için yarış ediyorlardı.
--//--
Tepebaşı Belediyesi’nin gelenekselleştirdiği iftar sofralarının en güzel yanı:
Dar politikadan uzak tutulmasıdır
Çünkü iftar sofralarına, her siyasi görüşte insanın oturduğunu gördüm.
Şimdiye kadar “Bu sofraları sizden oy istemek için kurduk” diyeni ne gördüm, ne duydum.
Dedim ya.
Tepebaşı Belediye başkanı Ahmet Ataç’ı seviyor insanlar.
Ataç iftar sofralarında kısa ve net konuşup dostluk, kardeşlik ve barış mesajları veriyor çünkü.
Küçük büyük demeden kendisine uzanan eli sıkıyor.
Önemli olan da bu galiba.
--//--
Şarhöyük’te geç saatlere kadar ES-TV adı dillendi.
Başta Genel Müdür Soner Yüksel olmak üzere, ES-TV’nin tüm çalışanları Tepebaşı Belediyesi’nin dostluğa, kardeşliğe ve barışa mesaj olarak verdiği İftar yemeğini, sanatçı Mine Sağlam’ın birbirinden güzel türkülerini canlı olarak sundular Eskişehir’e.
Günlerin Getirdiği-
-İki Murat yan yana değil---
Dışa vurmasa da, iktidar partisi AKP’de içten içe bir yarışın olduğu söyleniyor. Geçtiğimiz dönem seçiminde Tepebaşı Belediye Başkan adaylığı yarışında Tacettin Sarıoğlu’na karşı, Murat Canözer’i destekleyen Murat Mercan’ın seçim kaybından sonra çok üzüldüğünü bilmeyen yoktur. Hatta kulakları çınlasın dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın da beni yanılttılar dediğini bizzat AKP’liler söylemişlerdi. Murat Canözer’e karşı olduğunu açıklayan Fikret Dönmez’in inadıma aday olacağım dediğini duymuştuk. Dahası Tacettin Sarıoğlu, seçimin başında yorumunu yapıp “Tepebaşı’nı yüzde yetmiş beş Ahmet Ataç alır” şeklinde konuşmuştu.
Ve çok ilginç, o seçim yenilgisinden sonra Murat Canözer çekilmişti köşesine. İçinde bulunduğumuz günlerde Murat Canözer açıktan olmasa da, parti içindeki gelişmelerde danışılan isim olarak yorumlanmaya başlamış. Canözer’in Tepebaşı ve Odunpazarı Belediye Başkan adaylığı konusunda adaşı ve ağabeyim dediği Murat Mercan’a karşı tavır koyduğunu belirten AKP’liler “Canözer’in dayandığı Birlik var. Özellikle Burhan Sakallı konusunda Mercan’ın ısrarlı oluşuna karşı çıkıyorlar. Ama kendileri nedense bir isim önermiyorlar. Meclis üyelikleri içinse parti için de yoğun bir tartışma başlamış durumda” diyorlar. Bekleyip göreceğiz. Bir zamanlar dayanışma içinde olduklarını bildiğimiz Muratlar arasındaki atılan köprüler ne zaman kurulacak?
--- Kayıt parası her zaman—
Her öğretim yılı başında Milli Eğitim Bakanlığı “Velilerden kayıt parası alınmayacak. Alan okul yöneticileri cezalandırılacak” diye genelge çıkarır. Ama kayıt parası önlenemez. Bu yıl da Eskişehir Milli Eğitim Müdürü Arif Dede erken konuşup “Kayıt döneminde hiç bir müdür kayıt parası istemeyecek, genelgeler ortada çünkü” dedi. Kamu hizmetinin paraya bağlı olarak yapılmayacağını belirten Arif Dede “Bağış olarak da para alınmayacak. Bu konuda şikayet gelirse, gereken yapılacak” diye konuştu.
Okul müdürlerinin de bu konudan son derece rahatsız olduklarını bilmeyen yok. Öyleyse, okullara kayıt zamanı neden para istendiğini ortaya koymak lazım. Okulun ihtiyaçları karşılanırsa, okula yeterli hizmetçi verilirse, telefon başta olmak üzere, okulun ihtiyaçları zamanında sağlanırsa, okul kayıt parası neden toplansın değil mi? Öyleyse, hangi, kademe olursa olsun kayıt parasına yasak konurken okulların ihtiyaçlarının zamanında karşılanacağı garantisini de vermek gerekir. Çünkü yasak her yıl konmuş, ihtiyaç her yıl karşılanmamış, onun için de yasak her yıl delinmiştir.