Yaşamın İçinden
Her önüne gelen konuşuyor
Hatırlarsınız.
“Ağzı olan konuşuyor” diye bir reklam vardı.
Yalnız reklamlar da değil, günlük yaşamda da, halkın diline düşmüştü.
Olur olmaz konuşulduğunda, konuşmalar haddini aştığına bastırılıyormuş:
“Ağzı olan konuşuyor. ”
Bu güzel deyim, çekilmişti piyasadan.
--//--
Kendisini tanımıyorum.
Yunus Bilgiç’ten bir ileti aldım.
Var olan fay hatları için göndermiş.
1949 yılında Erzincan’ı yerle bir eden bu depremden sonra, yıkılan yerleri yeniden yapmak ve halkın yaralarını sarmak için belediye meclisi bazı yerleri imara açma kararı almış.
Ardından da, durum Ankara’ya bildirip ve onay istemişler.
Bir süre sonra, Ankara’dan yanıt gelmiş:
“Orası fay hattıdır. Dokunmayınız. ”
Ankara’dan gelen yazıya Erzincan’dan cevap yazılmış:,
“Biz encümen olarak, fay hattını 500 metre ileriye kaydırdık. ”
---//--
Teşekkür ediyorum Yunus Bilgiç’e.
Bu güzel anıyı okuduğumda aklıma kentsel dönüşüm projesi geldi.
Seferberlik ilan edilmiş sanki.
İktidar partisi dört koldan kentsel dönüşümü anlatıyor.
Vatandaşın kafası karışık.
Birisi çıkıp da, kentsel dönüşüme ne için, neresi için başlanmıştı anlatmıyor.
Olmadı şuraya, daha olmadı buraya.
Erzincanlıların fay hattını kaydırdıkları gibi.
Kaydırıyorlar durmadan.
--//--
Oldukça güngörmüş genç kız erkek arkadaşına bir ara demiş ki:
“Öğrendiğime göre bir erkeğin iki kolu, bir kızın göğsünün çevresine eşitmiş. Doğru mu acaba?”
“Dur “demiş utangaç genç:
“Bir ip getireyim de ölçelim. ”
Evet, mesele bu kadar basit.
Bilen de, bilmeyen de, ağzı olan konuşuyor.
Kentsel dönüşüm alanına giren sakinler ise kime inanacaklarını bilmeden bekliyorlar.
Genç kızın isteği ile delikanlının anladığına benziyor olay.
Bakalım düğüm nerede, nasıl çözülecek?
Günlerin getirdiği
Araç sayısı artıyor trafik kilitleniyor
Geçenlerde açıklandı. Eskişehir’de motorlu araç sayısı 211 bin 596 olmuş. Buna karşılık 314 bin kişinin ise, sürücü belgesi varmış. 89’u ölümlü olmak üzere bir yılda 1806 yaralamalı kaza olmuş. Gene öğrendiğimize göre trafik polislerinin yanında denetimlere 400 kadar da fahri trafik müfettişi katılıyormuş. Bu rakamları dün dinlediğim bir sohbetten sonra hatırladım. Bir özel hastanenin hasta taşıyan servis aracının sürücüsü anlatıyordu ”Beyim Eskişehir’de sabah saat 08.00-08. 30 ve akşam 18.00-19. 00 dolayında arabayla yola çıkmayacaksın. Ben Batıkent’ten kent merkezine gelinceye kadar terledim. Yunus Emre Caddesi’nden çıkmak mümkün değil. Bağlar Caddesi Boğaz Köprüsü’nü sollamış. Şair Fuzuli, Kızılcıklı, OSB’den kent merkezine gelişteki yollar, Muttalip Caddesi tıkalı kardeşim. Bir şeyler yapmak lazım. Geliş gidişe açık caddelerde çift geliş, çift gidiş oluyor. Bu sıkışıklığa bir de kurallara uymayan sürücülerin hatalarını katarsanız Eskişehir’de araç kullanmanın zorluğu kendiliğinden çıkar ortaya.”
Gerçekten zor. 211 bin 596 motorlu aracın kaçı trafiğe çıkıyor bilmiyoruz. Ama çıkanlara yollarımız dar geliyor. Bu durumda cadde boylarına park eden araçları kaldırmak gerekiyor galiba. Hiç olmazsa yer kaplamazlar. Servis sürücüsünün dediği bir başka şey de, özel otoların gereksiz olarak trafiğe çıkmaması olayı ki, bu işi de galiba zamanla nöbete bindirmek gerekecek.
AKP’de konuşma disiplini
Son günlerde iktidar partisinin milletvekilleri, il başkanı ve ilçe başkanlarına, Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkan adayları konusunda konuşma yasağı getirmiş. Yasak için denmiş ki “Konuşacak isimler belirlenecek. Mahalle, ilçe ve köylere göre ayrılacak. İlçelerin ve köylerin sorunları önceden belirlenecek, oraya gidecek grubun yöneticisine verilecek. Her önüne gelen konuşmayacak.”
Gerçekten bu uygulamayı hemen her siyasi toplantıda görmek mümkün. Özellikle vekillerin katıldığı toplantılarda, bir iş bölümünün yapıldığı çekiyor dikkatleri. Vekillerden Nabi Avcı’nın sürekli Eskişehir’de olmayışı, Ülker Can’ın bayan olarak her toplantıya katılmayışı dikkate alındığında, bu konuda en önemli görev ister istemez Salih Koca’ya yükleniyor. Gerçekten de bakıyorsunuz, Salih Koca bir, Süleyman Reyhan iki. Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanları, toplantılara katılıyorlar. Ancak, Koca’nın ve Reyhan’nın olduğu toplantılarda konuştuklarını duyan olmuyor. AKP’de bir önemli olay da, basında yer alan haberlerin değerlendirilişi. Salih Koca’nın basın danışmanının gözünden karınca kaçmıyor. Ülker Hanım kimi kullanıyor bilmiyorum. Yalnız interneti kullanmak yetmiyor. Bilinmiş olsun.
(Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz. Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)