Eskişehir’imizin gururu olan TEI, dünyanın en büyük fuarlarından birine birbirinden değerli ürünleriyle katılarak ülkemizi Londra’da temsil edecek.
Global sivil havacılığın yüzde 50'sinden fazlasına ürün ve hizmet sağlayan TEI, dünyanın dev firmalarının yer alacağı Farnborough Airshow'a katılarak hem marka değerini pekiştirecek hem de Türkiye'nin savunma ve havacılık sanayisinde geldiği seviyeyi sektör oyuncularına gösterecek. Peki, TEI hangi ürünlerini sergileyecek? Şunları: İlk çift kademe turbo şarjlı dizel havacılık motoru PD170'i, Türkiye’nin ilk milli turbo şaft motoru TS1400'ün modelini ve katmanlı imalat teknolojisi ile TS1400 turbo şaft motoru için imal ettiği parçaları sergileyecek. TEI yöneticilerini başarılı çalışmalarından dolayı tebrik ediyor, uluslararası platformda göğsümüzü kabarttığı için teşekkür ediyor, Londra’da kolaylıklar diliyorum.
Ata’nın işaret ettiği kudret
Dün, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümüydü. FETÖ/PDY tarafından vatan topraklarımız kendi silahımızla işgal edilmeye kalkışıldı. Ancak Türk milleti, Atatürk’ün
“Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” sözünün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha kanıtladı ve söz konusu hain işgal girişimini büyük kudretiyle püskürterek vatanı kurtardı. Sonrasında ise devletimiz, FETÖ/PDY operasyonları başlattı ve söz konusu operasyonlar hala devam ediyor. Bu anlamda en son
FETÖ’nün Hava Kuvvetleri yapılanmasında sözleşmeli subayların Türkiye sorumlusu ile Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanlığı sorumlusu,
Eskişehir'deki hücre evlerine düzenlenen operasyonda gözaltına alındı. Ne diyelim? Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Vermesin ki bağımsız ve özgür bir biçimde kendi topraklarımızda yaşayabilelim.
Hastanelik olan partili
CHP İl Danışma Kurulu toplantısı gerçekleştirildi. Öyle büyük bir kalabalık, öyle büyük bir ilgi vardı ki, partililer fuayeye taştı. Ve hatta kalabalıktan bunalan bir partili fenalık geçirdi, ambulansla hastaneye kaldırıldı!
Buraya kadar okuduklarınızın hepsi şaka tabii ki:) Toplanmışlar 15-20 kişi, kendileri çalmış kendileri söylemiş. Her neyse, zaten bu CHP’den bundan öte bir şey beklenmesi de hayal olurdu. Söz konusu toplantıda dikkatimi çeken bir konuşma vardı. Konuşmayı yapan CHP’nin eski milletvekillerinden
Zeki Ünal. Ne dedi Ünal? Şunu: “Hem Ahmet Ataç’ın, hem de Kazım Kurt’un kendilerine göre oy oranları var. Her ikisi de oldukça başarılı ama onların rüzgarı yetmez. Partinin de rüzgarının esmesi gerekiyor. Bu rüzgarı nasıl sağlayacağız? Kadroların değişmesi gerekiyor.” Ünal’a katılmamak elde değil. Mesela bahsedilen değişikliğe CHP İl Başkanı
Rabia Akman’dan başlayabilirler!
Soru yığını
24 Haziran seçimleri sonrasında yerel seçim sürecinin başladığını ifade edebilirim. Bu anlamda akıllardaki en büyük merak konusu, partilerin göstereceği adaylar. Şu ana kadar herhangi parti, herhangi ismi aday olarak gündeme getirmedi. Herhangi belediye başkanı da “tekrar adayım” demedi. Bir isim dışında… O isim Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt.
Odunpazarı’na tekrar aday olacağını kamuoyuna duyurdu. Adaylığını açıklayan ilk isim CHP’li olduğu için CHP üzerinden devam edelim. Kazım Kurt’un bu açıklamasının ardından gözler Büyükşehir Belediye Başkanı
Yılmaz Büyükerşen ve Tepebaşı Belediye Başkanı
Ahmet Ataç’a çevrildi. Acaba Büyükerşen tekrar aday olacak mı? Olmazsa Ahmet Ataç mı Büyükşehir adayı olacak? Büyükerşen tekrar aday olursa Ahmet Ataç ne yapacak? Bu sorular yığınına kent menfaatleri için bir an önce cevap bulunmalı.
Ekonomi profesörünün farkı
Bir milletvekilinin, seçildiği kentin sanayisiyle yakından ilgilenmesi, şehir menfaatleri açısından oldukça önemli ve değerlidir. AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay’dan bahsediyorum. Günay geçtiğimiz günlerde Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ne (EOSB) gitmiş ve Başkan Nadir Küpeli’yle fikir alışverişinde bulunmuş. Görüşme sırasında EOSB’nin kent sanayisi ve sanayicisine kazandırdıklarını bir bir sıraladıktan sonra Küpeli’ye teşekkür etmiş.
Mesela Yaşam Merkezi projesinden bahsederek, “Türkiye için örnek proje” demiş. Mesela TANAP’tan hat çekerek faydalanan ilk OSB’nin Eskişehir OSB olduğunu söyleyerek, OSB yöneticilerinin iş bitiriciliğine vurgu yapmış. Kısacası Günay, bir OSB yöneticisi kadar Eskişehir Sanayisine hakim olduğunu net bir biçimde göstermiş. Ve Günay’ın, sanayi ile ilgili bu ciddi yaklaşımı, Eskişehir sanayisinin Ankara’da çözemeyeceği hiçbir işinin olmayacağının sinyalini veriyor.
