Haberciler özgürse!..

Önder Baloğlu yazdı

13 Ocak 2016 00:08
A
a
Sütiş Eskişehir
"Çalışan Gazeteciler Günü" mesajında güzel konuştu Cumhurbaşkanı  Erdoğan:

"Haberciler özgürse, demokrasi güçlüdür..."

Peki nasıl?

"Şu anda 33 gazeteci hapiste..."

"Hayır" diyor Adalet Bakanlığı:

"Onlar gazeteci değil..."

"Ahmet Hakan” saldırıya uğruyor...

"Belki ölümden dönüyor"

Olsun...

"Boynukalın ödül alıyor!"

Can Dündar ve Erdem Gül, yaptıkları haberden dolayı hapiste yatıyor...

Daha ne kadar tutuklu kalacaklarını, kendileri de bilmiyor!

"Belki, hakim de!”

Olsun...

“Görecek günleri var ya!..”

Güneydoğu'da gazeteciler tutuklanıyor...

Derken, "Beyaz Show”a bağlanıyor bir öğretmen...

Adı "Ayşe Çelik..."

"Çok zor durumdayız, bizimle de ilgilenin, çocuklar ölmesin” diyor…

Sen misin diyen?

Ayşe öğretmen için,  "terörist" deniliyor... Sen misin yayınlayan?

"Beyazıt Öztürk”e tehditler yağıyor...

"Kar maskeli bir polisin, videolu mesajını "Yeni Şafak" gazetesi yayımlıyor...

Polis, Beyazıt'a diyor ki:

"Bir daha polis çocuğuyum demeni istemiyorum..."

Artık bir şov programına kadar inen bu tür olaylar, Türkiye'de medyanın nerelere getirildiğini açık bir biçimde ortaya koyuyor...

Başbakan Davutoğlu da, "Basın ve ifade özgürlüğü vazgeçilmezdir" demişti…

Basın özgürlüğünde, dünya sıralamasında 149’uncuyuz…

“Etiyopya’nın gerisinde…”

Doğru sözdür:

“Haberciler özgürse, demokrasi güçlüdür…”

/////////////////////////////////////

“En az üç takviye lazım!”

İkinci ligde "Kartalspor" ile İstanbul deplâsmanındayız. Zorlu bir maçtı...

Stattan çıkınca bir kamyonun arkasında iki dostu gördük...

Biri araştırmacı yazar "Ahmet Atuk", diğeri zamanın Arı Sinemaları Müdürü "Rafet Sel"di...

Ellerinde biralar, keyif çatıyorlardı...

Geldik Haydarpaşa'ya ve bindik ayrılmış kompartımanlardaki yerlerimize...

Bir ara kameraman arkadaşımız "Abdullah Bayraktar” yanımıza geldi ve "Gel bak abi, sana ne göstereceğim" dedi...

Elindeki kamera ile yandaki kompartımana girdik. Ahmet Atuk birasını yudumlarken, Abdullah yanaştı yanına:

"Şu anda canlı yayındayız, takımı nasıl buldunuz?"

Derin bir iç çektikten sonra "Hiç umutlu değilim" dedi Ahmet abi:

"En az üç takviye lazım..."

***

Belediye başkanlarının "Çalışan Gazeteciler Günü" için verdikleri yemekte de, ES TV'den "Emine Girgin" yanaştı yanıma ve sordu:

"Gecenin önemi hakkında neler diyorsunuz?"

"Valla ben onu bunu bilmem" dedi Atuk:

“Eskişehir çok büyüdü. En az üç takviye başkan daha lazım..."

Bu espri ile Eskişehirspor'a da şöyle bir göz atmak istiyoruz!

Kongre bitti, Hoşcan yine başkan...

Merak ediyoruz...

"Acaba kaç takviye lazım?”

 ////////////////////////////

Bu fıkra da senin mi?

Mısır'ın ünlü Başkanı "Nasır", kendisi hakkındaki karikatürlere fıkralara çok sinirlenirmiş.

Bu fıkraları belli bir kişinin uydurup yaydığını öğrenince öfkesi bir kat daha artmış. Polis şefine adamın bulunmasını istemiş...

Bir hafta sonra polis şefi tutukladığı adamla birlikte Başkanlık Sarayı’na gelmiş.

Nasır, adamı baştan aşağı bir süzmüş ve sormuş:

"Benimle ilgili fıkralar uyduran kişi sen misin?"

"Evet" demiş adam.

