Yaşamın İçinden
--Haberler ve partiler--
CHP’de kulaklar seste.
“Baykal konuşmuş duydun mu?”
“Milletvekilleri Baykal’ı alkışlamışlar gördün mü?”
“Baykal konuşurken Kılıçdaroğlu dışarı çıkmış ne dersin?”
--//---
Gazeteyi yapmak üzere her gün toplanırız.
Önceki gün de öyle yaptık.
Esra Çevik, Soner Yüksel, Sadi Seda, Şinasi Kula…
Oturduk yuvarlak masanın etrafına.
Başlıklara baktım.
“AKP’den Kent evi sorusu. ”
“AKP’den mazeret atamaları. ”
“Yunus ilahileri yarışması.”
“Anadolu Üniversitesi’nden kimin yaptığı belli olmayan açıklama. ”
“Erdoğan Eskişehir’e gelecek mi? ”
”Anadolu Üniversitesi’nden gelen açıklamayı kim yaptı? ”
Manşet arıyoruz.
Şu mu olsun bu mu olsun derken arkadaşlardan biri mırıldandı:
“Çevir kazı yanmasın. ”
Gazetenin manşeti böyle çıktı ortaya.
“Çevir kazı yanmasın. ”
--//--
İkide bir politika hızlandı filan diyoruz ya.
Bakmayın bu gaz verişe.
Siyasi partiler medya da olmasa, yan gelip yatacak.
Örneğin CHP’liler.
Deniz Baykal’ın konuşması ile hareketlenmeye başladılar.
Politikada konuşacak bir şey bulamayanlar, başladılar yoruma:
“Genel Başkan Kılıçdaroğlu yanıt vermiş mi?”
“Baykal olağanüstü kurultay için imza toplamaya başlamış, doğru mu?”
“Eskişehir’den kimler Baykal’a telefon edip, arkandayız demiş?” v.s.
Göreceksiniz, dedim-dedi havası içinde bu konu CHP’yi seçimlere kadar idare edecek.
--//--
Evet, arkadaşlarla manşeti kurtardık böylece.
Al gülüm, ver gülüm havasında.
“Çevir kazı yanmasın” dedik.
Bakalım“Padişahımız uyanacak mı?”
Günlerin getirdiği
-Fuhuş çetesi durup dururken—
Son günlerde hırsızlık ve uyuşturucu olaylarına, bir de fuhuş çetesi eklendi. Masaj salonları ile ortaya çıkan fuhuş olaylarından yargıya intikal edenlerden bazıları tutuklandı, bazıları ise serbest bırakıldı. Ne var ki, olayların temeline tam olarak inilmiş değil. Yapılan açıklamalarda, fuhuş olaylarına karışanlardan bazılarının yabancılar olduğu söylenmeye başladı. İlginç bir durum doğrusu. Yabancılar nereden ve nasıl gelip Eskişehir’de yuvalanıyorlar. Geceliğine kiralanan apartlardan söz ediliyor, yoksa işin arkasında bunlar mı var? Masaj salonları için birkaç kez yazdık, kimseden ses çıkmadı? Berberler Odası Başkanı Fethi Özkara “Masaj salonlarına kimin ruhsat verdiğini biz de bilmiyoruz. Bize bağlı olan beş salon var. Diğerlerinden haberimiz yok” demişti. Yanıt veren olmadı. Kimseyi suçlamak değil amacımız. Yasalara göre işini yapan varsa yapsın. Yapmayan varsa, onlar hakkında da gerekli, işlemler uygulansın. Unutmayalım. Fuhuş olayı durup dururken çıkmış değil. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin son günlerde uyuşturucu ve kaçakçılık başta olmak üzere fuhuş olaylarına karşı yaptığı mücadeleyi takdirle izleyen vatandaşlar “Halkın huzurunu bozan bu olaylarda bizler de emniyete yardımcı olmalıyız” diyorlar ki, en önemli konulardan birisi de bu. Vatandaşlar kendileri için çalışan emniyet görevlilerine yardımcı olurlarsa, sorunların çözümü daha da kolaylaşır.
---AKP’nin 7 milyon, CHP’nin1 milyon üyesi var--
Geçen gün Eskişehir Yenigün gazetesinden Ferhat Şahin’in köşesinde “Partiler ve üye sayıları” başlıklı yazı dikkatimi çekti. Şahin’in yazılarını okurum. “Halil Ağa’nın oyu değil, oyunu mu çok?” yazısı güzeldi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Siyasi Partiler Sicil Bürosu, Siyasi Partiler Yasası’na göre faaliyet gösteren partilerin 14 Ocak 2013 itibariyle, toplam 10 milyondan fazla oyları olduğunu açıklamış. Bu arada Cem Uzan’ın Genç Partisi’nin de kayıtlı 57 bin 766 üyesinin olması dikkat çekmiş.
Açıklanan rakamlara göre AKP Türkiye’de en fazla üyesi olan parti. AKP’nin 7 milyon 500 bin üyesine karşılık, ana muhalefet CHP’nin ise 953 bin 416 kayıtlı üyesi bulunmakta. Diğer partilerden bazılarının kayıtlı üyeleri ise şöyle sıralanmakta: MHP 363 bin 393, BDP 44 bin 150, DP 726 bin 611, DSP 106 bin 117, BBP 18 bin 899. Bir hayli ilginç değil mi? 76 milyon nüfuslu Türkiye’de seçimlere giren irili ufaklı 71 siyasi partinin kayıtlı üye sayısı ancak 10 milyonu bulmakta. Ve bir başka ilginçlik ise, 2001 yılında kurulan AKP’nin 12 yılda, kayıtlı 7.5 milyon seçmene sahip olması. Varın gerisini siz hesaplayın.
.
Günün sözü:
Kadınlar sevilmek için içindir. Anlaşılmak için değil.
Tüm sevenlerin” Sevgililer Günü’nü” içtenlikle kutluyoruz.
Unutmayın. Sevenler için tek gün yetmez.
Sevenlere “ ömür boyu” günler diliyoruz.