Yıllarca Eskişehir’deki gerici ve yobazların Yılmaz Büyükerşen’e sanata yaptığı yatırımlardan dolayı saldırdıklarını biliyoruz. Bu millet ve din düşmanı kesimlerin Müslüman kılığına girmiş birer şeytan olduğunu sıklıkla dile getirmişimdir. O yüzden beni pek sevmezler. Hakkımda davalar açtırtır, en üst makamlara kadar şikâyet ederler.
Yıllarca Eskişehir’deki gerici ve yobazların Yılmaz Büyükerşen’e sanata yaptığı yatırımlardan dolayı saldırdıklarını biliyoruz. Bu millet ve din düşmanı kesimlerin Müslüman kılığına girmiş birer şeytan olduğunu sıklıkla dile getirmişimdir. O yüzden beni pek sevmezler. Hakkımda davalar açtırtır, en üst makamlara kadar şikâyet ederler.
Her neyse…
“Ardından kırk tane sokak köpeği havlamıyorsa, sana bozkurt demezler” diyelim ve bildiğimiz yolda yazılarımızı yazmaya devam edelim.
Yıllarca Yılmaz Büyükerşen’e karşı “Heykel yaptı” diyerek ve ağızlarından salyalarını akıtarak saldırdılar.
Benzer saldırılardan Kazım Kurt ve Ahmet Ataç’ın da nasibini aldığını hatırlatalım. Sanki heykel yapmak bir utanç vesilesiymiş gibi anlattılar. Hatta işi ilerletip, “Heykelci başkan” dediler ve heykel dikmek sanki put dikmekmiş gibi bir algı yaratmaya kalktılar.
“Paradan başka ilah yoktur! Yalnız paraya hamd ederiz” diyen bu cemaat zibidileri, ayrıca sanat festivalleri düzenlemelerini de kafaya takıp saldırdılar.
Şimdiiiii…
Allah’ın sopası yok! Sözünü hatırlatırcasına rezil kepaze oldular. Zira AK Parti Tepebaşı Belediye Başkan adayı olarak Sayın Hamid Yüzügüllü’yü gösterdi.
Hemen belirteyim ki Sayın Yüzügüllü ile bir – iki kez karşılaşmışızdır. En çok da bir kaç bardak çayını içmişimdir. Kendisi babamın oğlu değildir. Ancak bu şehre ve özellikle Sivrihisar’a yaptığı katkıları her zaman takdir etmişimdir. Elbette seçimi kazanıp kazamayacağını hep birlikte göreceğiz. Ayrıca Sayın Yüzügüllü’nün partisine oy vermek veya desteklemek zorunda da değiliz. Tıpkı Sayın Ataç ve partisini desteklemek zorunda olmadığımız gibi. Fakat bu memleket için tek bir çivi çakana da saygı duymalıyız.
Şimdi söz konusu gerici – yobazlar Ahmet Ataç’a nasıl olup da “Heykel dikti bunlaaarrrr!” diye höykürecekler? Sayın Hamid Yüzügüllü Sivrihisar’ı son derece seçkin sanat eserleriyle ve heykellerle süslemedi mi? Eğer ki delikanlılarsa Hamid Yüzügüllü’ye de “Heykel diktiiiii” diye sarhoş nağraları atmaları gerekmez mi?
Ama sıkar o iş biraz. Bizim sahte Müslümanlar hemen kıvıracaklardır.
Yine Ahmet Ataç’a karşı “Festivallere paralar harcıyoooorrrrrr” diye yellenerek haykıranlar, Sivrihisar’ın ünü Türkiye geneline yayılan sucuk festivalini ne yapacaklar?
Bakalım nasıl çırpınacaklar?
Bakalım hangi rezilliklerine hangi rezillikleri ekleyecekler?
Muhtemelen kuyruklarını bacaklarının arasına sıkıştırıp ve kulaklarını iki yana sarkıtıp hiçbir şey olmamış gibi kaçacak ve bu konuyu bir daha dile getirmeyeceklerdir.
Çok merak ediyorum; çırpınışlarını keyifle seyredeceğim…