Geçen haftaki yazımda İzmir’deki hortum felaketinin küresel iklim değişiklikleri konusunda bizi uyaran bir başlangıç olduğunu ve insanların bu konuda acil önlemler alması gerektiğini ifade etmeye çalışmıştım
Geçen haftaki yazımda İzmir’deki hortum felaketinin küresel iklim değişiklikleri konusunda bizi uyaran bir başlangıç olduğunu ve insanların bu konuda acil önlemler alması gerektiğini ifade etmeye çalışmıştım. 21.yüzyılın en önemli gündem maddesinin küresel iklim değişiklikleri olduğunu da, çok uzun yıllardır sıklıkla ifade etmişimdir. Microsoft’un sahibi, dünyanın en zengin insanlardan biri olan Bill Gates de, geçtiğimiz günlerde 2021 yılından itibaren dünyada Covid-19’dan daha kötü olaylar yaşanacağını ön gördüğünü belirten bir açıklama yaptı. İnsanlık, küresel iklim değişikliklerinin önümüzdeki yıllarca hayatımızı tam bir kabusa çevireceğini ve medeniyetimizi ciddi şekilde tehdit edeceğini hala ciddiye almaya dursun, ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından insanların hayatları alt üst eden ekstrem hava olayları haberleri gelmeye devam ediyor.
Geçtiğimiz haftalarda Texas’ta yaşananlar, iklim değişikliklerinin dünyanın G20’sinin zirvesinde yer alan ABD’nin bile medeniyetinin çöküşüne nasıl etki edebileceğini ve ülkenin tüm gelişmişliğine rağmen, insanları nasıl kötü bir duruma sokabileceğini gösteriyor. Geçen hafta, hava sıcaklığındaki ekstrem düşüş nedeniyle, Texas’ta Hollywood filmlerini aratmayan bir kıyamet senaryosu yaşandı. CNBC Televizyonun haberine göre, geçen hafta içinde Texas eyaletinin bazı bölgelerinde sıcaklığın -20’nin altına düşmesiyle elektrik üretimi için ağırlıklı olarak rüzgar türbinlerinin kullanıldığı eyalette elektrik kesintileri yaşandı. Ayrıca yaşanan ekstrem koşullar nedeniyle, enerji firmalarının da acil durum önlemleri devreye giremedi. Doğal gaz, kömür jeneratörleri ve rüzgar türbinleri çalışmadı ve eyalette acil durum ilan edildi. Eyalette enerji üretim firmaları, elektriği ilk olarak konutlara vermek için çalışsalar da, kontrollü elektrik verme çalışması da sonuç vermeyince, Texas halkı araçlarında bulunan araç şarjları ve klimalarını kullanarak ısınmaya çalıştı. Ayrıca soğuk hava ve elektriksizlikle beraber, eyalette şehir şebekesinden gelen sular da donmaya başladı. Eyalet genelinde su kesintileri yaşandı; 5 milyondan fazla insana elektrik, su ve internet verilemedi. Ayrıca donmuş ve kapanmış yolları açmak neredeyse imkansız hale geldiği için, solunum cihazlarına bağlı hastaları, hastaneye götürmekte de güçlükler yaşandı.
Dünyanın bazı bölgelerinde yaşanan ekstrem soğuklara rağmen, küresel ortalama sıcaklık artmaya devam ediyor. Küresel ortalama sıcaklıklar, ilk defa 2015 yılında sanayi devrimi öncesi ortalamasına göre 1 °C sınırını aşmıştı ve bu yıldan beri bunun üzerinde veya sınırında gerçekleşiyor. Birleşik Krallık Meteoroloji İdaresinin (Met Office) açıklamasına göre, 2019 yılında 1,12 °C olarak gerçekleşen bu artı değer, 2020’nin ilk 10 aylık dönemi itibari ile de 1,17 °C olmuş durumda. Met Office 2021 yılının da kayıtlardaki en sıcak yıllar arasında olacağı öngörüsünde bulundu. Met Office’tan alınan 2020 yılının Ocak-Ekim ayları arasındaki veriler, yıllık sıcaklığın 1850-1900 ortalamasının 1,17 derece üzerinde olduğunu gösteriyor. Dünya Meteoroloji Örgütü'nün bir değerlendirmesine göre ise, küresel kayıtlarda 1850'den bu yana en sıcak altı yılın tamamı, 2015'ten bu yana gerçekleşti. Met Office projeksiyonlarına göre, küresel olarak sıcaklığı düşüren La Niña hava olayının başlaması nedeniyle 2021, 2020’ye göre daha soğuk olacak, ancak bu onu yüzyılın en sıcak yıllarından biri olmasını engellemeyecek. Met Office, 2021'in bu sıralamada 2018'in ardından altıncı olacağını tahmin ediyor. Açıklamada ortalamanın üstündeki bu sıcaklığın, Pasifik Okyanusunda deniz yüzeyi sıcaklıklarının ortalamanın 1 ila 2 °C altında olmasına neden olarak, küresel ortalama sıcaklıklarda geçici soğuma etkisi yaratan La Niña’nın yaşanacağı bir yılda gerçekleşecek olmasına da dikkat çekiliyor. Kuruluşun tahminine göre, 2021 yılında küresel sıcaklıklar geçtiğimiz birkaç yıla göre daha düşük olsa da, son yüzyıldaki ortalama sıcaklıkların, 0,91 ile 1,15 derece üzerinde seyredecek. Met Office’den bilim insanları, La Niña gibi doğal bir soğuma olayının etkisinin atmosferdeki sera gazlarının neden olduğu ısınma nedeniyle büyük ölçüde gölgelediğini söylüyor.
Özetle yaşadığımız seller, hortumlar, fırtınalar, ekstrem soğuklar, orman yangınları ve kuraklık gibi afetler sistemsel olarak birbirleriyle çok ilişkili. Geçen hafta da dediğim gibi, bugüne kadar yaşadıklarımız, küresel iklim değişikliklerinin etkilerinin daha sadece ön izlemesi. Genel olarak tüm bu afetlerin temel nedeni, yanlış kalkınma çabalarıyla bozduğumuz küresel iklim düzeni. Böyle giderse, yakın gelecek, binlerce yıllık medeniyetimizin, medeniyetimizin geldiği noktada verdiği tahribatın etkisiyle çöküşüne sahne olacak.
Herkese sağlıklı ve güzel bir hafta diliyorum.