MHP Eskişehir’de 1 Kasım seçimlerinde milletvekili çıkaramadı. Son iki seçimdir kendisinin sandıktan çıkacağına inanan Genel Başkan Yardımcısı ve birinci sıra adayı Ruhsar Demirel, bir sıçradı. İki sıçradı. Üçüncü de ise sıçrayamadı.
2011 seçimlerinde aday olduğunda parti tabanında pek fazla karşılık bulmamasına rağmen, partililer kerhen MHP’ye oy vermişlerdi. Birçok kişi de Ruhsar Hanımın aday olmasından rahatsız olmasına rağmen oy vermişti.
7 Haziran seçimleri öncesinde de Ruhsar Demirel’in Eskişehir’den aday olacağı haberleri gelmişti Eskişehir’e.
Bu haberi duyan partililer, parti genel merkezine giderek kimisi genel başkan ile genel başkana ulaşamayanlar ise genel başkan yardımcılarını ziyaret ederek Ruhsar Demirel’in Eskişehir’den aday yapılmamasını istediler.
Ama Devlet Bahçeli, Eskişehir’den kendisini ziyaret edenlere,”Ruhsar Hanım ile ilgili geldi iseniz bu konuyu açmayın. Ben Ruhsar Hanıma kefilim” gibi sözlerle gelen tepkilere kulak tıkamıştı.
1 Kasım akşamı partililer ve Eskişehirliler Devlet Bahçeli ile Ruhsar Demirel’e öyle güzel mesaj verdiler. Bu mesajı okuyamamaları mümkün değil.
Eskişehir seçmeni sadece Ruhsar Demirel ile Devlet Bahçeli’ye değil. Tüm siyasi partilerin genel başkanlarına ve parti yöneticilerine de önemli mesajlar verdi.
AK Parti’de Salih Koca nedendir bilmiyorum ama kime sorsam,”listede olmasa iyi olur” diyordu.
Gerekçesini sorduğumda ise cevap vermiyordu.
MHP’de ise Ruhsar Demirel’e tepki vardı.
7 Haziran’da sandıktan çıkan sonuca göre AK Parti, 1 Kasım milletvekili adayları arasında Salih Koca’ya yer vermedi.
Demek ki partililerin ve Eskişehirlilerin verdiği mesajı almış.
Ancak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli maalesef Eskişehirlerin Ruhsar Hanıma olan tepkilerini okuyamadı. Veya okumak istemedi.
Öyle olunca seçmen de MHP’ye bir ders vermeyi kafasına koymuştu.
1 Kasım seçimlerinde MHP 30 bin civarında Eskişehir’de oy kaybına uğradı. Ve Ruhsar Demirel sandıkta kaldı.
Ruhsar Demirel seçim gecesi ES TV’ye açıklama yapmış.
“Çıkan sonuç, Türk dünyasına, Türkiye'ye ve Eskişehir'e hayırlı olsun. Sonuçlara göre, demek ki diğer 6 arkadaşım, daha nitelikli ve daha donanımlılardı. Onların Eskişehir'i temsili daha iyi olacaktır. Umarım Eskişehirimiz için öyle olur. Türkiye genelinde oy kaybımız var. Ben, bir partinin yöneticisiyim. Parti yöneticisi olarak kendi ilimden milletvekili çıkaramıyorsam burada benim de hatalarım vardır. Eskişehir'de partimize oy vermiş 70 bine yakın vatandaşımızdan helallik istiyorum. Haklarını helal etsinler. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Bize oy verenlerden de Allah razı olsun" demiş.
Keşke bu gerçeği 1 Kasım seçimlerinden önce görebilseydi.
Keşke helalliği 1 Kasım akşamı değil de 7 Haziran seçimleri öncesi isteseydi.
Bence MHP’nin Eskişehir’de yaşadığı seçim mağlubiyetinin baş sorumlusu Ruhsar Demirel.
Kendisi yerine, örneğin mahalli seçimlerde Eskişehirlilerin büyük sempatisi ve ilgisini kazanmış Emine Edizgil veya 7 Haziran seçimlerinde Eskişehirlilerin kucakladığı ve milletvekili görmek istediği Kayıhan Çağlar’ın aday gösterilmesine sıcak baksaydı.
1 Kasım akşamı MHP Eskişehir’de seçim mağlubiyetini yaşamayabilirdi.
2002’DE SANDIKTA KALMIŞTI
Milliyetçi Hareket Partisi 2002 yılında yapılan seçimlerde Türkiye barajını aşamayarak sandıkta kalmıştı. 1 Kasım’da da az kalsın aynı mağlubiyeti tadacaktı. Son anda barajı aştı.
SAZAK, GENEL BAŞKAN ADAYI
Bir dönem Eskişehir’den MHP’den milletvekili seçilen Süleyman Servet Sazak, 1 Kasım seçimlerinde partiyi beklenen oy kaybının altına düşürülmesinin sorumlusu olarak Genel Başkan Devlet Bahçeli’yi görüyor.
Bu nedenle de MHP Genel Başkanlığına soyunmuş.
Hatta önümüzdeki günlerde seçim bürosu açarak çalışmalara başlayacağını duydum.
Artık MHP’de Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin koltuğu sallanmaya başladı.
Bir hafta veya 10 gün sonra parti içerisinde homurtular kuvvetlenir.
Muhalifler seslerini yükseltmeye başlarlar.
Bu seslere rağmen bakalım Devlet Bahçeli ayakta kalabilecek mi?
*-*******
MARANGOZ
Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. İşveren müteahhidine, çalıştığı konut yapım işinden ayrılmak ve eşi, büyüyen ailesi ile birlikte daha özgür bir yasam sürmek tasarısından söz etti. Çekle aldığı ücretini elbette özleyecekti. Emekli olmak ihtiyacındaydı, ne var ki. Müteahhit iyi isçisinin ayrılmasına üzüldü. Ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev daha yapmasını rica etti. Marangoz kabul etti ve işe girişti, ne var ki gönlünün yaptığı işte olmadığını görmek pek kolaydı. Baştan savma bir isçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu mesleğine böyle son vermek ne talihsizlikti!..
İşini bitirdiğinde, işveren, evi gözden geçirmek için geldi. Dış kapının anahtarını marangoza uzattı.
- "Bu ev senin" dedi,
- "Sana benden hediye."
Marangoz şoka girdi. Ne kadar utanmıştı! Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman onu böyle yapar mıydı!..
Anlayana sivrisinek saz. Anlamayana davul zurna az.