Harun Karacan adlı bir Eskişehirli…

14 Kasım 2016 09:24
A
a
Sütiş Eskişehir
Yirmi yıl “Türkiye’nin en güzel kenti” diye tanımlanan bir kentte, İzmir’de yaşam sürdürdüm. Öğretmenliğime son noktayı da bu kentte, İzmir Atatürk Lisesi’nde koydum. Anamın babamın ayak izlerinin olduğu, doğduğum yerde yararlı olmak ve üretmek adına, 2010 yılının 16 Ekim’inde Eskişehir’e yerleştim. Yaşadıklarımdan öğrendiğim kadarı ile insanlar konusunda; insanları tahlil konusunda da oldukça az yanıldım. İnsandan insana çok fark vardır. Görüntü itibarı ile insandır ama insanlar da kavunlar misali ya insan kokan ya da kelekler misali kokmayanlar olarak ikiye ayrılırlar aslında. Dünyanın en özel, en pahalı parfümünü (losyonunu) da sürseler nafiledir. Bir türlü insan kokamazlar niceleri…
Ülkemde, dolayısı ile ülkemin insanında olağanüstü değişimler olduğunu belirtmem için sosyal bilimci bir akademisyen olmama gerek yok. Gönül gözü açık her insan bu konuda sağlıklı bir gözlem yapabilir. Genleri ile oynanan yurdum insanında hiç de hoş olmayan donatılar giderek çoğalmaktadır. Kibir başta gelen hastalıktır iyi mi? Adana’dan başlayıp, Düzce’ye kadar 81 ilimizde de gani ganidir bu hastalığa sarmalanmış olanları. Burnundan kıl aldırmayan, her şeyi bildiğini sanan, ama aslında megalomanlık boyutunda hödükten öte gitmeyen versiyonlar yığınladır artık. Devrimci gelenekten gelen; 12 Eylül faşist darbesinde ailece bedel ödeyen biri olarak insanları düşüncelerinden ötürü değil, karakter yapılarından ötürü sadece ikiye ayırıyorum artık. İyi insanlar ve kötü insanlar hepsi budur insanoğlunun özeti işte…
Lafı neden bu kadar uzattığıma şimdi hak vereceksiniz merak etmeyin. Konumuz AKP Eskişehir Milletvekili Harun Karacan biliyorum. Dün basın mensuplarına bir otelde sabah kahvaltısı sonrasında açıklamalarda bulundu Karacan. İşte söz konusu bu kişiyi Eskişehir’ime ilk geldiğim anlar itibarı ile tanımıştım. Ticaret Odası Başkanlığı döneminde nasıl ise, milletvekili konumu ile de benim nazarımda aynı kişidir. Öncelikle bu kentin samimi bir evladıdır Harun Karacan. Kibir zırhına bürünmüş nice zatı muhteremlerin aksine; hatırnaz, her sabah dev aynasına bakıp çıkmaya gerek duymayan biri. Hani derler ya “Bizden biri” diye işte aynen öyle.
Geldiğim günden beri zerre değişim görmediğim bu milletvekilinin basın toplantısında iki saat kadar hep birlikteydik basın mensupları olarak. Otuz dakikalık bir sunumundan sonra, medya mensupları sorular sordu kendisine. Özellikle de belirtti; “Bu sunumda sadece emeğimin geçtiği çalışmalardan görüntüler var, emek hırsızlığı yapmak istemem” diyerek…
Yıllardır gerek ETO, gerek milletvekilliği döneminde medya mensuplarının eleştirileri karşısında tahammülsüzlük göstermediğini vurguladı. Hakarete varmayan tüm eleştirileri baş tacı yaptığını, övgüler için de asla bir köşe yazarını arayıp teşekkür etmediğinin altını çizdi. İşte bundan sonra ‘onunla ilgili düşüncelerimi rahatlıkla ve beklentim olmaksızın yazabilirim’ diye aklımdan geçirdim zaten…
İktidarlar lehine yazılarım olmasa da insan kokan insanlar için de bunun böyle olması gerektiğine inanmıyorum. Eleştirilere böyle saygı duyan bir insanın (Karacan’ın), insani erdemlerine alkış tutmanın zerre kadar yanlış olmadığını biliyorum. “Ben bu kentin çocuğuyum, yarın görevim bittiğinde yine sizlerle yüz yüze bakacağım” açıklaması zaten onun samimiyetinin göstergesi değil midir?
Harun Karacan’a şu soruyu yönelttim toplantıda: İktidar partisi olarak partinizin olağanüstü hırs yaptığı iki kentten biri de Eskişehir’dir. Yerel seçimlerde İzmir’le birlikte bu kenti de kazanmak en büyük isteğidir. Görünen o ki Mayıs’ta referandum, Kasım ayında da yerel-genel seçimler birlikte yapılacak. Bu kentte değişik kesimlerin (düşüncelerin) sempatisini kazanan biri olarak partiniz sizi yeniden aday gösterecek mi?
“Bir gün sonrasının dahi ne olacağını bilemeyiz ki” dedi Harun Bey. ‘Allah bilir’e getirdi! Genel söylemde elbette ki haklı, yarınını kim bilebilir ki? Lakin bir gerçek var ki yarım kalan bir hesabı bu kez bitirecek kanısındayım. Türkiye genelindeki özel koşullara baktığımda (muhalefet adı altında hiçbir umut partisinin ve liderin olmayışını da eklersek) Türkiye genelinde ardına alacağı rüzgâr ile bu kez hayal ettiği koltuğa oturacağı kanısındayım. Milletvekilliği süreci boyunca olağanüstü bir hata (yanlış) yapmadığı müddetçe bu kentte geniş kitlelerce kabul göreceği kanısındayım. Tahlillerimde az yanıldığım için dalaşan az insan olmuştur benimle. Bu şeklide seyir ettiği sürece Harun Karacan bir kez daha Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olacak ve kazanacak görüşündeyim.
‘Yazın bir kenara’ demeyeceğim, ben zaten yazdım işte!
 
