Geride kalan haftanın en çok konuşulanı şüphesiz kar ile mücadele konusuydu. Bembeyaz bir sabaha uyanmak önce herkese keyifli gelmişti ama sonrasında kesilmeden devam eden yağış ve soğuk hava maalesef hayatı olumsuz etkiledi.
Özellikle karla mücadele konusunda Belediyeler'e ciddi eleştiriler yapıldı. Sosyal medya ve bazı fotoğraflarla söylenmeyen kalmadı, eleştiriler durmak bilmedi ve az bir kesim dışında karla mücadelenin ucundan tutayım diyen de olmadı.
İstedik ki hem lapa lapa kar yağsın. Kardan adam yapalım, kar topu oynayalım, bembeyaz karlar üzerinde kıtır kıtır yürüyelim hem de bu durumda arabamıza binelim, hiç sıkıntı çekmeden yol alalım, günlük faaliyetlerimizi eksiksiz olarak yapalım ama ne yürüdüğümüz ne de yol aldığımız yerlerde kar olmasın.
Bunu istemek, arzu etmek, beklemek elbette herkesin hakkıdır. Fakat Türkiye'de hatta Dünya'da bile bunları başarabilecek bir yönetim henüz icat edilmedi dersem yalan atmış sayılmam.
"İşte Size Kriz Masası"
Meteoroloji uyarılarına bakacak olursak bu sabaha bembeyaz uyanacağız. Ya da gün içinde yoğun kar yağışına maruz kalacak şehrimiz. Yine sıkıntılar, ulaşım güçlükleri ve sosyal medya lakırdıları baş gösterecek. Peki bu durumla mücadele etmek için ortak bir çalışma yapmak, bir kriz masası kurmak ve organize şekilde çalıştırmak çok mu zor? Elbette hayır. Başta Afyonkarahisar olmak üzere yakın komşularımızda bile bu uygulanabiliyor.
Eskişehir Valiliği bünyesinde bir krizi masası kurulup bu masaya bağlı olarak Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi ,Karayolları Müdürlüğü - İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü,- OEDAŞ Eskişehir İl Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü,- İl Sağlık Müdürlüğü, - İl Telekom Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, - İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, - DSİ 31. Şube gibi kurum ve müdürlükler araç ve ekip desteği vererek çalışma yürütürse bence daha etkili ve başarılı bir sonuç alınabilir. Ha bu yapılır mı? Yağış miktarı afetten sayılır mı onu bilemem ama çözüm için tek noktadan medet ummak faydasız onu çok iyi biliyorum.
----------------------------------------------------------------------------
"Ulaşımın adı ESTRAM"
Eskişehir ulaşımın sorumlusu artık Estram diyebiliriz. Büyükşehir Meclisinde oy birliği ile alınan karar yeni yılla birlikte hayata geçti. Halk Otobüsçüleri Estram ile sözleşme imzaladı ve seferlerine bir nevi patron değiştirerek devam ediyorlar. Tabi artık patron resmi değil özel olunca uygulamalar da ona göre daha hızlı ve katı olacak. Yatırım yapılmak istenirse Estram özel bir şirket gibi kredi arayabilecek, şikayetlerde bürokratik süreçlerin zaman kayıpları yaşanmayacak ve cezalar da ona göre daha katı olacak. Halk Otobüsçülerinin bu konuya uzun süre direnmesinde ve imza atmak istememesindeki etken de buydu zaten. Madem imzalar atıldı, tedbirlerde alınmalı. Kılık Kıyafet başta olmak üzere her kurala riayet edilmeli ve hak arama mücadelesi geçmiş dönemde olduğu gibi "taşımama" şeklinde değil. Daha yasal, daha demokratik usullerle yapımalı. Yoksa patron artık özel, kimsenin gözünün yaşına bakmam demekte. Benden hatırlatması.