Eskişehirspor Başkanı Osman Taş, hem kumbara uygulamasından hem de 26 bin forma satışı projesinden bekledikleri neticeyi alamadıklarını belirtti. Ben baştan beri şu kumbara uygulamasına karşıydım. "Yaratacağı algı, elde edeceğiniz paraya değmez" diye düşünüyordum. Maalesef haklı çıktım. Öte yandan forma satışlarında beklediğimden daha az gelir elde etmiş kulübümüz.
Şimdi Sayın Osman Taş'ın en büyük sorunu Türkiye'nin gerçeklerine henüz tam olarak adapte olamamış olması.
Çok iyi hatırlıyorum seçimlerden önce Almanya'dan memleketi ziyarete gelen bir işçi amcamız, "Türkiye harika, kıymetini bilmiyorsunuz. Nankörsünüz" gibi laflar etmişti. Kamereman dâhil yanındaki herkesi azarlayan bu amcamızın ayda sadece 3 bin Avrocuk emekli maaşı aldığını hatırlatayım. Şu andaki kurdan hesaplanırsa ayda 18 bin 500 lira alan bu amcamızın Türkiye'nin gerçeklerini bilmediği ortada.
Muhtemelen Sayın Osman Taş da, "Alt tarafı 100 liracık... 800 bin kişiden toplasak şu kadar para eder" gibi bir hesap yapmış. O hesapların Türkiye'nin gerçeklerine uymadığını, emeklilerin ayda 150 – 160 Avro'ya geçindiğini herhalde anlamıştır.
Yanlış anlamayın Osman Taş'a kızmıyorum. Kendisi paralanıp – didinip duruyor. Eskişehirspor için çalışmanın dışında bir şey yapmadı. Bazı küçük hataları da olacaktır elbette.
Asıl önemli olan sosyal medyada Osman Taş'a atıp tutan sözde Eskişehirsporlular. Kardeşim kaç forma satın aldınız? Kumbaraya kaç para attınız?
Öyleyse susun!.. Hiçbir şey yapmıyorsunuz; bari çalışanlara saygınız olsun. Hâriçten gazel okumayın!..
Bahşiş atın dişine bakılmaz
Eski stadımızın yerine yapılan Millet Bahçesi, ciddi tartışmalara yol açıyor. Öncelikle hükumetimize Eskişehir'e kazandırdığı yeni stadyumdan ötürü teşekkür ederiz. Milli maçların da oynandığı bu çağdaş stad Eskişehir'e ve büyük taraftarına yakıştı. İnşallan tez zamanda süperlig zaferlerimize de ev sahipliği yapar.
Eski stadın yerine ise bir park veya hükumetimizin tercih ettiği isimle Millet Bahçesi yapılmasına karar verildi. Şimdi bu bölgenin betonlaşacağına ilişkin endişeler taşınıyor. Öncelikle AK Partili dostlarımız, söz konusu endişelerin 'Yersiz' olduğunu düşünmesinler. Zira AK Parti ve batonlaşma kavramları neredeyse özdeşleşti.
Dolayısıyla bazı kişilerin Millet Bahçesi'nin planları yayınlanmasına karşın, "Bunlar bir tilkilik düşünüyordur nasıl olsa" diye endişe etmelerini yadırgamasınlar. Daha önce yapılan tilkiliklere var saysınlar.
Aslında ben TOKİ'nin yerinde olsam bu araziyi Büyükşehir Belediyesi'ne park yapması koşuluyla devrederdim. Böylece hem TOKİ'nin cebinden bir kuruş para çıkmaz, hem de Eskişehir'e önemli bir hizmet yapılmış olurdu.
Fakat anlaşıldığı kadarıyla hükumet yetkilileri böyle düşünmüyor. Onlar "Aman Yılmaz Hoca yeni bir parkın altına imza atmasın" diye düşünüyor. Böyle olunca da Hat Boyu gibi ucubelerle karşılaşıyoruz.
Her neyse... Netice itibarıyla hükumetimiz eski stadın olduğu yere apartmanlar dikebilir, AVM'ler kondurabilirdi. Elbette böyle bir durumda Eskişehir ayaklanırdı. Ancak böyle bir şey yapmadılar. Millet Bahçesi yaptıkları için kendilerini de eleştirecek değiliz.
Sonuç olarak Eskişehir yeni bir yeşil alan kazanacak. Bahşiş atın dişine bakmamak, hükumete teşekkür etmek gerekir...
Battık mı?
Hükumet yetkilileri ekonomi konusunda çok eleştirildiğinden dert yandıktan sonra, "Battık mı?" diyor.
Şimdi 17 yıllık iktidar döneminden sonra "Battık mı?" diye teselli bulacak noktaya geldiysek vay hâlimize. Ayrıca ülkenin ekonomisini batırmamış olmak bir başarı değildir. Bilakis beceriksizliğin itirafıdır. Türkiye ekonomik açıdan 17 yıl öncesine gitmişse, ancak gelişmiş memleketler Türkiye ile olan farklarını daha da aşmışsa, "Batmamak" bir başarı değildir.
