Günay veya Karacan olmalıydı...

Sayın Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan, yeni nesil bakanlarımızdan. Ne demek 'Yeni Nesil' Bakan? İzah edeyim... Eskiden AK Parti iktidardayken bakanlarımız, sayın milletvekillerimizin içinden seçilirdi. Milletvekilleri de seçim bölgelerinde çalışır, halkın ve partisinin gözüne girer ve bir sonraki dönemde bakan olmayı beklerdi. Şu anda AK Parti iktidarda değil. CHP de Ana Muhalefet Partisi değil... Bazıları yeni sistemin ne olduğunu hâlen idrak edemedi sanırım... Mesela eski sistemde olsaydık Ticaret Bakanlığı görevine ekonominin kitabını yazan Profesör Emine Nur Günay gibi bir isim gelebilirdi. Veya ticaretin kitabını yazan Harun Karacan gibi bir isim bakan olabilirdi. Ancak şimdi yok öyle yağma. Mesela Sayın Pekcan'ın bakan oluş öyküsünü ele alalım. Bir dönem TOBB Kadın Girişimciler Başkan Yardımcısı olan Pekcan, bir vesile ile Saray'a giderek Cumhurbaşkanımızın huzurlarına çıkma şansı yakalamış. Sayın Pekcan'ın asrın liderimizle tek ve son karşılaşması buymuş. Daha sonra bir seyahat için havaalanındayken bir arkadaşı aramış ve kendisine, "Bakanlığın hayırlı olsun" demiş. Sayın Pekcan arkadaşının kendisiyle şakalaştığını zannetmiş ilkin. Daha sonra tebrik telefonlarının ardı arkası kesilmeyince televizyonu açtırmış ve Ticaret Bakanı olduğunu öyle öğrenmiş... Abarttığımı mı zannediyorsunuz? Merak etmeyin eksik söylüyorum, fazla söylemiyorum. Bana inanmayanlar, bütün bu olaylara şahitlik eden gazeteci Kemal Öztürk'ün yazdıklarını okuyabilir. Özetle bakan olduğunun bile farkında olmayan bakanlarımız var şu anda... Görüyor musunuz Türkiye ne hâle geldi?.. Sayın Ruhsar Pekcan'ın canla başla çalışıp, memlekete faydalı olmaya çalıştığından en küçük bir kuşkum bile yok. Nitekim Eskişehir ziyareti esnasında iş dünyasının temsilcileriyle bir araya gelerek, bir takım temaslarda bulunmuş. Umarım iş dünyasının talep ve şikayetleri Saray'ın kalın duvarlarına çarparak geri dönmez. Ancak ben, kendisinin iyi niyetli temaslarının pek bir fayda sağlayacağını düşünmüyorum. Bakan olduğunu bile televizyondan öğrenen bakanların, büyük faydalar sağlayacağını düşünmüyorum çünkü. Allah 'Belediye Başkanı olduğunu' bile bilmeyen, Saray'a danışmadan tuvalete bile gitmeyen belediye başkanlarından saklasın...

Sağlam bir açıklama bekliyoruz

Büyükşehir Belediyesi her yıl 18 Mart Şehitler Gününde şehitliklerimizi çiçeklerle donatırdı. Çanakkale'de büyük dedesini şehit vermiş şahsım gibi, bütün Eskişehirliler de bu uygulamayı çok severdi. Ancak bu sene böyle bir şey olmayacak maalesef. Zira Valilik makamı, herhangi bir açıklama yapmaya bile gerek görmeden, Büyükşehir Belediyesi'nin çiçek dağıtmasını engelledi. Konu hakkında yorum yapan Yılmaz Büyükerşen'in, "Şehitliklerde karanfil dağıtılması işinin, Büyükşehir Belediyesi’nden alınması, en hafif tabirle, Eskişehir halkına saygısızlıktır" ifadelerinde bulunmuş. Yılmaz Büyükerşen bir politikacı. Sorumluluk sahibi bütün politikacılar gibi 'En hafif tabiriyle' konuşmasında yarar var. "Bunlaaarrr camilere süngülerle girdiler" diye kükreyen politikacılardan sıtkımız sıyrıldı. Dolayısıyla Sayın Büyükerşen'in 'En hafif tabiriyle' açıklamalar yapmaya devam etmesini tavsiye ederim. Ancak biz gazeteciler biraz farklıyız. Bizim dilimiz biraz daha sivri olabiliyor. Bana kalırsa valiliğin bu tutumu Eskişehir Halkına yönelik bir 'Saygısızlık' filan değil, düpedüz bir terbiyesizlik... Neden Büyükşehir Belediyesi'nin şehitliklerimize çiçek koyması engelleniyor? Bu saçmalık da nedir öyle?.. Sanırım Sayın Valimiz Özdemir Çakacak'ın sağlam bir açıklama borcu var Eskişehirlilere...

Karabacak doğru yolda 

Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Salih Karabacak, Eskişehir OSB’deki bir plastik fabrikasına giderek bir takım temaslarda bulunmuş. Devletin üreticiye anne şefkatiyle yaklaşması gerektiğini söyleyen Karabacak, “Biz bu desteği esirgemeyeceğiz” demiş. Sayın Karabacak son  derece isabetli açıklamada bulunmuş. Elbette Odunpazarı Belediyesi'nin bütçesi, sanayicilerimize aktarılamaz. Zaten bütün bütçeyi sanayicilerimize aktarsanız bile, kalıcı bir çözüm üretmiş olamazsınız. Fakat 'karınca kararınca' yardımlarda bulunmak mümkün. Maddi destekten bahsetmiyorum. Fakat belediyelerimizin "Al sana şu kadar borç" demesinin dışında da yardımları olabilir. Eskişehir'de üç büyük belediyemiz var. Her üç CHP'li belediye başkanı da vazifelerini layıkıyla yerine getiriyor. Bu üç belediye reisinin karşısında rakip olan AK Partili adayların da saygıdeğer kişiler oldukları açık. Fakat hiçbirisi sanayicilerimizin sorunlarına değinmiyor. Sanırım İYİ Partili Salih Karabacak burada farkını ortaya koymuş. Kendisini tebrik ederim...