Odunpazarı Belediyesi katılımcı demokrasinin güzel bir örneğini göstererek Hamamyolu Çay Bahçesi'ndeki çay fiyatlarının belirlenmesi işini Eskişehirlilere bıraktı
Odunpazarı Belediyesi katılımcı demokrasinin güzel bir örneğini göstererek Hamamyolu Çay Bahçesi'ndeki çay fiyatlarının belirlenmesi işini Eskişehirlilere bıraktı. Buna göre 1 liradan satılan çayların zamlanıp zamlanmayacağı belli olacak. Vatandaşın daha pahalı çay içmek isteyeceğini zannetmiyorum. Fakat duyarlı Eskişehirliler çay fiyatlarında – küçük de olsa – bir artışa onay verecektir. Tabii bu arada Hamamyolu Esnafının da uyanık olması gerekiyor. Yeni düzenlenen Hamamyolu, bölge esnafının işlerini artırdı. Eskiden akşam karanlığı basar basmaz kapanan kepenkler, şimdi gece yarılarına kadar açık kalıyor. Vaktiyle Hamamyolu Projesi'ni eleştiren birisi olarak, yanıldığımı görmek çok hoşuma gidiyor. Hem Eskişehirliler güzel bir dinlenme alanına kavuşmuş oldu, hem de esnafımıza bereket geldi. Ancak Hamamyolu esnafının işlerinin açılmasının tek nedeni bölge düzenlemeleri değil. Bunun bir sebebi de belediyenin 1 liraya çay satması. Böylece vatandaşlar bölgeye akın ederek, hareketlilik sağlıyor. Ben hamamyolu esnafının yerinde olsam, dükkan başına küçük bir para verir ve çay zamlarını sübvanse ederdim. Zira oraya verecekleri paranın kat be katını karşılarlar.
Umarım dikkat ederler
Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği, Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan ağaçlık bir alanın kesilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Eskişehir – benim küçüklüğümde – kuru ve çorak bir şehirdi. Ancak çok çalıştık ve kentimizi yemyeşil bir hâle getirdik. Şimdi şehrimize gelenler Eskişehir hakkında 'Yeşil Şehir' diyor. Habuki bu unvan eskiden Bursa'ya aitti. Şimdi imparatorluğun ilk başkenti – maalesef – 'gri şehir' oldu. Tabii dikkatli olmak ve yeşile, ağaçlara sahip çıkmak gerekir. Çevre Koruma ve Geliştirme Dernek Başkanı Sadık Yurtman, Organize Sanayi bölgesinde bulunan ve 10 kilometre uzunluğundake, 60 metre derinliğindeki ağaçlandırılmış bir alanın tehlike altında olduğunu ileri sürdü. Tek bir ağacın bile kıymetli olduğunu vurgulayan Yurtman, "Organize Sanayi Bölgesinin bu projeyi tekrar gözden geçirmesini" istedi. Kendisiyle aynı fikirdeyiz. Organize Sanayi Bölgesi yeni bir yol açmak isteyebilir. Fakat bunu ağaçları kesmeden de yapmak mümkün. Umarım yetkililer Sadık Yurtman'ın endişelerine dikkat ederler.
Sözde değil özde yardım
Büyükşehir Belediyesi'nin kırsal kalkınma hamlesinde yeni bir proje gerçekleştirildi. Buna göre Han ilçesinde 70 dekarlık bir arazide lavanta tarımı yapılacak. Lavanta çiçekleri kozmetikten ilaç sanayiine kadar pek çok alanda kullanılıyor. Bilindiği gibi çiftçimiz sıkıntılı günler geçiriyor. Bunun iktidardan kaynaklanan sebepleri elbette var. Ayrıca iklim değişikliğinin de etkileri yavaş yavaş hissedilmeye başlandı. Ancak çiftçimizin de bazı eksikleri olduğunu söylemek zorundayız. Çiftçimiz geleneksel tarım ürünlerinin dışına çıkmalı ve ürün çeşitliliğini artırmalı. Mesela bir zamanların manda yetiştiriciliği Eskişehir'de yok olmuştu. Yine Büyükşehir Belediyesi Bozanlı kardeşlerimize manga hibe ederek bir yol açmıştı. Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim; mandalar hastalıklı filan değiller. Bilakis üreyerek çiftçimizin yüzünü güldürüyorlar.
Nitekim çiftçimize verilen 50 manda iki katını çıkmış durumda. Üstelik benim bildiğim mandalar, yedikçe üremeye de devam edeceklerdir. Mandalarımız öküz gibi sağlıklılar anlayacağınız... Yine Büyükşehir Belediyesi daha önce 160 bin dut fidanını peyderpey dağıtmıştı. Böylece ipek üretiminde de Eskişehir önemli bir atılım yapmış oldu. Tabii Büyükşehir Belediyesinin ücretsiz olarak çiftçimize dağıttığı milyonlarca domates ve marul fidesini de unutmayalım. Şimdi bu yatırımlara lavanta üretimi de eklenmiş oldu. Üstelik Frig Vadisi olarak adlandırılan ve hemen hemen boş bulunan bölgede yapılan bu yatırımın, daha büyük bir projenin ilk etabı olduğunu da öğrendik. Anlaşılan Büyükerşen ve arkadaşları bölgeyi ciddi bir aromatik tarım merkezi hâline getirecekler. Büyükşehir Belediyesi'ni tebrik ederiz. Çiftçimize sözde değil, özde yardım ediyorlar.