Şu sıralar siyasetimizde çok sık kullanılan bir kelime…
-Ahmak!
Bu söze maruz kalan haliyle öfkeleniyor, kızıyor. Ancak ahmaklık bir yönetim şeklidir!
İtalyan Ekonomi Profesörü Carlo M. Cipolla,1976 da Ahmaklık Yasaları (Laws of Stupidity) kitabını yazar…
Komedi kitabı gibidir…
Ama gerçekte önemli tespitlerin olduğu bir kitaptır…
Cipolla, teorisini şu şekilde anlatır:
-Tüm dünyada, tüm ülkelerin ve tüm meslek grupların yüzde 2’si ahmaktır. Burada önemli olan
bu ahmakların başkalarına zarar verecek güç ve konumda olmamasıdır.
Bir başka cümlesi…
-Bir aptalın çevresine zarar verme olasılığı toplumsal hiyerarşi içindeki yerinin yüksekliği ile doğrudan orantılıdır. (Yani aptallar yüksek mevkilere gelebiliyorsa o toplum çöküşe geçmiştir.)
Ve kitaptan bir başka tespit:
-Toplum aptalların zarar verme potansiyelini küçümser...
-Bütün toplumlarda aptal oranı aynıdır.
Ama onlara yetki veren toplumlar çöker...
Zekinin, haydutun, safın nasıl davranacağı az çok tahmin edilip, önden tedbir alınabilir ama ahmak insanın ne yapacağı katiyen tahmin edilemez.
Zira, ahmak hangi olay karşısında nasıl davranacağını kendisi de bilmez.
…/…
Ahmaklığın yasasının özeti böyle…
Sizce çevrenize bir bakın!
Olur olmaz herkese “ahmak” demeden önce, kimlerin gerçekten ahmak olup olmadığını öğrenin…
Çünkü ahmak, ahmak olduğunu bilmez!
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
ÇAMURA SAPLANAN POLİSLER!
Yok, bizim polisler değil aman yanlış anlaşılmasın!
Olay Almanya’da geçiyor.
Rusya Avrupa’nın doğalgazını kesince, enerji için Avrupa yeniden kömüre yöneliyor…
Almanya Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinde bulunan Lützerath'da linyit kömürünü yeniden çıkartma kararı alıyor.
Almanya’da maden köyü olarak tanınan Lützerath’ın komşu köyü olan Keyenberg’de, maden sahalarının genişletilmesini istemeyen ve mevcut sahaların kapatılmasını
savunan köylülere destek amacıyla düzenlenen gösteriye binlerce çevreci katılıyor.
Köylüler linyit madenleri için ormanların yok edildiğini savunarak enerji şirketlerini protesto etti. Polis, bölgeye izinsiz giren göstericilere copla müdahale etmeye çalıştı…
Ancak polisler çamura saplandı…
Eylemciler de haliyle gülme krizine girdi…
…/…
Medeni Avrupa diyoruz ya…
İşine gelmedi mi çevre doğa falan dinlemez.
En masum eylemlerde bile şiddete başvurmaktan çekinmez!
ÖZAL'IN KAFASI!
Eskiden liramızın bol sıfırlı olmasının nedeni o zamlardı.
O yıllarda, aklımda kalan mizah dergisi Gırgır'ın kapağıydı. Her hafta zam geldiğini bilirdim.
Zaten Oğuz Aral'ın yönetimindeki dergi de, bu zamlardan şikayetçiydi. Dolar artınca, kağıda zam geliyor. Kağıda zam geldikçe, dergiye zam geliyordu.
En sonunde dergi kendi para birimini bulmuştu:
Turgut!
Dönemin başbakanı Turgut Özal'dan esinlenmişlerdi.
1 Turgut 10 liraya denk geliyordu.
Zamlar geldikçe, derginin birinci sayfasına yapılan zam kadar Özal'ın kafası konuluyordu.
Şimdiki ekonomik rejimimizin temellerini işte o Turgut Özal'ın kafası başlattı...
Ne çok seviliyordu değil mi?
EKONOMİNİN KURALI
Adam Smith, çok kısa şekilde özetlemiş…
Bir kişi ürettiğinden çok tüketiyorsa başka bir gelir kaynağı bulamadığı takdirde mutlaka fakirleşecektir.
Aynı şekilde, bir ülke ürettiğinden fazlasını tüketirse fakirlik kaçınılmazdır.
…/…
Nasıl fakir olduğumuz belli…