Türkiye genelinde bir dizi maden çalışmaları yapılıyor. Elbette yeraltı zenginliklerimizi değerlendirmek güzel bir şey. Ancak yerüstü zenginliklerimizi de unutmamalıyız. İşte Kaz Dağları'nın durumu ortada. Buna Allah'ın milletimize bahşettiği Salda Gölü de eklendi. Eskişehir genelinde de çevre katliamlarının planlandığını anlıyoruz. Murat Dağı'ndaki siyanürlü altın araması ortada. Şimdi bunlara Sivrihisar, Mihalıççık ve Beylikova arasında kurulacak maden sahaları da eklendi. Alpu Ovasına kurulması planlanan termik santrali ve yine aynı ilçedeki altın – gümüş arama çalışmaları da ortada. Dört bir yandan kuşatılmış durumdayız yani.
CHP Milletvekili Utku Çakırözer'den öğrendiğimize göre 31 bin hektarlık ormanlık arazinin tahrip edilmesi söz konusuymuş. Bu bölgedeki 100 binlerce ağacın kesilmesi, suların kurutulması, doğal yaşamın yok edilmesi söz konusu. Sadece o bölgedeki hayvanların ölecek olması bile başlı başına bir vicdansızlık değil mi? Bir de vaktiyle insan eliyle dikilen ve arıcılık yapılması için planlanan 286 bin ağacımız var. Muhtemelen bunlar da kereste olacak.
Vicdansızlığın daniskası yani...
Defalarca söyledim, dilimde tüy bitti; Hükumette paralar suyunu çekmiş durumda. O kadar kötü durumdayız ki, para karşılığında askerlik tezkeresi satıyoruz.
Tabii halka verilen 'Salma'lar da cabası. Asrın Hükumetimiz ota – böceğe zam yapıyor. Her ne kadar birileri, "Efendimiz Hazretleri halkın sağlığını o kadar düşünüyorlar ki, sigaraya zam yapıyor" gibi vıcık vıcık yağcılıkların peşinde koşsalar da, gerçekler değişmiyor. Artık algı bile oluşturamıyorlar.
Para bulmak için sekiz takla atıyoruz. Bir diğer 'salma' da her eve gönderilen trafik cezaları. Kuzu kuzu ödeyeceğiz o cezaları. Ben hayatımda ilk defa bu sene karpuzun dilimle satıldığını gördüm. Muhtemelen yakında 5 kişi danaya girer gibi karpuz keseceğiz. Anlaşılan şimdi sıra, dağı taşı yağmaya açmaya gelmiş. Beylikova, Sivrihisar ve Mağlıç Ormanları da bu işten nasibini alacak...
Size bir sır vereyim mi; ister parayla tezkere satsınlar ister cennetten tapulu arazi hiç fark etmez... Eskişehir Halkı bilinçlidir; doğal zenginliklerinin birilerine peşkeş çekilmesine izin vermez. Bu böyle biline...
Sakin olan kazanır
MHP ve İYİ Parti arasındaki gerginlik artmaya başladı. Aslında Cumhur ittifakı başlangıçta MHP'nin çok işine yaradı. Hem AK Parti'den kopan oylara MHP ev sahipliği yapıyor hem de kritik kararlarda hükumete istediğini yaptırıyordu. Üstelik belediye sayılarını da ikiye katlayarak büyük bir başarı göstermişlerdi. Ancak aynı MHP, AK Parti'den oy alırken, İYİ Parti'ye de oy kaybediyordu. Yine de oylarını yüzde 18 bandına çıkartmış durumdalardı.
Fakat son zamanlarda yapılan komuoyu yoklamaları, MHP'nin İYİ Parti'ye oy kaybetmeye devam ettiğini, ancak AK Parti'den gelen oyları da toparlayamadığını gösterdi. Bu da anlaşıldığı kadarıyla MHP kurmaylarını rahatsız etmiş durumda. Peki bu kavgadan kim kârlı çıkar? Bana kalırsa sakin olmayı başaran taraf kârlı çıkar...
İşte Türk Gençliği
Büyükşehir Belediyesi kentli gençlerin köylere giderek tarım alanında çalışmalarına öncülük ediyor. 1960'lı yıllardaki gençlik kamplarını hatırlatan bu uygulamaya önemsiyorum. Şehirlerde yaşayan gençlerin hem iş gücü olarak kırsal yaşama katılması hem de ziraat ve hayvancılığın gerçeklerini uygulamalı olar öğrenmesi güzel bir şey.
Daha önce Kızılinler, Düzköy, Gökçekuyu köylerine giden üretim kamplarının son durağı Yahnikapan olmuş. Gençler pancar toplayıp, mısır ve ayçiçeği tarlalarını sulamışlar. Köy işi ağır olur, gençlerimizin hayatın gerçeklerini öğrenmesi sevindirici bir şey. Başlangıçta şehirli gençlerin köylerine gezip eğlenmek için geldiğini düşünen Yahnikapanlılar da bu ziyaretten ziyadesiyle memnun olmuşlar. Büyükşehir Belediyesini bu küçük gibi gözüken ancak önemli olan uygulamasından ötürü tebrik ederim
Tamam yol kötü , hadi CHP bir kümes yapsında dişimizi kıralım . HEYKELCİLERRRRRRRRRRRRRRR.............
oturacak yer mi bulamadın da kümes istiyosun?
Kerem beyimiz,her eve gelen trafik cezalarından bahsetmiş. Sanki biraz afaki olmuş gibi. Merkezde yaklaşık 180 bin hane var. otomobil sayısı da 170 bin. Bu araçların yüzde 40 ı sürekli seir halinde.Diğerleri de evlerin önünde park. Neyse, olur bu kadar abartı mı diyelim.? Ha..ben cezamı savdım beni hane sayısından düşün. Ayrıca Kerem bey , siz o dönemleri bilmeyebilirsiniz. Karpuz 50-60 sene evvel açık sergilerde dilimlenerek de satılırdı. Hani iri zeytinler tane ile satılıyor ya şimdi . Bu da o dönemlerde yoktu.
600 tl otoyol ücreti, 700 tl benzin. Toplam 1300 tl. 4 kişilik aile uçakla 1000 tl ye izmir e gider döner. Cebine 300 tl kalır, 10 saatte izmir e arabayla gidip döneceğine 2 saate gider döner. Olan vatandaşa oldu sanki. Otoyoldan gitmesek vergilerimizle otoyolun parasını yine biz ödeyeceğiz. Ama cebimizden beş kuruş çıkmayacakmış.
İstanbul izmir arası yapılan yol ile devletin ne alakası var. Tamamen özel yandaşa ait bir yol. Devlete milleti 5 kuruş getirisi olmayan sadece vatandaşı kaz gibi yolan bir yoldan bahsediyorsun. Siz bilmiyorsunuz galiba o yoldan gidiş geliş kaç lira önce sor öğren sonra konuş olurmu.
nankörlük yapmayın milleti korkutmayın yiğidi öldürün hakkını verin istanbul izmir arası daha yeni açıldı bir kelime ettiniz mi senin on fabrika na değer o yol ama anlayacak nerede o kafa