Herkes ayrı telden

Herkes ayrı telden

Üç hamile kedi buluştukları damda konuşuyorlarmış.  

Birincisi:

“Miyav” demiş,  

“Benim acem kırması güzel yavrularım olacak.”

İkincisi mırıldanmış:

“Benimkiler de siyam olacak.”

 Üçüncü kedi ise karnını yalayarak söze karışmış:

“Ben bir şey bilmiyorum.  Çünkü kafam çöp tenekesinin içindeydi.”

--//--

Dünkü yazımın başlığını:

“Biraz daha yazacağız galiba?” şeklinde koymuştum.  

Doğru çıktı.  

Gazetelere baktım.  

Arkadaşların hemen hepsi,  Türk Başkentliği kutlamalarına ilişkin protokolü yorumlamışlardı.

Üstelik yorumlar aynı noktada birleşiyordu:

“CHP Eskişehir İl Başkanı Erman Gölet’in kutlama protokolüne alınmayışı. ”

“Bu olayı kınayan,  CHP Milletvekili Kazım Kurt’un kutlamalara bir daha katılmayacağım” demesi.  

“ Başbakan Erdoğan’ın, danışma kurulu toplantısında yöneticileri fırçalaması.”

---//--

Uzun uzun anlatmaya gerek yok.  

Herkes gibi merak ettim.  

 Erman Gölet olayında:

“Elinde protokol listesi olan görevli kim? ”

“Listede gerçekten Erman Gölet’in adı var mıydı,  yok muydu?”

Liste yırtılıp atılacak değil ya.  

Bir baba yiğit bekleniyor:

“Gerçek neyse söyleyecek?”

Çanın dili ancak böyle kesilir,  

Kabahatin kimde olduğu anlaşılmış olur çünkü.   

Olmadı.  

--//--

Bir başka konu da,  AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın otelde yaptığı danışma kurulu toplantısı.  

“Başbakan Eskişehir AKP yöneticilerini gerçekten fırçaladı mı? ”

Ben de dahil,  gazeteci arkadaşların tümü:

“Başbakan’ın yöneticileri fırçaladığını ucundan kıyısından yazdık”

Öyleyse.  

Basın mensubunun alınmadığı danışma kurulundaki toplantıda konuşulanlar dışarıya nasıl sızdı?

Politik çevrelere çıkıp :

”Başbakan Erdoğan’ın parti yöneticilerini fırçaladığı söyleniyor ne dersiniz?” diye sorun.  

“Evet öyleymiş.  Partililerden duyduk diyeceklerdir.  ”

--//--

Her neyse…

Politikada nedense bir türlü açık olamıyoruz.  

Günlerin getirdiği

Politika içi ve politika dışı

 ETO’da Harun Karacan tek başına da olsa,  çalışmalarını arkadaşlarına anlatıyor.  Karşısında rakip varmış gibi,  koşuyor,  koşturuyor.  Bazılarının eleştirmesine karşın kent merkezindeki afişleri ile Eskişehirlilere sesleniyor.  Harun Karacan’ın teknolojiye önem verdiğini biliyorum.  Bildiğim,  daha doğrusu tahmin ettiğim bir başka konu da,  çalışmalarının ETO işle sınırlı olmayışı.  Kestirmeden belirteyim Karacan geleceğe oynuyor.  Bunun şekli şemali de en geç altı ay içinde belli olacaktır sanıyorum.  Eskişehir Ticaret Odası’nda durum böyle.  Peki ESO’da gelişmeler nasıl? Savaş Özaydemir’in deneyimi, rakibi Nebi Hatipoğlu’nun gençliği  ESO seçimine nasıl yansıyacak? Zaman içinde göreceğiz.  Şimdilik ısınma turları sürüyor.  Ve iç politikanın sıcaklığı içinde göze batmıyor.  Duyumlar var sadece.  Savaş Özaydemir’e yakın isimler arasında iktidar partisine taraf olanların bulunduğunu söyleyenler var.  Aynı şekilde Nebi Hatipoğlu içinde farklı yorumlar duyuyoruz.  Eskişehir sanayisinin önde gelen isimlerinden bazılarının renk vermeseler de Savaş Özaydemir’e destek olabilecekleri yorumlanıyor.  Aynı şekilde giderek genç kuşağın etkisine giren sanayicilerle Nebi Hatipoğlu’nun kurduğu dirsek temasının önemli olduğunu söyleyenler var.  Hatta bunlardan bazıları ”Bu kongreden sonra ESO’da çok şey değişecek” diyorlar.  

ETO ve ESO seçim çalışmaları sırasında gerek iktidar partisine,  gerekse ama muhalefet partisine yakın isimlerin yorumlara direkt katılmayışlarının önemli olduğunu belirten gözlemciler ”Ticaret ve Sanayi kesiminin bu tutumu her iki meslek gurubu içinde önemlidir ” şeklinde konuşuyorlar.  Yalnız kendilerine destek verenler değil,  adaylar Savaş Özaydemir ve Nebi Hatipoğlu’nun da çalışmalarını politika dışı tutmaları beğeni ile izleniyor.  

Trafikçilere teşekkür

Dün Sakarya Caddesi’nde oturduğunu belirten bir okurumuz arayıp ”Köşenizi izliyorum.  Kentsel sorunları çok güzel değerlendiriyorsunuz.  Özellikle trafik olayına ilişkin yorumlarınıza teşekkür ediyorum.  Sakarya Caddesi,  son günlerde trafik ekiplerinin takibi altına alındı.  Özellikle sabahları cadde boyuna park ederek trafiği geçit vermez duruma sokan araçlara göz açtırılmıyor.  Böyle olunca da,  bizim işyerlerimizin önü de rahatlamış oluyor.  Ben bu gelişmeleri yaşatan Emniyet Müdürlüğü trafik şubesi çalışanlarına devam etmelerini diliyorum” dedi.  

Bazı konularda hiçbir şeyin farkında olmadığını sandığımız insanlar,  bakın neleri izleyip görüyorlar ve neler söylüyorlar.  Bu güzel mesajı trafik ekiplerine aktarıyor,  kolay gelsin diyoruz.