Güzel başladı kötü bitti

Avrupa macerasıyla başlayan güzel sezonu maalesef 8’inci bitirdik. Sezonun genel yapısına bakıldığı zaman Avrupa kupası tesadüfen gelse de yinede o heyecanı yaşamak bambaşka bir şeydi. Yıllar sonra Avrupa heyecanı Eskişehir’de tekrar yaşandı. Kent bir anda bambaşka bir havaya büründü. Bu maceramızda kısa sürdü.

St. Johnstone eledik ancak Fransız devine boyun eğdik. Marsilya her yönüyle Eskişehirspor’dan üstündü. Nitekim de öyle oldu Avrupa macerası güzel başlayıp buruk bir sevinçle bitti.

Gözümüzü lige çevirdik. Avrupa kupalarından elenmenin moral bozukluğuyla başladık lige. Art arda alınan Akhisar ve Ordu mağlubiyetleri daha sezonun başında teknik kadroda değişikliğe yol açacaktı. Burada Mersin galibiyeti teknik heyetin imdadına yetişti.

Ardından maalesef sezonun en sarsıcı, en üzücü ve en kahredici olayı yaşandı. Ediz hayatını kaybetti. Bir anda her şey tepe taklak oldu. Geçirdiği kalp kriziyle hayatını kaybeden Ediz, herkesi can evinden vurdu. (Ediz’e bir kez daha buradan rahmet diliyorum)

Ediz’in ölümüyle Eskişehirspor camiası sarsılmıştı. Ancak Eskişehirspor büyüklüğünü göstererek hızlı bir şekilde toparlanmayı da bildi. Ardından oynadığı futbol ve aldığı başarılı sonuçlarla adından bu sezon çok bahsedecek gibiydi.

Herkesin parmakla gösterdiği oyun, kendi sahasında rakiplerin korkulu rüyası olan ekipte taraftalar şampiyonluk şarkıları söylüyordu. Eskişehirspor’un başarılı bir şekilde geçirdiği ilk yarıyı 5’inci sırada bitirdi.

Sezonun ikinci yarısında takım anlamındaki düşüş kaybedilen puanlar lig sıralamasında alt sıralara itiyordu bizi. İlk 4 hedefinden adım adım uzaklaştığımızda ise herkes keşke sezonun ilk yarısı bitmesin diyordu. Ancak kupada yolumuza emin adımlarla devam ediyorduk. Kupada aldığımız Trabzon ve Antalya galibiyetleri ve gruptan çıkarak yarı finale kalmak başarılıydı.

Yarı finale çıktığımız hafta lige havlu atmış, takım hatta kent dahi Eskişehirspor’un yarı finalde oynayacağı Fenerbahçe karşılaşmalarını bekliyordu. Her iki rövanş karşılaşmalarında hakemlerin adaletsiz kararları yüzünden Eskişehirspor Ziraat Türkiye Kupası’ndan elenmişti. Hakemler kadar Ersun Yanal’ında başarısızlığı sezonun son bölümlerinde gün yüzüne çıkmaya başlamıştı. Kadroda ki adaletsiz seçimleri başarısızlığını bir türlü kabul etmeyerek felsefe yapması başarısızlığının önüne geçememişti.

Evet, koskoca sezonu başarısız bir şekilde bitirdik. Mersin galibiyeti taşların yerinden oynamamasını sağlamış olsa da sezonun ikinci yarısında takımın gösterdiği performans göz ardı edilmemeli…