Ayrıca batmamak ne demek? Bundan daha kötüsü de olabilirdi diye sevinmemiz mi lazım? Ölümü gösterip, felce mi razı olmamız isteniyor?
Ayrıca "Aç karnınızı doyuruyoruz ya nankörler; neden oy vermiyorsunuz?" tarzı lafların da bana çok battığını söylemek zorundayım. Namusumuzla çalışıp, ödediğimiz vergilerle devleti ayakta tutuyorsak, millet olarak biraz daha saygıyı hak ediyoruz demektir.
Özellikle geçen yıldan bu yana Eskişehirspor tartışmaları basında ,sosyal medyada, ayaklı gazetelerde hemen hemen hergün yazılıyor çiziliyor konuşuluyor. Sonuç: bir arpa boyu yol alındı mı ? Hayır. Zannediyorum bu tartışmaların devam etmesini isteyen ve bundan memnun olan belli bir kesim var. Kim bunlar? Bedava reklamlarını yapan kendilerini kamuoyuna tanıtan gündem olmak isteyen kulüp yöneticileri ve çevresindekiler. Sosyal medya üzerinden konuyu bir uğraşı haline getirerenler, sürekli gündemde tutarak her türlü tartışmaya zemin hazırlayanlar. Ve son olarak, ekmeğini kaleminin ucundan ( gerçi kalem de kalmadı ya şimdi ) kazanan basının mensupları. Bir mucize olsa tartışmalar bıçak gibi kesilse, bir süre sonra onlar ve herkes unutulur gider. Gazeteciler mi ? Belki de yazacak konu bulmakta güçlük çekerler, okuyucu azalır, tanınırlık unutulur. Çözüm; Şimdilik çözüm yok. Bu böyle devam edecek. ÇÜNKÜ HERKES MEMNUN.
"onur" arkadaş güzel yazmış yorumlamış. Gerisi mi ? Laf salatasıdır. Haa bir şey daha, Bende yirmi yılda ödediğim trafik cezaları ile çok iyi bir otomobilim olurdu. Sizi anladım da, daire örneği vermeniz gene de biraz yersiz kaçmış gibi.
"esesli" için yazayım bari. Bu arkadaş hayal dünyasında gezinti yapıyor. Ayakları bir türlü yere basmıyor. Oldukça da bonkör. Şimdi sormak gerekmez mi ? Sen, kazancın olan çokça bir parayı arkadaşına verip geri alamazsan " bari bir bardak su içeyim " mi dersin ? Yoksa. Hayal dünyası da çok geniş. Kulübü ayağa kaldırır, hatta dediğine göre kulübü süper lige bile çıkarırmış. Tam aradığımız . Eskiler bilirler, halk arasında "umut memedin ekmeğidir ye memed ye hiç bitmez." diye.
Avrupada 3000 euro emekli maasi alan tek isci emeklisi yok. Mesela Hollanda su anda 67 yasinda emekli ediyor ve ortalama 1400 euro emekli maaşı veriyor.. 3000 euroyu calisirken alamayan bir isci nasil emekli olunca 3000 euro alıyormuş merak ettim.. Ayrica Türkiye de yaşayan Türkler Türkiye nin kıymetini gerçekten bilmiyor..Heryer pis ve düzensiz..Bu durumun ülke gerçekleriyle hic bir alakası yok.Tamamen zihniyet ve eğitim meselesi..
kulüp acilen delegeler ile toplandı yapılıp deklarasyon yayınlanmalı. Ya alacakları olanlar sabredecekler süper lige çıkana kadar ne ödeyebilirsek kabul edecekler. yada yok ben alacağımı istiyorum diyorlarsa yapacak bir şey yok hep mevcut kadroyu ödeme yap hemde 180 milyon borç ödenmez. O zaman kulüp kapanma kararı alacak. herkes alacaklarına bir bardak su içecek. bizde Eskişehir demirsporu alacağız amatör ligden süper lige yavaş yavaş çıkacağız. Ömrümüz yeterse tabi ki ....
Sayın Akyıl, iyi güzel söylüyorsun da 80 li yıllardan bu yana bu takımın arkasından gitmediğimiz deplasman,görmediğimiz şehir hatta kasaba kalmadı,bizim emsallerimiz hatırlar tribünde oyuncuların maaşlarını toplayıp maç sonu teslim ettiğimiz günleri,bu takım için harcadığımız paraları biriktirsek Eskişehirde iki dairemiz olurdu.. Adaylık sürecinde '' dilencilik yapmayacağız,kimseden para istemeyeceğiz,bütçemiz hazır, bu takımı şampiyon yapacağız'' diyenler dakia bir gol bir -6 puan silme cezası aldılar,şu anda -3 daha gelmesi an meselesi,futbolcular antremana çıkmamış, diğer oyuncular kampa bile katılmamış,madem gücünüz kudretiniz yoktu neden geldiniz yönetime? şimdi bizzat size soruyorum Sayın Akyıl biz bu yönetime güvenip zor bela kazandığımız, çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını neden o anlamsız kumbaralara atalım? yönetim olarak derseniz ki biz aramızda 10 milyon topladık, gerisini tamamlayın işte o zaman 1 değil 10 forma almayan namerttir.