Hidroana’nın başarısı
Anadolu Üniversitesi’nin, üzerinde önemle durulması gereken bir projesi var. Söz konusu proje yıllar önce başladı ve hiçbir rektör döneminde sonlandırılmadı. Aksine her gelen rektör sahip çıktı ve projenin geliştirilebilmesi için elinden gelen çabayı gösterdi. Hangi projeden bahsediyorum peki? Tabii ki Hidroana! Yani Hidrojenli Araç Projesi… Hidroana, uluslararası başarılarına bir yenisini daha ekledi.
Avrupa’nın en prestijli yarışı olan Shell Eco-Marathon Europe 2018’e katılarak ‘Hidrojen Prototip’ kategorisinde 8’inci oldu. Ayrıca Hidroana, geçen senelerde de düzenlenen aynı yarışta elde ettiği 277,9 km/m3 olan skorunu 313 km/m3 değerine yükselterek bu alandaki derecesini de geliştirmiş oldu. Tüm bunları ifade ederken, söz konusu yarışa 25 ülkeden 140 takımın katıldığını da ayrıca vurgulamak istiyorum. Ne diyelim? Hidroana’ya destek veren gelmiş geçmiş ve şu anki Rektör
Naci Gündoğan’da dahil tüm rektörlerimize teşekkür ediyor, Hidroana’yı geliştiren öğrenciler ve akademisyenlerimizi tebrik ediyorum.
Nabi Avcı’nın sloganı
AK Parti Odunpazarı İlçe Genişletilmiş Danışma Toplantısı yapıldı. Söz konusu toplantı, deyim yerindeyse kongre havasında geçti. AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı ise her zamanki gibi öne çıkan isim oldu. Bunu neden söylüyorum? Şu nedenle… Dedi ki Avcı: “Odunpazarı’na bir belediye lazım. Odunpazarı bundan çok daha fazlasını, çok daha güzelini hak ediyor. Odunpazarı bu manzaraları hak etmiyor. Bu Hamamyolunu’nu hak etmiyor. Odunpazarı’nda böyle hoyratlıklar, böyle plansızlıklar hak edilmiyor. Odunpazarı halkı, esnafı, Hamamyolu esnafı bunları hak etmiyor. Bunları tane tane anlatalım. Odunpazarı’nın çok büyük potansiyeli var ama bugüne kadar maalesef bir belediye olmadığı için bugüne kadar bunlar ihmal edildi. Potansiyel değerlendirilmedi. İnşallah önümüzdeki yerel seçimlerde bunlar birer birer çözülecek.” Avcı oldukça iyi bir iletişimci. Ve söz konusu açıklamasıyla, yerel seçimler öncesi yeni bir argüman geliştirmiş. Bu argüman, kampanya döneminde genele yayılıp sloganlaştırılabilir.
Yani; Eskişehir’e belediye lazım, Odunpazarı’na belediye lazım, Tepebaşı’na belediye lazım gibi…
Buradan hareketle CHP örgütüne ve CHP’li belediyelerimize de bir uyarıda bulunmak isterim: Kendilerine ivedilikle çeki düzen vermeleri lazım!
Bir yastıkta kocayın:)
Eskişehir’in yetiştirdiği tanınmış avukatlardan olan ve tiyatro sanatıyla ciddi manada ilgilenen arkadaşımız Hüseyin Akçar, Hanife Dilek Köse ile dünya evine girdi. Hukuk, siyaset ve sanat dünyasından birçok ismin katıldığı törende, Büyükşehir Belediye Başkanı
Yılmaz Büyükerşen çiftin nikahını kıyan isim oldu. Büyükerşen’in tören sırasında yaptığı espriler ise konukları hayli güldürdü. Mesela bir ara dedi ki Büyükerşen: “Bundan sonra ilk sahneye çıkışında Hanife ile birlikte mi çıkacaksınız? Dilek müsaade ederse çıkacaksın elbet. Eskişehir bir tiyatro aktörünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.” Evet… Bir arkadaşımızın daha dünya evine girmesinin mutluluğunu yaşıyor, Akçar çiftinin bir yastıkta yaşlanmalarını diliyoruz.
Fotoğrafın dili olsa
Büyükşehir Bld. Bşk. Yılmaz Büyükerşen: Bak son defa soruyorum. Bu işin dönüşü yok. Emin misin evladım?
Avukat Hüseyin Akçar: Eminim hocam.
Akçar’ın eşi Hanife Dilek Köse: Sıkıysa emin olmasın…
Afiş /
Taksi Şoförü
1976’da çekilen film, Vietnam’da savaşın izlerini henüz atamayan bir askerin, geceleri taksi şoförlüğü yaparak gördüğü kirli ve adaletsiz dünyaya uyum sağlamayı reddetme hikayesini anlatıyor. Taksi şoförü Travis, sosyal hayatındaki başarısızlığını, saplantılı bir tutku beslediği Bickle’la tersine döndürmeye çalışsa da beklediği karşılığı bulamıyor. Bu kırılma anından sonra bir silah alıp harekete geçmeye, sokakların pisliğini temizlemeye karar veriyor ve bu esnada, kendini bir hayat kadınını kurtarmaya adıyor. Çürümeye yüz tutmuş bir topluma karşı tutulan ayna niteliğindeki film, yönetmen Martin Scorsese’nin kariyerinin en önemli filmlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Bir Tweet /
Jale Nur Süllü
15 Temmuz’da gösterdiğimiz birlik ve beraberliğin ülkemizi darbelerden uzak tutacak en büyük güç olduğuna olan inancımla demokrasi ve cumhuriyetin varlığı ve bütünlüğü uğruna verdiğimiz tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum.
Dünya insanları
Ay yürüyüşünün ardından Neil Armstrong…
Karikatür / Musa Kart