Görüşler
"Yılmaz Büyükerşen"in ünlü sözüdür:
"Aslında hepimiz birer engelliyiz..."
Neydi o günler?
Dün gibi anımsarız, kendisine yönelik eleştiriler öylesine dozunu aşmıştı ki...
Hepsine sessiz kalmıştı Hoca...
Kısa adı "İÇEM" olan İşitme Engelli Çocuklar Eğitim Merkezi'ni açtığı gün, acımasızca saldırmışlardı:
"Kendi çocuğu için yaptı!.."
Aradan yıllar geçti...
Eskişehir'de uzun yıllar kalan bir Albay sırrını açıklamıştı:
"Çocuğum işitme engelli, onun için Eskişehir'den göndermiyorlar..."
Onun gibi binlercesi bugün Büyükerşen'e duacı...
Bu konuda bir araştırma yapılsa, kimbilir neler çıkar?
Ama neymiş? "Kendi çocuğu için yaptırmış'"
………
"Engelliler Haftası" denilince aklımıza yazarımız "Zehra Çam" da gelir...
Bu konuda güzel bir araştırma yapmış ve günlerce yazıp çizmişti...
Yakındığı konular da vardı:
"Ulaştığım halde yanıt alamadığım bir iki kurum oldu. Onların çıkardığı engeli de anlamış değilim..."
Ve de bir nokta koymuştu:
"Trajikomik başka bir durum ise, engelli haftasında engelli bireylere gününüz kutlu olsun denmesi..."
………
Trajikomik denilince görme özürlü piyangocu "Erdoğan abi"yi de unutmamak gerekir...
Eğit-Der'e girerken seslenirdi:
"Ooooo!.. Kimleri görmüyorum, kimleri görmüyorum!”
Hepimizin..
"Engelli Haftası kutlu olsun..."
"Eskişehirspor neden hep yenildi?"
Hürriyet’in "Kelebek" ekinde 6 Mayıs'ta ve "Maçların aynı saatte baklama saçmalığı" başlıklı yazıyı bugüne kadar sakladık...
"Cengiz Semercioğlu", maçların aynı saatte başlamasını eleştiriyorduk:
"Çünkü bizde kafalarda hep bir şike ve teşvik primi korkusu vardır. Sanki maçlar aynı saatte oynansa yapılmayacakmış gibi" diyor ve örnek veriyordu:
"Mesela ben çok merak ediyorum, ligte herhangi bir iddiası kalmayan Eskişehirspor'un son haftalarda düşme hattındaki bütün takımlara neden sürekli yenildiğini...”
Cengiz'in yazısını bunun için sakladık...
G.Antep maçı da bir geçsin dedik...
İyi ki Necati o golü attı da, yenilmeden döndük...
Yoksa devamını da getirebilirdi Semercioğlu!..
Eskişehirspor'un Galatasaray ile oynayacağı kupa finaline hiç değinmeden, "Neden hep düşme tehlikesi içindeki takımlara yeniliyorlar!" diye merak etmesi garip değil mi?
Yazılarından tanıyoruz...
Kendisi koyu bir Galatasaray taraftandır...
"Final maçından bir gün önce bu yazıyı kaleme alıyor!.."
Hani, "şike" falan diyor ya!..
Galatasaray'ın Ankaragücü'nü "8-0" yenerek şampiyon olduğun günlerden hiç söz etmiyor!..
"İyi kalemler kötüye kullanılmamalı!.."
Bir garip aile ki!..
Beş yaşındaki çocuk, nasıl doğduğunu sormuş annesine... Kadın sıkışmış bir sesle yanıtlamış:
"Bir buket kırmızı gül içinden doğdun..."
Küçük oğlan, bu yanıttan tatmin olamayınca aynı günün akşamı babasına da sormuş...
Adam, "Sen bir lahananın içinden çıktın oğlum" demiş...
Çocuk buna da inanamamış ve bu kez gidip ablasına sormuş:
"Sen de mi kırmızı bir gül buketinden ya da bir lahananın yaprakları arasından doğdun?"
Ablası, "Ne birinden, ne ötekinden" demiş:
"Beni bir leylek getirmiş kapıya. Normal doğum olmamış bu garip ailede'.."
Sevmek mi, sevilmek mi?
Bir bilgeye sormuşlar:
"Dünyada en güzel şey nedir?"
"Sevmek" demiş...
"Peki sonra?"
"Sevilmek" yanıtını vermiş.
Meraklı, "Neden sevmek sevilmekten önce geliyor?" diye sorunca da, noktayı koymuş bilge:
"İnsan sevdiğine sevildiğinden daha çok emindir..."
Alçaklık sıfatı
20. yüzyılın başında Türk edebiyatının iki ilginç kaleminden biri "Süleyman Nazif", öteki de "Abdullah Cevdet" idi. Ne var ki ikisi de birbirine ateş püskürürdü.
Bir gün Süleyman Bey'e yaranmak isteyen bir ata arkadaşı, Abdullah Cevdet'ten söz ederken, "Çok alçak herif" demiş...
Süleyman Nazif, bu söz üzerine biraz tebessüm ettikten sonra, "Mümkün değil" demiş:
"Alçaklık sıfatı yine bir yükseklik gösterir. Abdullah Cevdet alçak değil, çukurdur..."
Günün Şiiri
Ay altından
Ay altından bulut geçiyor
Kar beyaz söylemek ne mümkün
Ay altından bulut geçer
Sen bak şairin içinden geçenlere
Boş tavanda ne arar gözlerin
Niçin yağmur değil de saçlarına ay damlar
Efkarlı ne içer, anasız yavru ne
Ne diye kimi zehir, kimi kevser içer
Ve böyle ay altından bulut geçer...
Rıza Apak (Varlık-1948)
Günün Olayı
İnsanlık, çok uzun zaman önce bitkisel hayata girmişti. Ama adalet mücadeleleri sayesinde insan olduklarını hatırlayacaklardır. Uçurtmalar rüzgâr gücü ile değil, o güce karşı koydukları için yükselirler...
Winston Churchill
Günün Biberi
Cumhuriyet, cadı ateşinde yakılıyor.
Hınç, kin, intikam, nefret, garaz, bitmez tükenmez düşmanlığa bulanmış bir barbar çağa girdik. İnsanlığımızdan utanmamız, ondan...
Işık Kansu
Kıssa-dan
Her seçim sloganında, "Türkiye rahat bir nefes alacak" deniliyor.
Güzel de, Türkiye'nin rahat bir nefes alması için önce "suni teneffüsle" nefes almaya başlaması lazım...
Gani Yıldız
Günün Balı
Artık bu saatten sonra, kimileri "tehlikenin" farkında, kimileri "tezgahın çarkında!.."
Balthör
Cuk
Nereye gitsem, gökyüzüne bakınca yerlisi oluveririm oranın.
Kemal Ateş
Gerilim
En kısır gönüller bile tahrikle öfke doğurur!
Cervantes
Günün İncisi
Ay,sanılandan daha gençmiş!..
"Ayy inanmıyorum!.."
Özdeyiş
Anılar, insanları geçmişlerine bağlayan köprülerdir...
Hanri Benazua
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...