Prof. Dr. Alper Çabuk yazdı
Hayalperesetim ben... Daha yaşanabilir bir dünya hayal ediyorum, ülkemi iyiliğin ve güzelliğin dünyaya yayılmasında lider ülke olarak görmeyi hayal ediyorum. Çocukların açlıktan ölmediği, insanların afetlerde ölmediği, küresel iklim değişikliklerinin, açlık ve kuraklığın medeniyetimizi tehdit etmediği, yanlış politikalarımızla doğal kaynakların azalması nedeniyle bölgesel çatışmaların olmadığı, insanların yokluk içinde olmadığı, en azından tüm insanların asgari gereksinimlerini karşılayabildiği bir dünya hayal ediyorum. Hayalperestim ben.
..............................
Küresel iklim değişiklikleri, 21.yüzyılın insanlığa tesir eden ve medeniyetimizi tehdit eden en büyük hastalığı. Her yıl küresel iklim değişikliklerine bağlı ortaya çıkan seller, fırtınalar, kasırgalar, kuraklıklar vb. ekstrem iklim olaylarına bağlı afetler nedeniyle on binlerce insan hayatını kaybediyor; milyonlarca insan yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalıyor; yüz milyarlarca dolarlık hasarlar ortaya çıkıyor. Bu etkiler giderek artıyor ve her geçen gün biraz daha fazla insan bu etkilere maruz kalıyor.
Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da yaşanan yağışlar neticesinde İstanbul sokaklarının adeta bir nehre, bazı yerlerin göle dönmesinin, yine geçen hafta Antalya’da filmlerde görmeye alışık olduğumuz türden hortumlar görülmesinin ve bu hortumların önemli düzeyde maddi hasara yol açmasının temel sebebi küresel iklim değişiklikleri. Küresel iklim değişikliklerinin temel sebebi ise özellikle fosil yakıtların kullanılması nedeniyle atmosfere salınan sera gazları. Sadece bu gazlar yok, farklı kaynaklardan salınan metan, ozon gibi gazlar da var. Şu anda atmosfere en fazla sera gazı salınımında yüzde 24'le Çin başı çekiyor; Çin'i ABD, Avrupa Birliği ülkeleri, Hindistan, Brezilya ve Rusya izliyor.
İklim değişikliği konusunda iki yıl önce yapılan Paris zirvesi bir dönüm noktası olacak umudu içindeydim. Zira ABD ve Çin gibi ülkeler de dahil olmak üzere pek çok ülke bu anlaşmayı imzaladı ve Paris Anlaşması’nda 3 önemli hedef konuldu. Bunlar, karbon emisyonunun azaltılması, insanların iklim değişikliğine uyum ve zengin ülkelerin fakir ülkelere küresel iklim değişiklikleriyle mücadele edebilmeleri için iklim kaynak ve destek aktarması. Ancak Trump’ın ABD’de başkan seçilmesinin ardından küresel iklim değişiklikleriyle mücadele anlamında aktörler, işler ve stratejiler değişmeye başladı ve ABD anlaşmadan çekildi.
İşte böyle bir iklimde geçtiğimiz hafta Bonn’da 23. - BM Küresel İklim Değişikliği - 23. Taraflar Konferansı (COP 23) kapsamında 197 ülkenin katılımıyla düzenlendi ve COP23 Paris Anlaşması’nın uygulanmasının kurallarını içerecek olan kural kitabı konusunda bazı gelişmeler sağlandı. Ülkeler, kitabı 2018’de bitirme konusunda anlaştı. Ancak en temel hamlelerin atılmasına yönelik önemli kararlar ve 2015 Paris İklim Anlaşması ile ilgili henüz yanıtı kesin olmayan bazı sorular, 2018’de Polonya’da yapılacak iklim konferansına kaldı. Yine de Bonn’da alınan kararlar neticesinde ülkeler aynı zamanda Paris Anlaşmasının uygulanmaya başlayacağı tarih olan 2020’den önce de iklim değişikliği konusunda somut adımlar atmaya karar verdi. Bonn’da anlaşılan konuların başında, kömür ve kömürden elde edilen enerjiden vazgeçme hedefi oldu ve 23 ülke Bonn’da kömür enerjisinin tüm dünyada terk edilmesi için beraber hareket edecekleri kararlarını açıkladı. Bence bu karar Bonn’daki iklim zirvesine damgasını vuran karar oldu.
..............................
İşin bize, aslında bana bakan yüzünde benim kayda aldığım iki gelişme yaşandı son günlerde. Bunlardan birincisi Elon Musk’ın Türkiye ziyareti ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Sayın Cumhurbaşkanımızla yapmış olduğu görüşme. Elon Musk benim için gerçek süper kahramanlardan, insanlığın geleceği için çok önemli projelere hayat veren bir girişimci. Bunların başında güneş pillerinden elektrikli araçlara kadar yenilenebilir enerji alanında yaptığı çağ atlatan yatırımlar var. Daha önceki yazılarımla yazmıştım, bu adam, insanlığın kurtuluşu için çabalayan Demir Adam karakterinin gerçek dünyada vücut bulmuş hali. İkinci gelişme Eskişehir’de yapılacak olan termik santral projesinin imar planlarının Eskişehir kamuoyunda yarattığı tepki. Bu ikisini Bonn’da 23 ülkenin kömür enerjisinin tüm dünyada terk edilmesi için beraber hareket edeceklerini açıklaması hedefiyle birleştirdiğimde aklıdan ve gönlümden geçen Alpu Ovasında bir termik santral değil, Elon Musk’ın desteğiyle dünyanın en büyük güneş pili fabrikasının ve yenilenebilir enerji yatırımlarının inşa edildiğini görmek. Hayalperest miyim ben?