Nasır, bunun üzerine peş peşe kendisiyle ilgili fıkraları anlatmaya başlamış. Her birinin sonunda da, "Bu fıkrayı sen mi uydurdun?" diye sormuş...

Hepsinden "evet" yanıtını alınca devam etmiş:

"Sen de benim gibi Mısırlısın. Ülkeni de benim kadar sevdiğini tahmin ediyorum. Neden bunu yapıyorsun? Mısır'ı büyük, özgür ve saygın bir ülke haline getirdiğimi biliyorsun. "

Deyince adam şöyle bir yutkunmuş ve "Bakın Başkan" demiş:

"Bu, fıkrayı ben uydurmadım!"

/////////////////////////////////////////

Temel cennette

Fadime, ölen kocası Temel'i çok özleyince bir medyuma gidip ruhunu çağırtmış:

"Ula Temel nerdesin?"

-Cennette bir çiftlikteyim...

"Mutlu musun bari kocacığım?"

Temel, "Hem de nasıl" demiş:

"Çiftliğin damızlık boğasıyım!.."

///////////////////////////////

65 yıllık özgürlük

Sahnelerin emektarlarından "Zihni Göktay" Şehir Tiyatroları’na döndükten sonra "Cibali Karakolu" adlı oyunda rol almıştı.

Bu oyunda...

Emniyet amiri "Cafer" sevgilisine "Gel beni soy" diyor. Kadın reddedince de “İlla hükümet mi soyacak" diye espri yapıyor.

Seyircilerden biri hükümeti rencide ettiğini düşünerek "Beyaz Masa"ya şikâyet ediyor...

-Bu 1951 yılında yazılmış bir oyun.

"Cafer", o zamanki hükümeti kastediyor. Ama bunu anlatamazsınız. Anımsayanlarınız olacaktır, kaldırdılar o sözü oyundan...

Daha birçok söz de prova yapılırken kaldırılmış...

Kısacası,

"Muammer Karaca"nın bu sözleri söyleyebildiği 65 yıl öncesi kadar özgürlük bugün yoktur...

//////////////////////////////

Hafta sonu dilekleri

Başta ABD olmak üzere Batı'da hafta sonu için beklentiler hep aynıdır:

"Güneşli ve sağlıklı bir mutlu hafta sonu...

Ya bizde?

CNN Türk sunucusu geçtiğimiz cuma günü haber bülteninden sonra beklentisini sunuyor:

-Kazasız, belasız bir hafta sonu diliyorum…

 ////////////////////////////////////

Günün İncisi

Adaletin en büyük düşmanı kendi hallerinden memnun olan kölelerdir...

Che Guevara

////////////////////////

Özdeyiş

Bir fikrin tutsağı değil, sahibi olun...

Y. Güngör Özden

////////////////////////////

Kolsuz Yaşar'dan

İdam cezası geri gelmediği süre içinde AB'nin Türkiye'yi bölme niyeti yokmuş abi...

"Hi hi hi-hoh hol hoh-Ha ha ha!.."

//////////////////////////////

Günün Sözü

Yaşadıklarınız unutulur, söyledikleriniz unutulur, fakat hissettikleriniz asla unutulmaz...

Adam Fawer

/////////////////////////////

Cuk

Bir öksürük, bir de yoksulluk gizli tutulamaz...

Mikszath

//////////////////////////////////

Günün Olayı

“Ben bir polis çocuğuyum. İstemeden kırdığımız birileri varsa özür dileriz. Lütfen beni kimse politikaya malzeme etmesin. Devletimizin milletimizin yanındayız."

Beyazıt Öztürk

//////////////////////////////////////////////

Günün Biberi

Cumhuriyeti "reklam arası" diye niteleyen bir kadın vardı ya...

İçerde ve dışarıda çıkan sorunlara bakılırsa AKP'nin "reklam arası" bitti…

 /////////////////////////////////////

Günün Şiiri

Yeşillimin tarihi

Kaç sır olduğu meçhul

Yeşilimi tarihinden eski

Tarihle yaşıt

Mavi açan keten çiçekleri tarihine zıt

Çimen bir efsane söylerdi

Gerçeklerden gerçek tarihlerden uzak

Ekinler konuşur türkü söyler toprak

Üşür karlar altında bembeyaz

Unutulmuşlara eş uyur ekinler

Tadar koçak koçak bereketi baharda

Sonra harmanlarda yığınla boy boy

Savrulan tınazlar savrulan saman

Düşünür yıldızlar altında, sessiz

Ne çabuk geçiyor zaman...

Muzaffer Uyguner (Varlık-1960)

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi