Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum, ESTV ekranlarında yayınlanan ‘EKSTRA GÜNDEM’ programının konuğu oldu.
Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum, ESTV ekranlarında yayınlanan ‘EKSTRA GÜNDEM’ programının konuğu oldu. Meslektaşım Tarkan Demir’le birlikte gündeme ilişkin sorularımızı yanıtlayan Çorum, Mihalıççık ve Eskişehir’in en önemli değerlerinden olan Yunus Emre’nin tanıtımı noktasında önemli çalışmalardan bahsetti. Yunus Emre’yi dünyaya tanıtma noktasında tüm kurum ve kuruluşların birlikte çalışması gerektiğine dikkat çeken Çorum, 20 Aralık’ta gerçekleşecek Yunus Emre Onur Ödülleri Töreni’ne ise davette bulundu.
Yunus Emre yalnızca Eskişehir’in değil, Türkiye’nin hatta dünyanın çok önemli bir değeri. Yunus Emre’yi kimileri Türk şiirinin önemli bir dönüm noktası olduğu için beğenir. Kimileri de onun mutasavvıf kişiliğini ön plana çıkartır. Kimileri için Yunus, her şeyden önce bir gönül adamıdır.
Yunus Emre kuşkusuz bu özelliklerin ve daha fazlasının hepsini bünyesinde bulunduran bir kişi. Dolayısıyla Yunus Emre’nin tanıtılması, milli bir görev olarak görülmeli. Bu görevi üstlenen Belediye Başkanı Haydar Çorum’u tebrik ederiz.,
Bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Yunus Emre Onur Ödülleri törenine herkesi beklediğini belirten Haydar Çorum, yurt dışı ödülünü UNESCO’ya vereceklerini söyledi. Çok isabetli bir karar olduğunu düşünüyorum. Çünkü UNESCO hem 1991 yılında hem de 2021 yılında Yunus Emre’yi anma programlarına almışlardı.
Yurt içi ödülü ise Profesör Hüsrev Hatemi Hocamıza verilecek. Bir tıp profesörü olan Hatemi, aynı zamanda tasavvuf ehli olarak da biliniyor.
Haydar Çorum’un Yunus Emre’yi tanıtmak için yaptıkları ortada. Kendisini defalarca tebrik ederiz. Ancak bu organizasyon için yalnızca Çorum’u tebrik etmek, emeği geçen diğer isimlere haksızlık olur.
Burada önemli bir parantezi konuyla bizzat ilgilenen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için açmalıyız. Hükümet 2021 yılını Yunus Emre Türkçe yılı olarak anmıştı. Yine Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy da Yunus Emre’nin tanıtılması için çok çaba gösteren isimlerden.
Yuhus Emre gibi müthiş bir değere sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Ayrıca bu değerimizi tanıtan Haydar Çorum ve Hüseyin Aksoy gibi isimlere sahip olduğumuz içinde şanslıyız.
Tarihte Bugün
İlk milli arabamız TOGG değildi
19 Aralık 1966 tarihinde Koç Grubu tarafından üretilen ilk Türk otomobili Anadol satışa sunuldu. Çok kişi ilk milli arabamızın Devrim Otomobili olduğunu düşünür. Gerçekten de Devrim 1961 yılında üretilmişti. Fakat küçük bir sorun vardı. Yetkililer arabaya benzin koymayı unutmuşlar” demeyeceğim. Çok daha vahim bir şey unutmuşlardı, o da otomobil fabrikasının kurulmamış olmasıydı. Bu yüzden TÜLOMSAŞ’ta yapılan 3 tane prototip hariç Devrim hiç üretilemedi. Bazıları Devrim’in üretilmemesi üzerinden, “Amerikalılar izin vermedi” gibi komplo teorileri üretiyorlar. Hiç kimse, “Kardeşim otomobil fabrikan yoksa, zaten otomobil de üretemezsin ki” demiyor. Kaldı ki Amerikalılar 1961 de otomobil üretmemize izin vermediler de, 1966 yılında akılları neredeydi?
Bu tip saçmalıklarla vakit kaybetmek yerine gerçekçi analizler yapmalıyız. 1966 yılında yerli bir otomobil üretip, gümrük vergilerini ithal otomobiller için artırıp, yerli bir otomobil markasını yaşatmak mümkündü. Ancak bugün TOGG’un dünya devleriyle mücadele etmesi gerekiyor. Bunun yolu da bütün dünyaya otomobil ihraç etmekten geçer. Her yıl milyonlarca TOGG satılmalı ki, bu markamız ayakta kalabilsin.
Kimse kusura bakmasın ancak, bizi kıskanan Almanya’da, kafasını duvarlara vuran İspanya’da veya hasedinden çatlayan Japonya’da kimse TOGG’un adını bile bilmiyor.
Bu haliyle TOGG unutulup gidecek bir seçim yatırımından başka bir şey ifade etmiyor.
Günün Sözü
Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.
Yunus Emre