Hoca’nın sarı lekesi!..

Hoca’nın sarı lekesi!..

13 Şubat 2014 09:15
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
 
Hoca’nın sarı lekesi!..
 
Her seçimden önce yaşarız...
Eskişehir'in kaderiyle yıllarca oynamış kişiler vardır... Kendi başarısızlıklarının faturasını bile halka çıkarmaya çalışırlar!..
Seçim yaklaşır, sazlar ellerinde:
"Oyunu iktidar partisine vereceksin ki, Konya, Kayseri, Bursa gibi nasipleneceksin..."
Yandaş işadamları da gazetelere sayfalarca ilan verirler:
"İktidara oy verelim... Eskişehir'imize daha fazla hizmet gelsin..."
…………..
Demokrat ve Adalet Partisi'nin savaşçılarından "Hikmet Erol” anlatmıştı :
- Meclis'i izlemek için arkadaşlarla Ankara'ya gittik... Sabahın 5'inde ne görelim? Yılmaz Büyükerşen, TBMM’nin önünde duvara büzülmüş uyuyordu…
Neden?
"Üniversite için Eskişehir milletvekillerini görmeye gelmiş…"
……………..
Daha ilk seçildiği dönemde Büyükşehir’de çalışan bir arkadaşımızdan dinlemiştik…
"İmanımız gevriyor valla!" demişti:
"Saat 7.30’da belediyede..."
İkinci dönemde birlikte yurtdışına çıktıkları bir başka arkadaştan dinledik:
"Asker gibiydik sanki!" diye başlamıştı:
"Saat 8,30’da kahvaltı, 22.00'de yat…"
Hani "Şöyle şehri bir gezelim" yok!
Şaka değil..
"Sadece işimizi yaptırdı..."
…………
Bazen sabahları yürüyüş yaparız...
Evinin önünden geçiyoruz, bir gün rastlamadık...
Bizim yürüyüşten önce o belediyede...
"Picasso" demiş ki:
"Kimisi, sarı bir lekeye dönüştürür, kimisi de güneşi sarı bir lekeye..."
Resim sanatı kapsamında söylemiş ama, yaşamın her çizgisine konabilir bu sözler...
Hoca da böyle...
Yıllardır Eskişehir’de..
“Sarı bir lekeyi güneşe dönüştürmek için çabalıyor…”
Ya diğerleri?
 
 
Erbakan mert insandı
 
Değerlendirmeyi "Ahmet Tan" yapmış
- Erbakan hocaları bunlardan daha medeni, daha mert idi...
"Kayıp Trilyon" dan mahkûm oldu.
Ne "tuzak" dedi...
Ne de "komplo" diye ortalığa düştü.
Mahkûm oldu. Cezasına da razı oldu.
Bunlar ise "mart kedisi" gibiler.
Hem yapmışlar...
Hem de bir velvele bir velvele...
 
 
 
Tehlikenin farkında mısınız?
 
Çok ünlüydü bu sözcük...
Ama pek çok kimsenin de umurunda bile değildi...
Yaşadıklarımızı unutmak mümkün değil!
Son gelinen noktada, hükümet yargı paketiyle internet yasasını aynı anda çıkardı... Manidar zamanlama…
Yargı paketinin adını "Atilla Kart" şöyle koydu:
"Yolsuzlukların üstünü örtmeye yönelik acil önlemler paketi!.."
İnternet yasası ise haberleşmeye kısıtlama ve sansür getiriyor...
Okurlar yakınıyor:
"Hükümet bizim her şeyimizi izleyecek, bilecek... Biz hükümet adamlarının gizli yaptıkları hiçbir şeyi bilemeyeceğiz..."
Biraz akıllandık galiba!
"Tehlikenin farkındayız artık…”
 
 
 
Metro ve tramvay
 
Atatürk’ün sözüdür:
"Bu millete her şeyi öğrettim, bir tek metroda inenlere öncelik vermeyi öğretemedim."
Bu tweet'i metro için atmış Hande Kuday...
-Evet... Kapıya yığılıyorlar ve kapı açılınca içerdeki yolcuların boşalmasını beklemeden hurra hücum ediyorlar.
Ancak kendileri inerken dışardakilerin hücum etmesini hoş görmezler...
Saygısız, ahmak falan diye söylenirler muhtemelen...
Sebep?
"Şehirli olmamak mıdır?"
Saygısızlığı hayat biçimi haline getirmiş olmak mı?
"Yoksa ikisi de mi?"
Ha metro, ha tramvay diyoruz...
Bu yakınmanın, defalarca dile getirdiğimiz tramvaylardaki "kapı bekçileri"nden farkı var mı?
 
