Gazetelerde bir başlık:
“Emekliye kuruş yok. Vekile 8 bin lira promosyon…”
Haberi okuyan işçi emeklisi dostum sordu:
“Böyle adalet olur mu?”
“Nasıl olsun” dediğimde anlattı:
“Ben işçi emeklisiyim. Elime ayda bin üçyüz lira geçiyor. Buna ne dersiniz?”
Gülerek yanıt verdim:
“Böyle kuşun böyle ayağı işte. Varın gerisini, siz hesaplayın…”
--//--
Gene gazetelerde ilginç bir haber..
Mit TIR'larını haber yaptığı için gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül’e:
“’Çifte müebbet…” teklif edilmiş.
Yazar Ahmet Hakan’ı dövenler ise:
“Serbest bırakılmış.”
Okurum sordu:
“Peki buna ne diyorsun?”
“Ne diyeyim?” dedim gülerek:
“Allah” derim…
--//--
Önceki gün kimseye zarar vermeyen yere aracını park eden vatandaşa trafik polisi tutanak tutmuş. Okurum sordu:
“Peki sonra ne olur?”
“ Bir şey olmaz” dediğimde gülerek yanıt verdi:
“92 bin lira ceza geldi…”
Bu kez ben sordum:
“Yalnız senin aracına mı?”
“Evet” dedi gülümseyerek:
“Yalnız benim aracıma ceza yazılmış. Aynı yerde günlerdir duran diğer araçlara dokunan olmamış.”
Ardından da ekledi:
“Onlar tanıdıkların aracıymış.”
--//--
İlginç değil mi?
Nereye baksanız farklı uygulama:
”Başınızı döndürüyor.”
İster politik yaşamda, ister sosyal yaşamda…
Sizi rahatsız eden durumlara, muhatapları nasıl bakıyor acaba?
Bazılarının yaptığı gibi:
“Gülüp geçenler mi var?”
Yoksa…
“Yaptığı yanlışın farkına vardığı halde gelişmelere kulak tıkayanlar mı?”
Günlerin Getirdiği
Birsen ve Çalışkan
Mustafa Birsen ve Zihni Çalışkan AKP’de yönetimsel çıkışlarda önde gelen isimleriydiler. Hatta yanılmıyorsak ikisi de AKP’nin Tepebaşı İlçe Başkanlığı’na aday olmuşlar, afişler yaptırarak amansız bir yarışa girmişlerdi. “Derler ya… Köprülerin altından çok sular geçer”… Birsen ve Çalışkan’da da durum aşağı yukarı öyle olmuş. Politikanın kaderi hem Mustafa Birsen’i, hem de Zihni Çalışkan’ı bir kenara itmiş. Yani köprülerin altından sular geçerek Volkan Doğan, AKP’nin Odunpazarı, Ertuğrul Dindar da Tepebaşı İlçe Başkanı olmuşlardı… Önceki gün bir sohbette “Mustafa Birsen ve Zihni Çalışkan’dan neden ses soluk çıkmıyor?” tartışması yapıldığı için kulaklarını çınlatalım dedik… Gerçekten neden sesleri çıkmaz oldu?.. Kendileri için “Olası bir kongrede tekrar aynı görev için ortaya çıkarlar mı?” sorusu soruluyor… Çünkü, hem Mustafa Birsen, hem de Zihni Çalışkan AKP içinde anılıyorlar…
CHP’de konuşanlar… Konuşulanlar
Erdal Caferoğlu’nun babası vefat etmiş. Kendisine tefefon edip “baş sağlığı” diledim… Diğer Erdal Çakıcıer’i ve Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı’yı Uğur Mumcu törenlerinde görüp konuşmuştuk. Benzeri etkinlikleri kaçırmayan Metin Tomsuk dikkatimi çektiği için yakınlarına “Hayırdır? Metin Bey nerelerde?” diye sormuştum. Gerçekten Metin Hoca yok ortalıkta... Yalnız benim değil, sevenlerinin de dikkatini çektiği için Tomsuk’un köşemde kulağını çınlatıyorum… Ne dersiniz? CHP’li Metin Tomsuk’a yeri mi dar geliyor, yoksa “yeni mi?”