Halk meclisini biliyor

Halk meclisini biliyor

22 Nisan 2014 09:28
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
 
Halk meclisini biliyor…
 
1945 yılının sıcak günlerinden biri...
TBMM’de önemli bir konu gündemde...
Konuşmalar, öneriler sürüp giderken arka sıralardan bir parmak kalkıyor...
Başkan, hemen ona dönüyor ve söz veriyor...
Çünkü, meclisteki o milletvekili, yeminden sonraki üç yıl içinde hiç söz almamış ve konuşmamış biri...
Kalkıyor vekil ve de "Sayın başkanım" diye başlıyor:
"İçerisi çok sıcak oldu, şu camları açtırsanız!"
………..
Rahmetli "Günday"ın zamanında öyle bir belediye meclisi vardı ki...
Hop oturup, hop kalkılırdı...
"Feyyaz Arsezen "in "Üç Silahşörler" adını taktığı üç üye yetiyordu...
"Fehmi Büyük, Hikmet Erol ve Ethem Arda...”
Hepsi Adalet Partisi'nden...
“Günday da öyle...”
Ama sanki muhalefet partisinden gibiydi "Üç Silahşörler..."
Günday, halk meclise gelmesin diye "Belediye Tiyatrosu"nu açtı ama...
"Tercih yine meclis tiyatrosuydu..."
…………
Bir gün şunları söylüyordu Büyükerşen:
"Engellenmekten şikayet etmeyi sevmiyorum. Ama bunları bilmenizin hakkınız olduğunu düşünüyorum. Allah'ın izni ve sizlerin desteğiyle bu engelleri aşacağımıza da inanıyorum. Çünkü sizlere hizmeti ayrı bir ibadet olarak kabul ediyorum..."
………….
Kimi sıcaktan bunalıp cam açtırır...
Kimi partisinin başkanına kök söktürür...
Kimileri de, meclis içinde "halka hizmete karşı kalkan olmayı" tercih ederler...
Hiç düşünmezler mi acaba?
"Bindikleri dalı keserler!..”
Ama halk onları biliyor...
"Hizmeti ibadet kabul edeni de..."
 
 
Kolsuz Yaşar’dan beyin obezitesi!
Tramvaylarda artık ninni gibi gelen anonsu biliyorsunuz...
"Engellilere, yaşlılara, hamile bayanlara yer veriniz..."
Veriliyor mu?
Kolsuz Yaşar (Yaşar Arda), geçenlerde bir dolmuşa binmiş... İçerisi tıka basa öğrenci dolu. Kımıldayan yok... Bir ara genç bir bayan, Yaşar'ı gösterip, "Çocuğum amcana yer versene" demiş...
Kolsuz hemen, "Yoooo! Sakın ha! diye atılmış:
"Bakın bu çocuk sanırım 12 yaşında, 10 yıl sonra 22 olacak... Eeee, ben 58’deyim, 10 yıl sonra 68..." Kadın şaşkınlıkla dinlerken devam etmiş Kolsuz:
"İşte o zaman bu amca bizi 10 yıl önce rahatsız etmemişti diye düşünürler ve sopa yemekten kurtuluruz..."
Daha sonra da kendi kendine "Yine de bir incelik göremedim" diye düşünmüş Yaşar:
"Sanırım beyin obezitesi bu... Kadınlaşıyorum.. Tıpkı vücutlar gibi..."
…………
Vişnelik durağında da bir bayan "Gazetecisiniz değil mi?" diyerek anlattı:
"Tramvayda giderken Stadyum’da binenler oldu... Hemen önümdeki iki gençten biri diğerini yaşlılar biniyor, başını eğ diye uyardı... Çok utandım!.."
Söylenecek bir şey yok...
Onların da bizim yaşımıza geleceğini hatırlatmaktan başka!..
 