 
SİZİN SESİNİZ
 
Atatürk’e sor Şinasi!
 
İsmail Yıldız, İzmir’den değerli bir arkadaşım kardeşimdir.
Yazdığım bir yazıya ne güzel döşenmiş yine yoldaşım bakınız…
Sevgili Şinasi Kula kardeşim, ağabeyim yoldaşım, fikirdaşım.
Güzel ve insanca bir yazı, kutluyorum. Benden önce gidersen, bu soruları ilgililere benim için de sor sana vekâlet veriyorum. Ben önce gidersem, sen de bana vekâlet verebilirsin. Atatürk'e şunu sormak isterim: Senin 10 yılda yaptıklarını biz, 80 yılda yok etmeye çalıştık. Gerçi hemen, hemen bitirdik. Sadece birazcık vicdanı kalan hatırı sayılır, ama parası ve gücü elinden alınmış bir gariban kitle, inatla içerden ve dışarıdan bütün kuşatmışlıklara rağmen kalbinde yaşatıyor, didiniyor, çırpınıyor. Hatta çaresizlik içinde ve hala sen tekrar bir yerlerden gürleyip geleceksin gibi bir hayal kuruyor! Buna rağmen yine bu gün yaşasaydın, bize aynı fedakârlığı bir kez daha yapmayı göze alır mıydın?
Acaba ne der Şinasi, sen de sor tamam mı?
 
 
OZANCA
 
Türlü poza bürünerek
Öz kültürünü yererek
Popa topa çevirerek
Türküleri bozmayınız
              Kesme ha bastığın dalı
              Bunlar böyle olmamalı
              Onlar halkın ortak malı
              Türküleri bozmayınız
Yapay şöhrete tapanlar
Bunlar türküden ne anlar
Popa tapan şaklabanlar
Türküleri bozmayınız… Fikret DİKMEN
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi