Görüşler
Heyecansız kentin gazetecileri
Bir "Eskişehir Demirspor-Karşıyaka" maçı sonrasıydı… Elimizdeki TRT kamerasıyla Atatürk Stadı’ndan ayrılırken öyle bir cop yedik ki..
“Tadı hala damağımızdadır!.."
Aradan neredeyse 30 yıl geçmiş…
Her şeyin tadı değişmiş…
Sivrisini yerken, "gazını" çıkardılar biberin… Nasıl nefes açıyor ama!
Kimbilir tadı nasıldır?
"Sorun eylemdeki gençlere…"
Ya tazyikli su?
İçine biraz da mavi bidonla rahatlatıcı ilaç koyarsanız…
"Saunadan sonraki havuz gibi olur!"
İnanmayan sorsun…
"Eylemdeki gençlere banyosunu!"
…………..
"Rasim Kılıç" kardeşimiz yazıyor:
"Yol ortasında boş bir alandayız.
Eyüp Kelebek’le üzerimize TOMA yürüdü… Kameralarımızı görmesine karşın, doğrudan hedef alarak bize sıktı…"
Rasim, bu mesleği 4 yıldır yapıyor…
Niye şikayet ediyor ki?
4 yıl önce…
"Böyle bir banyonun hayalini bile kuramazdı!"
Sizden önce günlerdir yıkanan eylemci gençlere…
"Sormadınız mı hiç kesecinin adını!"
…………
40 yıllık arkadaşım "Engin Bayrı" diyor ki: "Tüm saflığımla emniyet gazetecileri tanımıyor mu? Diye sormuştum… Tanıyorlarmış…"
Amma yaptın m be Engin?
Daha düne kadar muhabir almak için ilan verirken, "Fotoğraf makinası alanlar tercih edilir" diye yazmadık mı?
…………
Bir başka arkadaşımız da diyor ki:
"Bu olaylar nedeniyle kentin mülki amirinden özür bekliyoruz…"
Olmadı Kemal Aydoğmuş!..
Neyin özürünü bekliyoruz ki?
Gazeteciliğin en güzel yanı nedir?
“Heyecan…”
Heyecanı kalmamış bir kentin mülki amirinden…
“Heyecan özrü istenir mi”?
Devam polis arkadaşlar…
“Tadı damağımızda kalsın!..”
“Nasıl tanıdınız hanımefendi?"
Zamanında dünya kupasındaki hezimet nedeniyle halkın yüzüne bakamaz hale gelen Fransız top cambazı Zidane, "en iyisi kılık değiştirerek sokağa çıkmak" der ve yaşlı bir kadın kılığına girer...
Makyaj ve kostüm çok başarılı olmuştur ve sokakta onu kimse tanımamaktadır.
Bir ara geniş bir sokağa girdiğinde karşıdan gelen uzun boylu, sarışın kadın :
"Bon jour Zidane" diye seslenir...
Zidane çok şaşırır:
"Afedersiniz hanımefendi ama" der :
"Beni nasıl tanıdınız?"
Sarışın kadın gözlüklerini çıkarır ve göz kırparak "Benim ben" der:
"Kaleciniz Barthez..."
Tefecinin altınları
Hayatı boyunca insanları sıkıntıya sokmuş tefeci bir zengin, ölüm döşeğinde papaza sormuş:
"Acaba altınlarımı gittiğim yere götürebilir miyim?" Papazın sinirleri bozulmuş ve "Hiç faydası yok" demiş :
"Hepsi erir..."
Onun adı da Egemen!
Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinde yeni fasıl açılmasını Almanya, Hollanda ve Avusturya son anda veto etti... AB Bakanı “Egemen Bağış”, üç ülkeye de sert tepki gösterdi:
"Hodri meydan bulun 27’yi..."
Biliyorsunuz, bu "veto" kararı "Gezi Parkı” eylemlerine karşı hükümetin sert tutumundan alındı...
AB Bakanı “Bağış”da, 27 oydan söz ediyor...
Oysa sadece "1 oy” yetmez mi?
Günün Şiiri
Chamonix’den
Ya Chamonix’de dağlar
Buz tutmuşsa güneşe en yakın uçları
Ya güneşler erimişse ince sel boyları
Bir izlemse sonları ya?
Ya Chamonix'de rüzgar
Sıcaklara taşımışsa sisleri
Dimdik kaya gibi kendini görmüşsen
Buzdan bir kalemle yazmışsan ya?
Ya Chomonix’de çamlar
Eşit bir gölgeyse özlemlerine yumulmuş
Bir iki ot İçin karları küremişsen dorukta
Tüm sözcükler kar taneleriyse ya?
Donma geçidini çoktan geçmişse yeşil…
İnci Ramiz Özkan (Varlık-1966)