Hala işin ciddiyetini anlamayanlar var

Kaç gündür yazıyorum, sokakta karşılaştıklarıma anlatmaya çalışıyorum…
Ama inanın Eskişehirspor’un içinde bulunduğu ciddi sıkıntıdan çok fazla bilgi sahibi değiller…
Daha doğrusu kulübün içinde bulunduğu mali sıkıntının üç beş kişinin elini cebine sokmasıyla çözüleceğini sanıyorlar…
32 Milyon sıcak para bulunmaz ise, Futbol Federasyonu ile FİFA’ya müracaat eden futbolcu alacaklarının ödenmemesi durumda transfer yasağının kalkmayacağı, transfer yapılamayacağı ve Eskişehirspor’un küme düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalacağının ciddiyetini hala anlamış değil birileri…
Birileri de,”Alt yapıdan futbolcularla takviye yapılıp oynansın. Küme düşersek de kendi futbolcularımızla düşelim” diyorlar…
“Ya arkadaş alt yapıdan takviye yapalım. Bu sene onlarla oynayalım. Ligde kalırsak veya düşersek mevcut borç azalacak mı? Kulübün kasasına para girmeyeceği için borç daha da artacak” dediğimde şu cevabı veriyorlar:
“Kulübü kim borca soktu ise o ödesin. Halil Ünal ile Mesut Hoşcan döneminde borç yükseldi. Hoşcan hem kulübü küme düşürdü hem de borcu 100 milyona çıkardı” diyenlerde var…
Hâlâ insanlar siyah-kırmızılı kulübün içerisinde bulunduğu durumu ve karşı karşıya kalınan sorunun ciddiyetinin farkında değiller…
Bir arkadaşım facebook’tan mesaj göndermiş.
“Sadi, amatör kümeye kadar düşeceksek düşelim. Borçları sıfırlayalım. Yolumuza borçsuz devam edelim...”
Düşünceye bak. Bunu bir tek Eskişehirspor taraftarı bile kabul etmez, edemez…
Bunu gidin birde İsmail Arca, Fethi Heper, Nihat Atacan, Ender Konca, Süreyya Özkefe, İlhan Çolak gibi bu kulübün efsane futbolcularına sorun... ”Amatör kümeye düşüp, sıfırlanıp yeniden yola çıkalım diye düşünüyoruz. Siz ne dersiniz?”  Bakalım ne cevap verecekler…
***
Hâlâ,”Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı istese Eskişehirspor’un ihtiyacı olan 32 Milyon parayı bulur” türküsü söyleyenler de var…
Bulunacak para 3-5 Milyon değil…
Bakan birilerine rica etsinde Eskişehirspor’a bağış yapsınlar…
Eskişehirliler elini cebine sokmasın, parayı bakan bulsun…
Yok ya! O zaman kimse “ben Eskişehirliyim” demesin…
Eskişehir’den para kazananlar, işletmelerinin çıkardıkları duman ve atıklarından dolayı Eskişehir’in havasını, suyunu kirletmektedirler…
Eskişehirli’nin alın teriyle, emeğiyle  kazananlar...
Kimsenin gözü yok. Helali hoş olsun ama bu kentin en büyük markasını da gözetmek için küçük küçük  adımlar atamaz mısınız? 
  ***
Kültür ve Turizm Bakanımız Nabi Avcı, geçen sezon dolaylı olarak Eskişehirspor’a 9 Milyon TL kaynak sağlamış…
Bu unutulmamalı…
Küçük bir rakam değil…
Bu sezonda bulur…
Ama önce Eskişehirliler ne yapacak? Ona bakalım…
Eskişehirliler ellerine cebine soksun, 32 Milyon paranın toplayabildikleri kadarını toplasınlar…
Ondan sonrada,”Sayın Bakanım biz 20 Milyon toplayabildik. Kalan 12 Milyonu da sizin yaratacağınız kaynaklardan bekliyoruz” demeliler…
Biz elimizi cebimize sokmaz, herşeyi  bakandan beklersek, bakan da haklı olarak,”sizin topladıklarınızı bir göreyim” diyebilir…
   
 
*-******
 
Ruhsar Hanımın yerine İzzet Bey olsaydı
 
Geçtiğimiz gün Tülomsaş’ta çalışan MHP’liler, MHP İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi Yönter’i iftara konuk ettiler…
İzzet Ulvi Yönter aslen Emirdağlı…
Ailesi Eskişehir’de yaşıyor…
Son seçimlerde partisi onu İstanbul 1. Bölgeden 2. Sıradan Milletvekili adayı gösterdi…
Yönter, seçilerek TBMM’ye girmeyi başardı…
Çok sık olmasa da sessiz bir şekilde Eskişehir’e gelir anne-babasını ziyaret eder, dostlarıyla görüşür Ankara’ya döner…
Kendisini Milletvekili seçildiği 2005 yılında tanıma fırsatım oldu…
İlk karşılaştığımızda,”Sadi ağabey her ne kadar beni tanımasa da ben kendisini bir medya mensubu olduğu için yakın tanıyorum” demişti…
MHP İstanbul Milletvekili Yönter’i, Tülomsaş’ta görev yapan ve çok eskiden beri dost olduklarını öğrendiğim arkadaşları iftar’a davet etmişler…
O da İftar yemeği bahanesiyle dostlarını görmeye geldi…
İftar yemeğinde toplam 20’ye yakın kişi vardı…
Beni de davet etmişlerdi…
İzzet Beyi görmek için davete katıldım…
İftar yemeği sonrası dostlarıyla iki saate yakın sohbet etti…
Kendisini dinledim…
Zaman zaman da sorular sordum, düşüncelerini haklı buldum …
İyi bir hatip…
Ülke de ve çevremizde neler olup bitiyor çok yakından takip ediyor ve yaşananlar hakkında da bilgi sahibi…
Kendisine 5-6 soru sordum…
“Sadi Bey bunları cevaplandırayım ama yazmayın. Ben Eskişehir Milletvekili değilim. İkincisi Eskişehir’e misafir yani davet üzerine geldim. Yazarsanız yanlış anlaşılabilir” dedi…
Parti içerisinde yaşananlar, partiden ayrılıp Meral Akşener’in yanında yer alanlar ve referandumla ilgili sorularıma,”bunlara cevap vermeyeceğim. Lütfen beni yanlış anlama” dediyse de, sohbet sırasında bazı şeyler söyledi…
Bende kendisine söz verdiğimden dolayı yazmayacağım…
Ama kendisini beğendim…
Sağlam duruşu olan bir siyasetçi...
Yüzüne karşı söyleyemedim…
İçimden “Keşke Ruhsar Hanımın yerine sen aday olsaydın. Eskişehirli hemşerilerinden büyük  destek alırdın” dedim…
Kendisinden bir TV programı sözü aldım…
“Ramazan’dan sonra MHP Eskişehir İl Başkanımız Kadir Beye hatırlat. Kendisi de bana hatırlatsın. Gününü kararlaştırırız” dedi…
2019 seçimlerinde eğer Ruhsar Demirel,”İllaki Eskişehir’den aday olmak istiyorum” diye Devlet Bahçeli’ye baskı yapmaz İzzet Bey Eskişehir’den  aday gösterilirse, MHP kaybettiği milletvekiline yeniden kavuşabilir…