HOCA İLE FUTBOLCULARIN ARASINDA SORUN MU VAR?

İlk yarının son haftasında başlayan düşüş aradaki Mersin ile oynanan kupa maçını saymazsak sürüyor. Trabzonspor ile oynan kupa maçıyla başlayan düşüşe çare bulamayan Ersun Hoca ile bazı futbolcuların arasında kara kedinin dolaştığı iddia ediliyor.

Ersun Hoca Eskişehirspor’a ilaç olamadı. Geçen yıl avucumuzun içine kadar gelen Ziraat Türkiye Kupası’na erken veda ettik. Ardından ligi çok rahat dördüncü bitirecekken yapılan hatalar yüzünden beşinci oldu. UEFA ligi maçlarına alnımızın teriyle değil, Beşiktaş’ın ceza alması sonucu gidildi. Bu sezonda kaybedilen puanlara ve yine kupada alınan yenilgilere baktığımda ortada göze hoş gelen bir futbol yok.

Rıza Çalımbay ve Bülent Uygun dönemlerini arıyor Eskişehirsporlu taraftarlar.

Bunları Cumartesi günü karşılaştığımız Eskişehirspor’un bir yöneticisine de anlattım. Alınan sonuçlardan oda hoşnut değil.

‘Ersun Hoca ile bazı futbolcuların arasında kırgınlıkların yaşandığı kulağımıza geliyor. Bunu hocaya da futbolculara da soruyoruz kimse sır vermiyor. Sanki bazı futbolcular Ersun Hoca’ya karşı’ diye yakındı o yönetici.

Akhisar Belediye maçını izlediğimizde, ortaya konulan futbol ve bazı futbolculardaki düşüş sanki bu iddiaları doğruluyor gibi.

Necati Ateş son haftalarda sahada var mı? Yok mu? Belli değil. Antalya’da ve Galatasaray takımlarında kurtarıcı olan Necati’deki form düşüklüğü beni şaşırtıyor. Sadece Necati’de mi düşüş var? Servet, Kamara, Dede, Tello, Erkan, Veysel son maçlarda yokları oynuyorlar.

Taraftarların üç puan bekledikleri Akhisar karşısında son dakika da alınan beraberliğe belki de Ersun Hoca sevinmiştir bir puanı kopardık diye.

Ben Akhisar maçına kadar Ersun Hoca’ya kredi vermiştim. Birileri içeride ikisi kupa, ikisi lig olmak üzere dört maça kadar krediyi uzatalım diyor. Kabul uzatalım. Önce Perşembe günü Antalya ile kupa maçı, pazartesi günü ise Ordusporla lig maçı var. Hafta içinde Trabzon gelecek kupa maçı için. Arkasından da Mersin İdmanyurdu konuk olacak bir kez daha. Bu dört maçı Eskişehirspor kazanamadığı taktirde Ersun Hoca’nın da kredisi bitiyor.

Eğer bu maçlardan beklenilen üçer puan alınamazsa, hem lig hem de kupada Es-Es havlu atmış olacak. Ersun Hoca da istifa edip, tasını tarağını toplasın Eskişehir’i terk etsin.

 

 

RUHSAR DEMİREL BİRDE ESKİŞEHİR’E BAKSIN

 

Eskişehir teşkilatında ilçe başkanları ile il başkanı bir birleriyle konuşmuyor, il başka ilçeler başka telden çalıyor ama MHP Genel Başkan Yardımcısı Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel’in umurunda değil.

Eskişehir teşkilatında yaşanan huzursuzluğu birileri kulağına fısıldasa da duymazlıktan geliyor. Ankara’dan başını kaldırıp da baksa, Eskişehir teşkilatında neler oluyor görecek.

NEDEN ANLATILANLARA

KULAĞINI TIKIYOR

İl Başkanı Ayhan Sezer’i göreve geldiği 9 aydan buyana aynı binadaki ilçe başkanları ile birlikte görmedik. Basın mensuplarının karşısına Odunpazarı, Tepebaşı ve İl başkanı birlikte çıkıp poz vermedi.

İl başkanı Tepebaşı ilçesinin doğalgazını kestiriyor, ilçe başkanını yanına almadan Tepebaşı İlçesi Belediye Başkanına ziyarete gidiyor. Tepebaşı İlçe Başkanı bu ziyareti gazetelerde çıkan haberlerden öğreniyor. Odunpazarı, Tepebaşı ve İl örgütleri ayrı ayrı tellerden çalıyor. Birlik, beraberlik bağı kaybolmuş.

Bütün bu olup bitenler Eskişehir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı olması nedeniyle kendisine anlatılmasına rağmen, Ruhsar Hanım hala sessizliğini bozmuyor. Herhalde ‘yesinler birbirlerini!’ diyor.

Olaylar karşısında kılını bile kıpırdatmayan Ruhsar Hanım, yerel seçimlerden de umudunu kesmiş, örgütü kendi haline bırakmış bir görüntü veriyor.

Harun Karacan’ın seçim bürosunun açılışına katılanlar arasındaki bir MHP’li koluma girdi. ‘Sadi Bey biraz konuşabilir miyiz’ dedi ve kalabalığın dışına çıktık.

‘MHP ile yazdıkların doğru. Yazdığınız yazı hem Ruhsar Hanıma hem de Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan yardımcısına gönderildi. Bakalım birisi Eskişehir’de neler oluyor? Diye gelip teşkilatları dinleyecekler mi?’ dedi.

Ruhsar Hanımım yaşanan olayların karşısında sessiz kalmasının nedenini merak ediyorum. Yoksa herhangi bir tatsızlık yok da ben mi abartıyorum! Açıklasa da merakımız gitse.

 

 

 

Fıkra:

 

İMKANSIZ

 

Cimri kadın, ölüm döşeğindeydi... Son anlarda, kocasına vasiyette bulundu.

“Bak, ben ölür ölmez, en çok bir hafta içinde yeniden evlenmeni istiyorum. Yalnız, senden bir ricam var. Bir sürü yeni kürklerim, yeni elbiselerim var, giyemedim. Hepsini, karına ver giysin. Sakin ihmal etme. Böylece beni hatırlarsın...”

Adam çaresizlik içinde başını salladı:

“İmkânsız karıcığım İmkânsız. Zira, senden sonra evleneceğim kadının bedeni iki numara daha büyük. Senin elbiselerin dar gelecek.”