Arif Anbar yazdı
Eskişehir kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim Hasan Atak.
Özellikle sendikal çalışmalarda gösterdiği başarılı performansından tanıyoruz kendisini.
Dün, sabahın çok erken saatlerinde aradı.
Günaydın dedikten sonra heyecanla anlatmaya başladı…
*
Ayhan Aydıner’in köşesinde okudunuz.
Aydıner demiş ki, CHP Odunpazarı İlçe Başkanlığı seçimlerine bir üçüncü grup daha çalışıyor ve adayları Hasan Atak!
Zaten karışık olan ortalık, bu yazı üzerine toz duman oluyor…
İşte Atak’ın daha yüzünü yıkamadan telefona sarılmasının sebebi bu.
*
Peki, Hasan Atak adaylığı konusunda ne dedi?
Hep birlikte okuyalım:
BÖLÜNMÜŞLÜĞÜN PARÇASI DEĞİLİM
“Parti şu an zaten Tepebaşı ve Odunpazarı grubu olarak ikiye bölünmüş durumda. Ben bir kere bu bölünmüşlüğün bir parçası değilim. Hele ki üçüncü bir grubun adayı hiç olmam. Böyle bir şey söz konusu bile değil. Bunu mantıklı da bulmuyorum.
ZARAR VEREN TARAF ASLA OLMAM
Yani zaten böyle bir bölünmüşlük kamuoyu önünde yaşanırken, bir de ben çıkıp bağımsız adayım demem. Kimse benden böyle bir ayrıştırıcı tavır beklemesin. Ben böyle bir insan da değilim zaten. Bölen ve bölünenden yana değilim. Aksine birleştirici olmak isterim. Ben partiye zarar veren taraf asla olmam.
HERKESİN BİR ARAYA GELMESİNİ SAVUNUYORUM
Hele ki ben partide herkesin bir araya gelmesini savunan bir insanım. Eski hizipçilerin bile partiye hala zarar verdiklerini düşünen ve artık fedakarlık yapmalarını savunan bir insanım. Tutup da ben böyle bir liste içerisine kesinlikle girmem. Kesinlikle aday değilim! Arkadaş, zaten birde bu dedikoduları niye ortaya atarlar, niye alakası olmayan insanları hedef gösterip tartıştırırlar, niyetleri nedir anlamıyorum.
KAVGASIZ MUTLU BİR SEÇİM İSTEĞİ
Şunu da belirtmek isterim. Bu gruplara saygı duyuyorum, hepsinin içinde sevdiğim saydığım insanlar var. Hepsi abim, kardeşim, arkadaşım. Keşke birleşseler de kavgasız, gürültüsüz, kırmadan, dökmeden herkesin mutlu olduğu bir seçim süreci yaşasak.”
*
Hasan Atak’ın bu açıklamasında, adaylık iddiasını sert bir dille yalanladığını görüyoruz.
Peki; kim, hangi gerekçeyle, ortada herhangi bir görüşme dahi yokken, iddia niteliği bile taşımayan böylesine bir dedikoduyu ortaya atar?
Kimin attığı Aydıner’in yazısında deşifre olmuş.
Peki, neden atmış olabilir?
Atak’a ve partiye zarar vermek?
Suyu bulandırmak?
Ortalığı karıştırmak?
Zapt edilemeyen egolar?
Anlam verilemeyen hırslar?
Aceleci ve acemice kararlar?
Hepsi olabilir.
*
Şimdi gelelim Atak’ın açıklamasının altında yatan gizli mesaja…
Benim anladığım şu: Yılmaz Büyükerşen, Kazım Kurt ve Ahmet Ataç uzlaşmalı, hem delege hem de il ilçe kongreleri uzlaşı halinde yapılmalı. Parti içerisinde hizipçilik ve bölücülük olmamalı. Herkesi kucaklayabilecek, partiyi omuzlayabilecek yönetimlerle 2019’a gidilmeli. Böyle bir tavır içerisine girildiğinde ve parti görevlendirdiğinde, işte o zaman Atak aday olur ama il başkanlığına aday olur.
*
Peki, Atak’ın anlatmaya çalıştığı birleşme gerçekleşir mi?
İmkansız olan, biraz zaman alır diyelim…