İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Ektaş bir basın toplantısı düzenleyerek TÜLOMSAŞ'ın Organize Sanayi Bölgesi'ne taşınması gerektiğini savundu
İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Ektaş bir basın toplantısı düzenleyerek TÜLOMSAŞ'ın Organize Sanayi Bölgesi'ne taşınması gerektiğini savundu. Uzun süredir bir parti teşkilatının ortaya bir proje atarak, kentin sorunları karşısında çözüm önerisi getirdiğini görmemiştim. AK Partili, CHP'li ve MHP'li dostlarımız kusura bakmasınlar elbette... TÜLOMSAŞ İmparatorluğun son yıllarında Almanlar tarafından kurulan ve Cumhuriyetle birlikte kuvvetlenen önemli bir kurum. Şimdilerde kendisine hızlı tren imalatını hedef gösteren TÜLOMSAŞ'a başarılar dileriz. Eğer Ecevit zamanında Fransızlarla anlaşılsaydı, Leclerc tanklarının motorları da Eskişehir'de üretilecekti. Fakat biz bu projeyi iptal ettik ve Korelilerle anlaşarak, Kore malı 'Yerli ve Milli' tankımızı üretmek için 17 yıldır sabırsızlıkla bekliyoruz. Önümüzdeki 17 yıl içinde bu tank üretilirse, belki motorları da Eskişehir'de üretilir. Allah'tan umudu kesmemek lazım... Biz Eskişehir'e geri dönelim... Mehmet Ektaş TÜLOMSAŞ'ın 500 dekarlık arazisinin önemine işaret ederek, bu alanın kentin trafik sorununu çözmekte faydalı olacağını ifade etmiş. Eğer TÜLOMSAŞ OSB'ye taşınırsa, boşaltacağı arazinin Eskişehir'e büyük faydaları olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla İYİ Partililere katılıyorum. Ancak bir fabrikanın taşınması da öyle kolay değil. Koskoca TÜLOMSAŞ'ın OSB'ye taşınması ciddi bir bütçe gerektirir ki, böyle bir paranın Hükumetimizde olacağını zannetmiyorum. Üstelik Saray'daki danışmanların, "Eskişehirlilerin yararına olacakmış ağbi" diye motive olacaklarını da pek zannetmem. Benim bir kedim vardı; normalde yüzünüze bile bakmayan bu nankör kedi, uzaktan salam parçasını salladığınız zaman koşarak yanınıza gelirdi... İktidar partisinin motive olmasının tek yolu, söz konusu 500 dekarlık arazinin tapusunun uzaktan sallanması olur. Düşünsenize ne AVM'ler, ne rezidanslar, ne apartmanlar dikilir oraya... Ancak bunun da Eskişehir'e yarardan çok zararı dokunur. Ektaş ve arkadaşlarını tebrik ederim. Güzel bir fikir ortaya atmışlar. Eskişehir'in düşünen isimleri ne kadar çok fikir ortaya atarsa, bunun kentimize o kadar çok faydası olur. Rusların, "Bir serçeyle bahar gelmez" sözünü pek severim. İYİ Parti'nin ortaya attığı bu önerilerin devamının gelmesini dileriz.
İYİ Parti ne yapmalı?
31 Mart seçimlerinde İYİ Parti Türkiye genelinde başarısız oldu. Parti'nin CHP'yi desteklediği bölgelerde seçmenleri tereddütsüz müttefiklerine oy verdi. Ancak bunun tersi olan yerlerde, mesela Denizli, Balıkesir ve Mihalıççık gibi yerleşim bölgelerinde CHP seçmeninin tamamı İYİ Parti'ye oy vermedi. Bunu CHP seçmeninin sorumsuzluğuna değil, İYİ Parti teşkilatlarının başarısızlığına bağlamak gerek... Tabii yerel seçimlerle genel seçimleri bir tutmamalıyız. Bu ikisinin dinamikleri birbirinden çok farklı oluyor. Genel seçimlerde Meral Akşener'in veya partinin ideolojisinin etkisi çok önemli oluyor. Ancak Mihalıççık'ta seçimlere girecekseniz işin rengi değişiyor. Partinizin başarılı olabilmesi için kuvvetli bir teşkilatınızın olması gerekiyor. Demek ki İYİ Parti'de bir teşkilat sorunu varmış... Atalarımız "Kervan yolda düzelir" demişler. İYİ Parti teşkilatının da sağlamlaşması için sürekli çalışması lazım. Çalışan teşkilat kuvvetlenir. Parti üyelerinin içindeki çürük elmalar, ancak çalışan bir yapıda fark edilir ve ayıklanır. Eskişehir Teşkilatı'nın yaptığı Kentsel Sorunlara Çözüm Atölyesi, güzel bir başlangıç. Tabii bunun yanında İYİ Partililerin özellikle hemşeri derneklerinde kuvvetlenmesi gerekiyor. Yerel seçimlere 'Hemşeri' anlayışı cidden etki ediyor. Ayrıca fikir derneklerinde de kuvvetlenmeleri, gerekirse partiden bağımsız yeni fikir dernekleri kurmaları gerekiyor. İYİ Parti'nin mecliste 39 sandalyesi bulunuyor. Bu isimleri sıklıkla Eskişehir'e çağırmak, konferanslar düzenlemek de parti üyelerine ivme kazandıracaktır. Bir konferansı sadece düzenlemiş olmak bile, teşkilatın çalışması anlamına gelir. Mehmet Ektaş ve arkadaşlarının iyi yolda olduğunu görüyorum. Tabii burada basınla olan ilişkilerin de önemini vurgulamak isterim. Eskişehir'de son derece aktif bir yerel basın var. Gazetecilerin vazifesi soru sormak, hatta politikacıları sıkıştırmaktır. Siyasete atılan bir kişinin bunu peşin peşin kabul etmesi gerekir. Gazeteciler olarak bazen, 'Sinir bozduğumuzun' farkındayım. Dolayısıyla sinirleri çabuk bozulan kişilere de siyasete atılmamalarını tavsiye ederim. Basınla münakaşa etmenin kimseye faydası olmaz...