Sarıcakaya İlçesinde faaliyete geçirilmesi düşünülen altın madeni hakkında mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı alındı.
Sarıcakaya İlçesinde faaliyete geçirilmesi düşünülen altın madeni hakkında mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı alındı.
Öncelikle şunu belirtelim; nasıl ki toprağın üzerindeki zeytinler, ballı incirler meleye meleye otlayan kınalı kuzular bizim milli servetimizdir, aynı şekilde toprağın altındaki kıymetli madenler de bizim milli servetimizdir.
Dolayısıyla “Kayıtsız şartsız madenciliğe karşıyım” diyenlerin kayıtsız şartsız karşısındayım.
Elbette toprağın altındaki serveti çıkartmak için, toprağın üzerinin tarumar edilmesi kabul edilemez.
Türkiye’de kurulu bir düzen var. Bu düzen maalesef köylünün değil, para babalarının yanında. Hal böyle olunca “Maden şirketleri işlerini kitabına göre yapar, çevreye de zarar verilmez” diyemiyoruz. Mafyanın otellere çöktüğü, AK müteahhitlerin vergi borçlarının silindiği, maden kazalarının ayda bir yaşandığı bir memleketteyiz.
Böyle olunca da AK Holdinglerin, “Vallahi – billahi işimizi doğru düzgün yapacağız” tarzındaki açıklamalarına kimse inanmıyor. İşte 13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te yaşanan maden faciası ortada. Oradaki şirket yetkilileri de “Bütün kurallara uyuyoruz. Çevreye zarar vermeyiz” demiyorlar mıydı?
Eğer ortada adaletin üstün olduğu bir ülke olsa, kimse madenciliğe karşı çıkmaz. Adaletin olmadığı ülkeler de işte böyle olur.
Tarihte Bugün
Failleri bulunacakmış
22 yıl önce 18 Aralık 2002 tarihinde araştırmacı - yazar Necip Hablemitoğlu evinin önünde silahlı saldırıya uğrayıp öldürüldü.
Hablemitoğlu buikastının arkasında kim olduğuna ilişkin çeşitli iddialar ortaya atıldı. Hablemitoğlu’nu Fetö’nün öldürdüğünden, işin içinde Alman İstihbarat Teşkilatı BND’nin olduğuna kadar pek çok teori ortalıkta dolandı. Bunlardan hangisinin gerçek olduğunu – oturduğumuz yerden – söylememiz imkansız. Çünkü her zaman olduğu gibi bu suikast de aydınlatılamadı. Hatta Hablemitoğlu öldürüldükten 7 sene sonra dönemin İçişleri Bakanlığı, Hablemitoğlu soruşturmasının ‘Hazırlık’ aşamasında olduğunu ifade etmişti.
Elbette bir soruşturmanın hazırlık süreci olur. Ama en fazla 1 hafta olur. Yedi yıl bonra “Hablemitoğlu soruşturması hazırlık aşamasında” diyorsanız, zaten o soruşturmadan bir sonuç çıkmayacağı da ortadadır.
Maalesef Türkiye’de vatanı için yazan ve araştıran aydınlar tek tek öldürülüyor ve en iyi ihtimalle tetikçiler yakalanıp, olayın arkası aydınlatılmıyor. Tıpkı Sinan Ateş olayında olduğu gibi vatan evlatları tek tek susturuluyor. Daha sonra da yetkililer çıkıp, “Olayı çok yönlü soruşturuyoruz. “Failleri adalete teslim edilecek” diyerek işler geçiştiriliyor.
Günün Sözü
Ağaç dikip gölgesinde halkı dinlendirmek gibi,insanın kıyamet gününde hesabına yarar bir erdem yoktur.
Hz. Muhammed (s.a.v.)