HOCAM TOP BENDEN ÇIKTI

Geçen hafta oynanan, Galatasaray-Beşiktaş derbisinde Semih Kaya’nın “Top benden çıktı hocam.” diyerek doğruyu söylemesi ortalığı ayağa kaldırdı. Aslında abartılacak hiçbir şeyin olmadığı gibi, bu bir sporcunun yapması gereken hareketti.
   
    Semih hocam top benden çıktı deyince;
Sanki maç içerisinde hakemler adaletli maç yönetecek. Şike kökten bitecek. Emek hırsızı futbolcular penaltı kazanmak için sahtekârlık yapmayacaklar. Federasyon maçların balans ayarıyla oynamayacak.
    
    Semih hocam top benden çıktı deyince;
Dünyada barış ilan edilecek. Savaşlar duracak, artık insanlar ölmeyecek. Suriye’ye iç barış gelecek artık çocuklar ölmeyecek. Kadınlara tecavüz edilmeyecek, Tekbir sesleriyle insanların kafaları kesilmeyecek. Irak da her şey güllük gülistanlık olacak.
   
    Semih hocam top benden çıktı deyince;
Ekonomi canlanacak, asgari ücret artacak, doların ateşi düşecek, borsa fırlayacak, altın pul olmaktan çıkacak. Geçim derdi olmayacak, işsizlik ortadan kalkacak.
   
    Semih hocam top benden çıktı deyince;
Eskişehir’in tarihine kara bir leke olarak geçen, Ali İsmail Korkmaz lekesi temizlendi, gezi olaylarında ölen gençlerin, çocukların anne ve babaları ilk defa rahat bir uyku uyudu. Berfin komadan çıktı, ekmek alıp uzun bir aradan sonra ailesiyle kahvaltı yapıyor. Soğuktan donarak ölen Ayaz bebek ilk defa ısındı. Şimdi rahat uyuyor.
   
    Semih hocam top benden çıktı deyince;
Hayvan hakları ihlali son bulacak. Kadın cinayetleri duracak. Çocuk gelinler yasaklanacak. Doğa katliamı yapılmayacak. Bundan sonra kimse yalan konuşmayacak. İkiyüzlü insanlar, sahtekârlar, dolandırıcılar, emek hırsızları, vatan hainleri, rüşvetçiler yaptıklarından utanıp tövbe edecekler.
   
    Semih top benden çıktı hocam değince; Antalyaspor-Eskişehirspor maçı yalan oldu, hiçbir anlamı kalmadı. Kayda değer bir şey de olmadı.
   
    Bir maçta bir futbolcunun doğru söylemesine ne kadar çok ihtiyacımız varmış. Bu kadar yalanı, talanı, sahtekârlığı, çirkefliği bir doğu düzeltir mi?
   
Bence herkes bir aynaya baksın, önce “insan” olmayı denesin…