 
Günün Şiiri
Kaçak
Ürkütülmüş bir geyik gibiydi gece
Doğurgan umutların bittiği yerde başlayan
Ve elleri cebinde yalnız bir adam gibi
Cigara dumanları ardına saklanan
Neresinden çeksek elimizde kalır
Bir türlü bitiremediğimiz şarkılar gibi
Ya da başlayamadığımız bir şiir
En iyisi hiç uyumamaktır
Biz bir gizin ortasında tutsaktık
Ürkütülmüş bir geyik gibiydi gece
Cigara dumanları ardından kaçarken gizlice
Yerimize umutlarımızı bıraktık...
Hamza Özkan (Varlık-1968)
 
 
Günün Olayı
İktidar nedense "Çete, casus, ajan" diye suçladığı Cemaat için suç duyurusunda bulunmuyor...
Onlar da artık tape yayınlamıyor. Ateş kes mi ilan edildi dersiniz?
Akif Kökçe
 
Günün Biberi
İktidarı kayıtsız şartsız destekleyen basına "yandaş basın" deniyor ya...
İktidarın gönlünü hoş tutmaya çalışan basına da artık "yağdaş basın" diyebilirsiniz...
Haldun Ertem
 
Halimiz nicedir!
 
Ulusal egemenlik haftasındayız...
Sokaktaki koskoca ilan panosundan, gelen geçene sırıtan ekonomist “Deniz Gökçe", gözlerimizin içine baka baka diyor ki:
“Hayat paradır, kazançtır, kârdır."
Belediye otobüslerine de afiş asmışlar.
Furkan İlim ve Hizmet Derneği’nin düzenlediği toplantıda "Alparslan Kuytul" hocaefendi konuşacakmış. Altında "Bayanlara yer ayrılmıştır” notu düşülmüş afiş, nereye gittiğimize de vurgu yapıyor:
“Biz medeniyetimize dönüyoruz."
Bu iki afiş, "halimiz nicedir", anlatır!
Işık Kansu
 
 
Denizde kaybolan kadın
Polis müfettişi, karısı denizde kaybolan adamın kapısını çalmış ve "Size bir iyi, bir de kötü haberim var" demiş:
"Karınızı körfezin dibinde bulduk..."
" Aman Tanrım" demiş adam:
"Peki, iyi haberiniz nedir?"
Müfettiş, "Şeyyy! Mayosunun içinde bir sürü istiridye bulduk efendim" demiş:
"Hepsinin içinde de maddi değeri son derece yüksek inciler var..."
Adam, merakla karısının nerede olduğunu sorunca da devam etmiş müfettiş:
"Hanımefendiyi yine aynı yere salladık, yarın sabah erkenden çekeceğiz..."
 
Son misyoner
İlk kez ücra köşedeki bir adaya gelmiş misyoner ve kabilenin şefine sormuş:
"Din hakkında bilginiz var mı?"
"Din nedir? Tam olarak bilemiyoruz" demiş şef:
"Ama son misyoner geldiğinde doğal olarak tadı hakkında bir fikrimiz olmuştu!"
 
Günün İncisi
Mutluluğun tedavi edemediği hastalığı ilaç iyileştiremez.
G.G. Marquez
 
 
Kıssa-dan
Asgari ücretli et için bir gün çalışıyormuş.
Şikayet etmeye hiç hakları yok!
"Onlar da hükümetin başının etini yesinler!"
 
 
Özdeyiş
Yalnızca kültürlü insanlar öğrenmeyi sever,
cahiller ders vermeyi tercih eder.
Edouard Le Berquier
 
Günün Sözü
Boş zaman yoktur...
"Boşa geçirilen zaman vardır."
 
Kolsuz Yaşar’ dan
Ne alt yapı, ne üst yapı...
Önce..
"Kafa yapısı abiler!.."
 
Cuk
"Ayrışma" zili çalmış..
Haydi çocuklar teneffüse!..
 
Günün Balı
Bu dünyadaki rantları yetmiyormuş gibi, öbür dünyayı da parsellemek isteyenler var!.."
 
Gerilim
Bazı horozlar, güneşin onların yüzünden doğduğunu sanırlar…
Theodor Fontaina
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi