Hukuk Fakültesi'nin de görüşü alınmış

Her hafta ES TV’de yapmış olduğum ‘Eskişehir Gündemi’nin konukları eski milletvekilleri Fevzi Yalçın, İbrahim Yaşar Dedelek, CHP Milletvekili Kazım Kurt ile A.Ü. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Aydın oldular.

Programın konusu ‘Anayasa Değişikliği’ idi. Bu programa Devlet eski Bakanı İbrahim Yaşar Dedelek, DYP eski Milletvekili Fevzi Yalçın ile hukukçu milletvekili Kazım Kurt’un yanı sıra A.Ü. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Aydın hocamı özellikle davet ettim.

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden TBMM Başkanlığı tarafından istenen “Düzenleme yapılacak anayasa hakkında ne düşünüyorsunuz, önerileriniz nelerdir?” sorularına yanıt verdiklerinden dolayı “neler önerdiler” bunları kamuoyu ile paylaşmasını istedim.

Üç siyasetçinin arasında bir kamu üniversitesinde Hukuk Fakültesi Dekanı olarak görev yapan akademisyen olarak programa katılıp katılmayacağı konusunda endişelerim vardı. Ama sağ olsunlar, kırmayıp davetime ‘evet’ diyerek programa katıldı. TBMM Başkanlığı’na gönderdikleri, yazımı başlayan Anayasa ile ilgili neler önerdiklerini sade ve çok net anlaşılabilir bir ifadeyle de anlattı.

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin Dekanı ve öğretim üyelerinin birlikte hazırlamış oldukları, düzenleme yapılacak Anayasa’da yer alması gereken görüşleri, Meclis Anayasa Alt Komisyonu tarafından değerlendirmeye alınması gereken görüşler arasına alınmış.

Bu nedenle Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Aydın ile iki öğretim üyesi, 4 milletvekilinden oluşan Anayasa Alt Komisyon üyelerini TBMM’de, yazılı gönderdikleri görüşleri biraz daha açarak, geniş bir bilgilendirmişler.

Demek ki A.Ü. Hukuk Fakültesi Dekanı ile öğretim üyeleri “Nasıl olsa yazacaklarımız dikkate alınmaz” diyerek lay lay bir metin kaleme almayarak, ciddi ciddi bir çalışma yapmışlar.

Yapılması gündeme gelen Anayasa değişikliği ile ilgili Prof. Dr. Ufuk Aydın Hocam, hem kendi hem de fakülte olarak kaleme aldıkları görüşleri şöyle özetledi:

“Yepyeni bir Anayasa yapılmasına gerek yok. Hukuken de mümkün değil. Neden mümkün değil derseniz çünkü Anayasa’nın ilk üç maddesi ile bunların değiştirilemeyeceğini yazan 4’üncü maddesi var. Anayasa da deniliniyor ki Türkiye Cumhuriyeti Sosyal ve Hukuk devletidir. Demokratik, Laik, Atatürk ilkelerine bağlıdır. Bizim önerimizde ağırlıklı olan kısım temel hak ve özgürlükler. Temel hak ve özgürlüklerin çağdaş demokrasilerde olduğu gibi düzenlenmesi ve korunması söz konusu olursa devlet zaten işliyor. Aslında anayasa değişikliğine gitmeden önce yapılacak olan o kadar çok değişiklik var ki. Siyasi partiler, seçim, dernekler kanunu. Bunların yapılması, değişmesi için yeni bir anayasa yapmaya gerek yok. Demokratikleşme, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi korunması yasalardan başlayarak da gerçekleştirilebilir. Sendikaların ve siyasi partilerin önünde birçok ciddi barajlar var. İyi niyet göstergesi olarak bu barajlar kaldırılarak anayasa değişikliğine gidilebilir.”

Bakalım yazımına başlanan, yeni düzenlenecek Anayasa’da A.Ü. Hukuk Fakültesi Dekan ve öğretim üyelerinin hangi görüşlerine yer verilecek? Veya hangi maddenin değişikliğinde görüşleri dikkate alınacak. Bunun cevabını sanıyorum önümüzdeki Eylül veya Ekim ayında ortaya çıkacak bir taslakta görebileceğimizi düşünüyorum.

 

 

 

‘ÇEKİLMEDİM YOLUMA DEVAM EDİYORUM’

 

Hasan Gürbüz’ün il başkanlığını açıkladığı günü MHP İl binasına gittim. Gittiğimde Hasan Gürbüz basın toplantısını bitirmişti. Kendisiyle çok eski bir dostluğumuz var. Gidiş amacım da, birkaç gün önce tesadüfen de olsa karşılaştığımızda, il başkanlığını açıklayacağı basın toplantısına davet ettiği içindi.

Burada il başkanlığı için aday olmayı düşünen bazı isimlerin Hasan Gürbüz’ün yanında görünce bir arkadaşa “Fatma Hanım, Oğuz Bey, Muammer bey çekildiler mi yoksa?” diye sordum.

 

“Evet. Hasan Beye destek anlamında çekildiler” dedi.

O sırada konuşmamamızı duyan kendisini şahsen tanıdığım ancak ismen bilmediğim birisi de;

“Sadi Bey Hayri Birdal Bey de çekildi. Kendiside az önce buralardaydı. Diğer odalara bir bakayım”dedi.

Üç başkan adayının başkanlıktan vazgeçerek Hasan Gürbüz’ün yanında görünmesi, bu bilgiyi veren arkadaşın beni yanıltacağı hiç aklıma gelmedi.

Bunu dünkü köşe yazımı okuyan İl Başkan adayı Hayri Birdal sabah erkenden telefon etti.

“Sadi Bey ben kimsenin lehine çekilmedim. Her gün iki üç ilçeye giderek burada teşkilatlar ve delege arkadaşlarla görüşüyorum. Ben 37 yıldır bu ülkücü harekatın içindeyim. Yaklaşık bir yıldan beri de aday olacağımı söylüyorum. Çekilmedim. Bir oy dahi alsam bu yarışa gireceğim. Ülkücü camiaya yıllarımı vermiş birisi olarak bilgi birikimi ve siyasi tecrübemle hizmet etmeye adayım” dedi.

Ben de kendisine başarılar diliyorum. Yolu açık olsun.