Görüşler
Sabah erken saatlerde aramıştı zamanın Eskişehirspor Başkanı "Yılmaz Sezer..":
"Bugünkü yazını çok beğendim..."
İşe bakın, "Rüşvet" başlıklı bir yazıydı ve sonu şöyle bitiyordu:
"Hiç rüşvet almadım diyemem!"
İşte kanıtı:
"Erkut, bu sabah masamızın üzerine bir paket Maltepe bırakmış..."
Neden?
"Haberi birinci sayfadan çıksın diye!”
…….
"Turgut Özal"ın tarihe geçen sözüydü:
"Benim memurum işini bilir..."
Aynı günlerde "rüşvet" alırken yakalattığımız bir lise öğretmeni cezaevine girerken çok duygulanmıştık...
Hasta oğlu için ders geçme parası istemiş...
Özal da "işini-bilir" dedi ya…
Çaresizlik doğurmuştu öğretmenin rüşvetini!..”
…….
Bir dönemde "bahşiş" oldu "rüşvet”in adı...
Sinema teşrifatçıları çok kızmışlardı bu yakıştırmaya!..
Sonra "hediye" oldu...
Daha sonra da "yardım!"
"Uğur Dündar" bir programında , "Rüşvetin adı ne oldu biliyor musunuz?" diye sormuş ve devam etmişti:
-Bakanlıktan ihale alan bir firma sahibi ile konuşuyordum.. "Artık ihalelerde para istenmiyor" dedi:
"Rüşvetin yeni adı umre oldu..."
Önce umreye gidiliyor, oradan da bir haftalığına "Uzakdoğu"ya uçuluyormuş!
Nereye?
"Tayland tercih nedeni..."
Ne varsa oralarda!..
…….
Gezi Olayları sırasında bir bakan ana ve babalara seslenmişti:
"Çocuklarınıza dikkat edin! Yanlış yollara sapmasınlar!"
Kimdi o bakan?
“İçişleri Bakanı Muammer Güler…”
Kimi diyor “İmam…”
Kimi diyor “Cemaat…”
…….
Biliyor musunuz?
Erkut’un haberi 1. Sayfadan girmişti o gün…
“Hiç rüşvet almadım diyemem!..”
Günün Balı
Avusturya’da “düşünce ile hareket eden kol" üretilmiş.
Bizde düşünmeden hareket eden kollar var Meclis'te...
Günün Sorusu
AKP ile kavga etmekte olan hocaefendi “Yetişir ey küstah, gayri hırıltını kes" dedi.
Bakalım kim üstüne alacak bu sözleri?
Akif Kökçe
Günün Sözü
Biri size ihanet ederse onun suçu, ikinci kez ihanet ederse sizin suçunuz.
Eleanor Roosevelt
Gerilim
Korkmanız gereken sizinle aynı fikirde olmayanlar değildir.
Asıl, sizinle aynı fikirde olmadığı halde bunu söyleyecek cesareti olmayanlardan korkun.
Napolyon Bonapart
Cuk
Hakan Şükür, "Ben Türk değilim, Arnavutum" demişti. Esdoğan da "En çok gol atan odur" diye destek vermişti.
Hakan istifa ettiğine göre, demek izlediklerimiz de, "Arnavut golleriymiş!.."
Balthör
Özdeyiş
Büyükler-büyüklenmez, küçükler büyüklenir ve büyüklendikçe daha da küçülür...
Y.Güngör Özden
Kişisel psikolojik zaaflar
Üniversite öğrencisi bir müşterisinin evine pizza servisi yapmış.
"Teşekkür ederim" demiş pakati alan adam:
"Normal olarak size ne kadar bahşiş vermeliyim?"
Delikanlı "Bu benim isimdeki ilk günüm" demiş:
"Servisteki arkadaşlar, sana 5 kuruş bile vermezler. Bu tipinle 1 lira bile alırsan ne ala dediler efendim..."
"Tok ya? Çok bilmiş onlar" diye sinirlenmiş adam ve delikanlıya 10 lira vermiş...
"Teşekkürler efendim, bu parayı üniversite harçlığım olarak kullanacağım" demiş pizzacı.