 
 
Ben bakan değilim ki!
 
Neyzen Tevfik'e bir mecliste sormuşlar
"Çalarken mi neşelenirsin, yoksa neşeli olduğun zaman mı çalarsın?"
Aynı günlerde bakanlar hakkında yolsuzluk söylentileri varmış...
Neyzen, "Bakan değilim ki" demiş:
"Çalarken zevk alayım!"
 
 
Günün Balı
AKP "Medyaya sansür şart" diyor!
Haklılar!
Başbakan'ın binlerce haber kanalına telefon açıp ayar vermesi olanaksız…
Balthör
 
Kıssa-dan
Rıza Sarraf’a "Konuşma! Seni çıkarırız" sözü verildiği iddia ediliyor.
Bu iktidarın söz verip de yaptıkları da oluyormuş demek...
Akif Kökçe
 
Gerilim
Paralel devleti Gülen ya da ABD filan kurmuş olabilir ama "arsası, kumu, çimentosu ve demiri " AKP’den...
 
Günün İncisi
Eğitilmemiş deha, işlenmemiş gümüşe benzer.
Benjamin Franklin
 
 
Günün Sözü
Kadınlarda düşüneceğiniz tek şey, bizi fazilete götürüp götürmediğidir.
Eflatun
 
Rahibin kaybolan horozu
Bir rahibin horozu kilisenin bahçesinde kaybolmuş. Hemen o günkü ayinden sonra cemaate sormuş: "Kimin horozu var?"
Bütün erkekler ayağa kalkmış.
"Hayır, onu demek istemedim.. Horozu gören var mı?"
Bu kez bütün kadınlar ayağa kalkmış...
Rahip yine yüksek sesle bağırmış:
"Hayır efendim, yani ben başkalarının horozunu kim gördü demek istiyorum..."
Kadınların yarısı ayağa kalkmış.
Rahip kızmış artık:
"Yahu, benim horozumu gören var mı?"
Aynı anda..
"Bütün rahibeler ayağa kalkmış!"
 
Sandıklar açılınca
Adamın biri belediye seçimlerinde adaylığını koymaya karar vermiş. Karısı küplere binmiş:
“Çıldırdın mı sen? Sana kim oy verir benden başka?"
"Görürüz" demiş adam. Seçimler yapılmış ve sandıklar açılmış... Üç oy çıkmış adama. Bunu duyan karısı, daha eve gelir gelmez "Hain alçak!" diye bağırmış:
"Biliyordum beni aldattığını..."
 
Günün Şiiri
Sizin Olsun
Küçük gördüğünüz insanlar bile
Bu şehir sizin için şehir değildi
Bu bahar, bu hayat da öyle
Sanırdınız kanatlanacak günleriniz
Saadet inecek rüya rüya
Geç ayıttı sizi
Şu taşı toprağı bileyen dünya
Ben kaskatı gördüm
Çevremde buldum ne buldumsa
Daha beter şeyler düşündüm hep
Daha beter
Karımı süsledi, çocuklarımı büyüttü
Alnındaki ter
Masalları sizin olsun hayatın
Bana gerçekleri yeter…
O. Kazım Atok (Varlık-1955)
 
Günün Olayı
Bülent Arınç, "Yolsuzluk yapanın Allah belasını versin" diyor.
"Yolsuzluğu koruyanın, kollayanın da" demedikçe boşuna "Amin!" beklemesin.
Ahmet Tan
 
Günün Biberi
Futbol hakemlerimize eğitim vermeye gelen bir hakem hocası, "Böyle centilmenlik dışı bir lig görmedim" demiş.
Haline şükret hoca!
Sen görüp gidiyorsun, ya biz ne yapalım?
Gani Yıldız
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi