Fikir sahibi olunmaz..."
Bilgi sahibi olanlar yazıp çiziyor...
Bizim gibi "teknoloji özürlü" olanlar, ne anlar?
"Bir bölü yirmibeş binlik plandan!"
Bakın, tam buraya gelmişken önemli bir konuyu da vurgulamak istiyoruz...
"Neden 1/25?”
Bu kentin bir simgesi var...
"Plakamız 26 değil mi?"
Bunun sorumlusu kim?
Elbette Yılmaz Büyükerşen...
"Vurun kellesini!,."
…….
90'lı yıllardaki Eskişehir'i anımsayın...
Kışın çamuru, yazın tozunu...
"Şeker’in küspe"
"Porsuk'un hoş kokusunu!"
Ya bugün?
"Porsuk'ta gondol sefası yapılıyor..."
Padişah dönemi sanki!
"Ortalık sadrazam soyundan geçilmiyor!"
Kimdir sorumlusu?
Elbette Yılmaz Büyükerşen...
"Vurun kellesini..."
…….
İlçeleri, köyleri yok edip bağladılar ya...
Ankara'ya en yakın köydeki vatandaş bile Büyükşehir için oy kullanıyor...
70 bin nüfusa 29 meclis üyesi...
"800 bin merkez nüfusa ise sadece 14 meclis üyesi..."
Neden?
Büyükerşen'in elini kolunu bağlamak için...
"Öyleyse, vurun kellesini!”
…….
Hoca'ya, Türkiye, hatta dünya saygı duyuyor...
Biz ne yapıyoruz?
"Yıllardır, aylardır ve günlerdir o koltuğu ne zaman bırakacağını tartışıyoruz..."
Hani biri çıkıp bir bulsa..
"Büyükerşen’den kurtulmanın yolunu..."
"Yolunu da öyle bir bulur ki!"
************
Elektrikler neden kesiliyor?
Önce lig, sonra kupa maçında Atatürk Stadı'nda elektrikler neden kesiliyor?
Ya da daha doğru bir deyimle…
"Bu arızalar neden oluyor?"
"TEDAŞ" yetkilileri bugünlerde vatandaşa yolladıkları "dolgun faturalar"la uğraştıklarından, bu soruya henüz bir yanıt vermediler...
Türkiye bizi izliyor, ama rezil oluyoruz...
Hem de "Avrupa Kenti" olmakla övünürken...
Düşünüyoruz da, eğer eskisi gibi belediyenin elinde olsaydı neler yazılır, neler çizilirdi?
Peki, TEDAŞ ne yapıyor?
"Efendim, stat zaten eskidi. Yenisi bitmek üzere... Yeni bir şeyler yapmaya gerek yok..."
Yanıt böyle oldu diyelim...
"Ayıp olmaz mı?"
Bir başka olay da, elektriklerin kesilmesi nedeniyle maçların gündüz oynanma isteği...
Açık söyleyelim, kesinlikle karşıyız...
Öncelikle, seyirci kaybederiz...
İkincisi, gündüz maçlarında pek şanslı değiliz...
Üçüncüsü ise,
"Özürü kabahatinden büyük olur!"
Dileğimiz, TEDAŞ’ın bu arızalara kısa yoldan çözüm bulması ve Eskişehirspor’a katkıda bulunmasıdır...
Özdeyiş
Dostluk, duyguda ve tavırda devamlılıktır…
Hanri Benazus
Günün Sorusu
Arınç'ın açıklamaları, iktidarın bir kanadının reis vesayetinden rahatsız olduğunun işareti olabilir.
Olabilir de ne değişir?
"Basra harap olduktan sonra!"
Özgür Mumcu
Gerilim
Öyle günler geçiriyoruz ki, "Toledo" denince insanın aklına "Primada Katedrali, San Martin ve Alcantara köprüleri, El Trasito Sinagogu" değil de savaşlar, ölümler, diktatörler geliyor...
Deniz Kavukçuoğlu
Kıssa-dan
Mezhepçi ve Kürtçü sarmalından kurtulup demokrasi şemsiyesi altına giremezsek bizi hiç kimse kurtaramaz, herkes kaybeder, kimse kazanamaz.
Erol Manisalı
Günün İncisi
Kötülük, iyi insanlar uyursa zafer kazanır!
Franklin
Günün Sözü
Düşmanı olmayan erkek karaktersizdir.
Paul Newman
Cuk
Evli bir erkeğin mutluluğu, evlenmediği kadınlara bağlıdır.
Oscar Wilde
Bu sefer sen tut, olur mu?
Meleğin biri bir gün cennetten yeryüzüne inmiş ve yıllardır bir parkta üzerleri güvercin pisliği içinde birbirlerine bakar durumda olan, biri erkek biri kadın iki kahramanlık heykeli görmüş.
Hemen atılmış:
"Sizler iyi ve örnek birer kahramanlık heykeli oldunuz. Bu nedenle sizi yarım saatliğine canlandıracağım. Ne isterseniz yapmakta özgürsünüz."
Daha sonra da ellerini çırpar çırpmaz heykeller canlanmış. Bir süre birbirlerine utanarak bakmışlar ve hızla parktaki çalılıkların arkasına koşmuşlar. Ardından gülüşme sesleri gelmiş ve çalılar sallanmaya başlamış. Biraz sonra da keyifle ortaya çıkmışlar. İkisinin de yüzünde büyük bir mutluluk varmış.
Bunu gören melek, gözünün birini anlamlı bir şekilde kırparak "Onbeş dakikanız daha var" demiş.
Dişi heykelin sevinci daha da artmış ve erkek heykele dönüp heyecanla bağırmış:
"Harika! Bu kez de güvercini sen tut, kafasına ben edeyim!"
Çırpınan balıklar
Balıkçı Temel'in tezgahına gelen yaşlı kadın, kovanın içinde çırpınan balıkları görünce sormuş:
"Bunlar taze midir?"
"Yok abla" demiş Temel:
"Pil takıp oynatıyoruz!.."
Genç gazetecilere
Necati Zincirkıran'ın "Olaylar, Anılar ve Gerçekler" adlı kitabından:
-Napolyon'a göre gazete, hükümetin kararlarını destekleyen, onun istediği şekilde hareket eden, onun yasak ettiği konulara dokunmamakla vatani görevini yerine getiren bir mataadır...
"Mustafa Kemal" ne diyor :
"Matbuat, milletin umumi sesidir..."
Genç gazetecilere bu iki yoldan birini seçmek düşüyor...
Günün Şiiri
Altın dişlim
Gel benim canımın içi, gel yanıma
İpek çoraplar alayım sana
Taksilere bindireyim
Çalgılara götüreyim seni, gel
Gel benim altın dişlim
Sürmelim, ondüle saçlım, yosmam
Mantar topuklum, bopsitilim, gel.
Orhan Veli (Varlık-1947)
Foto: Size iletildi...
(Telefonla oynayan bebek)
Foto altı girecek:
Küçük "Ceren" bugün 1 yaşına giriyor. Fotoğrafta gördüğünüz gibi işi de biliyor. Yakında "teknoloji özürlü" dedesine de öğretecek...
Günün Olayı
Yobazın biri "Tecavüze uğrayan kadının hiç mi suçu yok?" diye sormuş!
Var!
"Türkiye’de kadın olarak doğmuş olmak..."
Akif Kökçe
Günün Biberi
Bana basınsız bir hükümetle, hükümetsiz basın arasında bir seçim yap deseniz, hiç duraksamadan ikincisini seçerim.
Thomas Jefferson (ABD 3. Başkanı
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...