"Ne okuyorsun?" diye sormuş adam, devam etmiş delikanlı:
"Kişisel psikolojik zaaflar ve bundan faydalanma şekilleri üzerine uygulamalı bir tez hazırlıyorum efendim!.."
Kadın ve gazete
Kadın kahvaltı masasında elinden gazeteyi düşürmeyen kocasına seslenmiş:
"Keşke bir gazete olsaymışım, beni böyle sıkı sıkı tutardın..."
Adam kafasını kaldırmadan "Keşke olsaydın" demiş:
"Her gün yenisini alırdım.'.."
Günün Şiiri
Kuruntulu yürek
Kül olacak varlık görürsünüz
Yok olacak güven bir gündü
Çoluğun çocuğun
Kurdun çakalın gözü üstünde
Beni söylüyor duymuyor musunuz
Herkesin uğraştığı ben
Dışarıda zorlu fırtına
Koparacak ağaçlarımı kökünden
Adımımı denk atamam ölçülerince
Çirkefliğin sıçraması var üstüme
Açık alınlara yakıştırırlar
Bir kez ellenme dillenme
Yol boyunca çarptı çarpacak
Nerdeyse patlayacak beynimde hidrojen
Eriyecek gözlerim, kemiklerin birden..
Kazım Atok (Varlık-1958)
Meydan Larousse'da diktatörlük
"Bütün diktatörler, yargı mekanizmasının yetkilerini azaltmakla işe başlamışlar. Hukuk düzenini hiçe saymışlar, rejimin muhaliflerini tasfiye ederek ya da yok ederek susturmuşlardır..."
Neyse ki ülkemizde demokrasi bütün kurumlarıyla tıkır tıkır çalışıyor da yukarıdaki kepazelik
Yaşanmıyor!
Aksi takdirde "Hitler" Almanyası’ na dönmüştük...
Günün Olayı
Dilimi bağlasalar, anmasam hiç ismini.
Gözümü bağlasalar, görmesem hiç resmini.
Silemezler gönlümden, Atam, ne Cumhuriyeti ne seni...
Ordulu Şair Ali
Günün Biberi
Birçok alanda olduğu gibi yüksek öğretimden de "Atatürk"ün izleri siliniyormuş.
O zaman gündeme bir isim değişikliği de gelebilir.
Örneğin "Alçaköğretim" nasıl olur?
Gani Yıldız
Özgürce yazabilmenin onuru
Uzun yıllardır tanırız "İbrahim Gerede"yi...
Eskişehir İl Kültür Müdürü olarak da görev yapmış, dolu bir eğitimci...
EĞİT-DER'in Şube Başkanı...
Ve de gerçekten beğeniyle okuduğumuz bir "Eğit-Yazar..."
Her yazısından bir parça bilgi koparabilene ne mutlu...
İki yazısının başlıkları hala gözümüzün önünde...
Biri "60 Yaşında..."
Diğeri, "1000. Yazı"sıydı...
Her yazısının sonunda "Sevgiyle dostlukla" diye noktalar ya..
"Paylaşmaktan büyük mutluluk duyan azınlıktan biri…”
…….
36 gün ara vermişti yazılarına...
Geçtiğimiz salı günü "Sonhaber'den sevgilerle" diye başladı...
"Yazmasız kalmak" başlığı ile öyle bir konuya değinmiş ki, yılların yazarına çok yakışmış...
Diyor ki..
"Önder Baloğlu", yazma tutkusunun anlaşılmazlığını sıkça verdiği örnekle anlatır. Kendisine birçok okur sormaktadır:
"Yazıyorsun da ne oluyor sanki?"
Nedense insanlarımızın çoğu, "ya yazılmazsa neler olacağını?" hiç düşünmezler.
İstediğince yazamamak yani "yazısız kalmak" yazma tutkunları için çok zor bir durumdur.
"Ozana bağlamayı yasaklamak, ressama tuval vermemek, futbolcuyu topsuz oynatmak" neyse, "yazmasız kalmak..." da işte odur.
Ancak "özgürlük" deyince sadece "insanların başına yazma örtmeyi" anlayanlarla, tek tutkuları "para yazmak..." olanlar, "özgürce yazamadığı için yazmasız kalmanın..." nasıl bir şey olduğunu anlamazlar...
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...